Sadece bu seferlik tradutor Espanhol
296 parallel translation
Peki, ama sadece bu seferlik.
Las Follies.
- Sadece bu seferlik.
- sólo por esta vez.
sadece bu seferlik.
Una sola vez no crea costumbre.
Sadece bu seferlik. Bay Kirk Edwards için. Bir defalık bozsun kuralı.
Quizás solo por esta vez, por el Sr Kirk Edwards podría hacer una excepción a su regla
Sadece bu seferlik, anne, kabul et.
Por una vez, querida madre, di que sí.
Bayanlar ve baylar, sadece bu seferlik.. ... geleneksel sonuç bölümümüzün dışına çıkabilir miyim?
Damas y caballeros, ¿ puedo sólo por esta vez... omitir nuestro epílogo de costumbre?
Sadece Bu seferlik. - Teşekkürler.
Sólo esta vez.
Sadece bu seferlik.
Sólo esta vez.
Sadece bu seferlik.
, por una vez...
Sadece bu seferlik, şans için.
- ¿ Probamos suerte?
- Sadece bu seferlik.
- Una cosa.
Sadece bu seferlik müzik ve sözler biraz daha sosyal, diğerlerine nazaran.
Ahora, las letras y el estilo tienen un significado social.
Sadece bu seferlik.
Es la última vez.
Sadece bu seferlik.
Solo por esta vez.
Sadece bu seferlik.
Sólo esta vez, papá.
Lütfen, sadece bu seferlik.
Por favor.
- Irene, sadece bu seferlik bana bir iyilik yap.
- Irene, hazme un favor esta vez.
Sıradaki şarkı, eğer senin için mahzuru yoksa sadece bu seferlik, gerçek bir adama şarkı söylemek istiyorum. Tabi eğer aranızda gerçek bir adam varsa.
La siguiente canción, si no te importa, sólo por esta vez, me gustaría cantarle a un hombre de verdad, si hay alguno entre vosotros.
Sadece bu seferlik.
Sólo por una vez.
Sadece bu seferlik, size yalvarıyorum. Gerçek Fransız yemeği.
Por favor, por una vez, uan auténtica cena francesa.
Benim için, sadece bu seferlik.
Hazlo como un favor, sólo esta vez. Por favor.
Sadece bu seferlik.
Por una vez.
Bunu yapamam. Sadece bu seferlik.
No puedo hacerlo.
Natalie... sadece bu seferlik.
Natalie... sólo por esta vez.
Sadece bu seferlik bir tek atarım.
Solo esta vez, tomaré.
Ama sadece bu seferlik gazını bir kenara bıraksak olmaz mı?
Pero si pudiéramos poner tu gas a un lado, sólo por esta vez.
Sadece bu seferlik imkansız.
Sólo que es imposible en estos momentos.
Sadece bu seferlik.
Por esta vez.
-... ben temizletemem. - Sadece bu seferlik.
- Sólo esta vez.
Sanırım, sadece bu seferlik, mahzuru yoksa kendi odamda yiyeceğim.
Creo que solo por esta noche, comeré en mi habitación, si no te importa.
Sadece bu seferlik bana yardım etmeni istiyorum.
Por esta sola vez te pido que me ayudes a mí.
Sadece bu seferlik.
Solo esta vez. Lo que Frollo no sepa no puede hacerte daño.
Lütfen, sadece benim yolumla dene... sadece bu seferlik...
Por favor, sólo intentémoslo a mi modo. Sólo por esta vez.
Sadece bu seferlik iyi olacağım.
Solo que esta vez no seremos tan buenos.
Sadece bu seferlik kuralı unutamaz mısınız?
¿ No puede... usted sabe olvidarse de la regla sólo por esta vez?
Sadece bu seferlik kuralı unutabilir miyim, öyle mi?
¿ Que si puedo olvidar la regla sólo esta vez?
- Sadece bu seferlik mi? Hayır.
- ¿ Sólo por esta vez?
- O zaman sadece bu seferlik seni öldüreceğim!
- Entonces, sólo te mataré una vez. ¡ Spike!
Bak, havanda olman gerektiğini biliyorum... fakat, sadece bu seferlik, bir erkek gibi düşünemez misin?
Mira, sé que tienes que tener ganas pero, ¿ no puedes solo, esta vez pensar como un hombre?
Sadece bu seferlik, hakkını savun.
De una vez por todas, impóngase, hombre.
"Sana o mavi şeylerden alırım, şu balıkçı tekneli olanlardan, sadece bu seferlik bırak gideyim."
"Te daré desodorante, hombre del bote sácame del anzuelo esta única vez."
Benimle kiliseye gel Jen. Sadece bu seferlik inatçı düşüncelerini bir yana koy ve sana devasa ferahlık sağlayabilecek olan birşeye aç kendini
Ven conmigo a misa haz a un lado tu incredulidad y ábrete a algo nuevo que puede darte una enorme cantidad de tranquilidad.
Biliyorum, ajans kurallarına aykırı. Ama bu sadece bir seferlik.
Sé que va contra las normas de la agencia, pero es sólo esta vez.
Bu seferlik sadece.
Por esta vez.
- Haydi ama sadece bu seferlik.
Estás asustado.
Bir polis memuruyla konuşuyorsun ve her an yeniden dedektiflik masasına nakledilmeyi beklediğim için seni bu seferlik sadece uyarmakla yetineceğim.
Bueno, sucede que está hablando con un oficial de policía. Y como espero ser transferido... otra vez a la división de detectives en cualquier momento... lo dejaré ir, por esta vez, con solo una advertencia.
Sadece bu seferlik! Allah baba!
¿ Existes al menos, Dios?
Bu seferlik sadece silah.
Sólo armas ésta vez.
Sizi içeri alabilirim, biliyorsunuz. Ama bu seferlik sadece uyarıyorum.
Podría meterte un paquete, pero, por ahora, lo dejaré en una advertencia.
Acaba bu seferlik sadece uyari veremez misiniz?
¿ No podría quedar esto, por favor en una advertencia?
Dinleyin, siz çok güzel kızlarsınız. Bu seferlik sadece bir uyarı vereceğim.
Bien, saben algo, a dos hermosas chicas como ustedes... les puedo hacer una advertencia.
sadece bu mu 17
sadece bu 76
sadece bu gecelik 25
sadece bu gece 23
sadece bu da değil 20
sadece bu değil 33
bu seferlik 30
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu 76
sadece bu gecelik 25
sadece bu gece 23
sadece bu da değil 20
sadece bu değil 33
bu seferlik 30
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27