Neyse ne tradutor Espanhol
2,693 parallel translation
Neyse ne.
Como sea.
- Neyse ne.
- Lo que sea.
- Artık neyse ne, burada badem falan yok.
Es un barrio peligroso. Fuera por lo que fuera, aquí no hay almendras.
Neyse ne be.
- Lo que tú digas, tío.
Neyse ne be.
- Como sea, viejo.
Neyse ne.
Es lo que es.
Neyse ne.
Como quieras.
Neyse ne işte. İyi görünüyor muyum?
Vale. ¿ Voy bien?
Neyse ne.
Da igual.
İkincisi annem gibi kokuyordu ya! - Neyse ne!
El número dos... que olía a mamá!
Neyse ne, Thom.
Lo que sea, Thom.
- Neyse ne.
Sí, si.
Bazı insanlar da güler. Neyse ne.
Pero eso no importa.
Neyse ne.
¿ Y qué?
Neyse ne. Beni özlediğin belli.
Me has echado muchísimo de menos.
- Neyse ne göstergesi.
Sin embargo es un acto.
Neyse ne!
¡ Está bien!
Bir korsan filmi mi oynuyor, neyse ne?
Creo que daban una película de piratas. No sé, lo que fuera.
Neyse ne ya!
¿ Qué demonios?
Neyse ne, giriyorum.
Vale, voy a entrar.
Ayarlamalar yaklaşık 1,5 dakika sürüyor. Neyse ne.
Sólo date cuenta de que se toma como un minuto y medio para calibrarse.
Aslında, neyse ne. Ben sadece...
Simplmente...
- Neyse, derimsi şeyi ne iş?
Muy bien, cuales son los hechos?
Neyse... Ne olduğunun önemi yok.
Bueno, lo que haga falta
- Neyse ne, umurumda değil.
- Como sea.
Neyse, tekrar acmayalim konuyu, ne dersin?
Bueno, no vamos a volver a eso, ¿ de acuerdo? [Tartamudea]
Neyse, ne buldun?
De todas formas, ¿ qué has descubierto?
Her neyse, Teri "Şekeri tamamen kesmeniz gerek." diyor. Yani ne yazık ki, alkol yok.
En fin, T-Hatch dice que tienes que dejar todos los azúcares, así que, tristemente, nada de alcohol.
Er, onlardan birisi, neyse. 6, ne, 6 mı?
Bueno, una de ellas. ¿ Hay cómo qué?
Neyse ki bu 93'teki gibi olmadı haberlerin ve hödüklerin ne düşündüğü o kadar da önemli sayılmadı.
Al menos no se ha repetido lo de 1993, no importa lo que parecen pensar los informativos de la tele.
Her neyse, Archie Shelley'yle flörtünün bardan çıktıktan sonra ne yaptıklarını buldu.
De cualquier modo, tengo a Archie rastreando a Shelley y a su cita después de que dejaron el bar.
Her neyse, bunu açtım ve bunun ne olduğunu söyleyebilir misin diyecektim?
Bueno, de cualquier forma, abrí este y... me estaba preguntando si podrías decirme ¿ qué es esto?
Neyse... Laurel meselesi ne oldu?
Háblame de Laurel.
Sana ne söylendi bilmiyorum ama her neyse doğru değil.
No sé qué te habrán contado, pero no es verdad.
Ne olduğunu bilmiyorum ama her neyse işe yarıyor.
Sea lo que sea... está funcionando.
- Her neyse, söylemek istediğim - Ben ne yaptığını düşünüyorum. Çok cesur olduğunu biliyormusun?
Como sea, sólo quiero decir, que creo que lo que estás haciendo es mun valiente, ¿ sabes?
Çünkü ne zaman ihtiyacın olsa... bilirsin ya da yapsan.. artık her neyse ben onu... yapabilirim.
Porque si alguna vez necesitas... ya sabes, o hacer... algo, yo... eso.
Doğru olan neyse o yapılır. Ne pahasına olursa olsun.
Es lo que hay que hacer, cueste lo que cueste.
Her neyse, plak firması, özellikle Amerikadaki, küplere bindi. " Ne?
Sin embargo, la compañía de producción, en particular en los Estados Unidos, se enojó mucho.
Neyse... Abbu adaylık afişlerini ne zaman çıkarıyor?
En fin... ¿ Cuándo va a presentar los documentos de postulacion, Abbu?
Her neyse, amcamın ne bulduğunu söylemek istemiştim.
De todas formas, quería decirte lo que ha descubierto mi tío.
Neyse ne, seni mutlu ediyor...
ya no me interesa
Kuralların ne olduğunu bana söylediler ve ben de yapmam gereken neyse onu yaptım.
Me decían cuáles eran las reglas, y luego hacía lo que tenía que hacer.
Ne yapıyorsun? Neyse, hiç bir eser.
¿ Por qué hicieron eso?
Neyse, ne işin var burada senin?
Ahora, ¿ qué estás haciendo aquí, de todos modos?
Ne olursa olsun, aşağılık ya da neyse, ben iyiyim.
Independientemente de si era un imbécil, estoy bien.
Her neyse, yani bu kız şey, arkaya geçeyim, çünkü bence bu kızın ne kadar harika olduğunu anlaman önemli.
En todo caso, entonces este disco bueno, déjame retroceder, porque creo que es importante que entiendad lo increíble que fue esta chica.
Her neyse, ben sadece, şey, sadece uğramıştım çünkü teyzen hakkında ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
Y de todos modos, solo quería pasarme porque quería decirte que siento mucho lo de tu tía.
Her neyse, Sizde ne var ne yok gençler huh?
En fin, ¿ Qué tal vosotros?
Bak, sıkıntı ne olursa olsun, doğru olan neyse onu yapacağız.
No importa qué adversidad enfrentemos. Nos mantendremos en lo que es correcto.
- Neyse ne.
Da igual.
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320