Ve beni tradutor Espanhol
48,949 parallel translation
Beni çağırma ve benimle çocukmuşum gibi konuşma.
No me interrumpas y no me hablas como si fuera una niña.
Sadece lütfen benim ebeveynim olabiliyor musun Ve beni daha iyi hissettiriyor musun?
¿ No puedes ser sólo mi madre y hacerme sentir mejor?
Ve beni çok daha iyi hissettirirlerdi.
Y me harían sentir mucho mejor.
Bunun için de Faust tezgâhını tertipledim ve beni buraya getirmenizi sağladım.
Tuvimos que tenderle una trampa a Faust y que me trajeras aquí.
Ve beni unut.
Y olvídate de mí.
Çocuklarımı rahat bırak ve beni al.
¡ Dejas a mis hijos solos y me llevas!
- Ve beni korkutuyorsun.
- Y me estás asustando.
Gidince Bayan Cash'i sor ve beni bekle.
Quiero que preguntes por la señorita Cash y no te muevas.
Ve beni seviyor.
Y me ama.
Kayboldum, gökyüzünde kayboldum ve beni duyabilen kimse yok.
Estoy perdida en el cielo y nadie me oye.
Yondu beni kaçıran dövüşmeyi öğrenebilmem için canıma okuyan ve beni yiyeceği tehdidiyle korkutan adamdı.
Yondu fue el tipo que me secuestró... y me pegó así yo aprendía a pelear... y me mantuvo aterrorizado amenazándome con comerme.
Beni duyuyorsanız, aşağı inip gövde levhalarını ve telsiz uydusunu kontrol edeceğim.
Si me escuchan, voy a revisar posibles daños en el casco, y luego verificaré la comunicación.
Beni sinirlendirir misin Annen izlerken seni canlandıracağım.
Si en algún momento me hacen enojar, te desollaré viva mientras tu madre ve todo.
Ve şimdi, şimdi, tamam, şimdi Macera beni buldu gibi görünüyor.
Y ahora, parece que la aventura me encontró a mí.
Ve sen de beni seviyorsun.
Y tú me amas.
Çok basitti ve hep beni sakinleştirirlerdi.
Fue tan fácil y todos me reconfortarían.
Sadece beni takip edin ve yanımdan ayrılmayın.
Olvídenlo. Síganme, y no se me separen.
Ve "beraberiz" derken, seninle beni kastediyorum.
Y con "unidos" me refiero a ti y a mí.
Beni canlı canlı yiyebilecekleri gerçeği aklıma geldi ve ben de bu riski almaya değer diye düşündüm.
Pensé en ser comido vivo y dije : "Sí, vale la pena".
Evet, öyle. Her hafta suluyorum ve bu beni rahatlatıyor.
Sí, me relaja, y lo riego todas las semanas.
Yerinde olsaydım ve Richard Addison beni öldürmeye çalışsaydı bunu alır ve bir sonraki istasyonda inip kaçardım.
Así que si yo fuera tu... y tuviera a Richard Addison tratando de matarme, tomaría esto, me bajaría en la siguiente estación, y correría.
Ve şimdi beni ne sanıyor, bir kaltak mı?
¿ Y ahora cree que soy una puta?
Beni esir aldın ve şimdi de benimle akşam yemeği mi yemek istiyorsun?
Me tomaste prisionera ¿ y ahora quieres cenar conmigo?
Beni tanısaydın ve seni ne çok sevdiğimi bilseydin beni anlamasan dahi senin hayatını daha iyi yapmak için çabaladığımı bilirdin.
Y si me supieras y cuánto te amo, Entonces incluso cuando usted no entiende, Usted podría saber que estoy trabajando en su vida para siempre.
Beni şikayet edeceksin ve onlar da beni tutuklayacak, aptal olduğumu mu sanıyorsun?
¡ Se lo dirá a su Gobierno y ellos pueden buscarme y arrestarme! ¿ Cree que soy estúpido?
Beni sahile geri götürdü ama karımı ve çocuğumu adada bıraktı.
Me trajo de vuelta a mí y dejó en la Isla a mi esposa y a mi hijo.
Parayı aldıktan sonra da beni boğmaya çalıştı ve sonra ortadan kayboldu.
Cuando recibió el dinero, trató de ahogarme, y después desapareció.
Fiş, ne olursa olsun, beni ve abimi her şeyden çok severdi.
A Fichas le importaba... Pasara lo que pasara, él nos quería a mi hermano y a mí más que a nadie.
Beni arayacağını söyledi ve onu gördüğümde kontörünün bittiğini söyledi.
Dijo que iba a llamarme, y cuando lo vi, dijo que no tenía crédito.
Haftalardır mektup gelmiyor ve bu beni çok korkutuyor.
Ninguna carta durante semanas me hace temer lo peor.
Ve sonra içe doğru yürümek, beni duyuyor musun?
Y luego su forma de trabajo hacia el interior, ¿ me escuchan?
Beni, Andy ve Jenny'i asla bulamayacakları bir yere gideceğim.
Voy a ir a algún lugar al que nunca me encontrarán o a el pequeño Andy o a Jenny.
Yani doğmak üzere olan bir bebeğim var ve işimi kaybedemem, umarım beni anlarsın.
Tengo un bebé a punto de nacer y no puedo perder mi puesto, así que espero que lo entiendas.
Ve bir kez daha beni dışarıda bekletirken lanet bir balık yolculuğundan konuşursan direk içeri gireceğim ve tam suratının ortasına yumruğu gömeceğim Tyler.
Y si alguna vez vuelven a dejarme esperando afuera para hablar de un maldito viaje de pesca, entraré aquí y te golpearé en la boca, Tyler.
Topu hep altıdan vurur ve topu almaya beni yollar.
Siempre golpea a seis y me envía a buscar la pelota.
Beni kontrol odasına transfer ederek etkisiz ve zararsız bir yılan gibi olacağımı düşündüler.
Al transferirme a la sala de control, pensaron que estaría como una serpiente. Tranquilo y Esperando.
Git ve Albay'ına beni gördüğünü söyle.
Tengo un mensaje para él.
Ve unutma eğer beni özlersen babana söylemen yeterli tamam mı?
Y recuerden Si me echas de menos, y quieres venir a casa, dímelo a papá, ¿ de acuerdo?
Eninde sonunda, beni bir hücrede çürümeye bıraktılar ve unuttular.
Y eventualmente, me olvidaron y dejaron pudriéndome en algún lugar.
Drake benim kaderim ve sizi şaşırtması halinde, O zaman sen beni gerçekten hiç tanımadın.
Drake es mi destino, y si eso te sorprende, entonces nunca me conociste realmente.
Babam Scott'ın özel bir ilgi gerektirdiğini... biliyordu ve buna katlanamadı. Annemde... ona bakmam için beni başına bıraktı.. ondan sonra bir daha da gelmedi.
Nuestro padre fue un poco loco con Scotty quien necesitaba... atención especial y todo, así que prácticamente... me tocó a mi cuidarlo cuando nos dimos cuenta... que ella nunca volvería.
Kardeşimi ve annemi öldürdü, Lütfen beni dinleyin!
Él mató a mi hermano y a mi madre. ¡ Por favor escúchame!
Ayaklarımın altındaki Angel Grove'a bakıp bu küçük ve boktan kasabanın beni nasıl bu kadar üzebildiğini düşünürüm.
Y, miró fijamente hacia Angel Grove y... me pregunto cómo una pequeña ciudad de mierda... puede causarme tal miseria.
- Beni ve takımımı küçümseme sakın.
No me subestimes, ni a mi equipo.
Grace ve Billy Atlanta'ya taşındı. Beni bekliyorlar.
Grace y Billy se mudaron a Atlanta me están esperando.
Beni takip edin ve bu adadan sağ çıkalım.
Síganme y saldremos vivos de esta isla.
Ve seçmelerde beni seçtiler.
Ellos me seleccionaron.
Şimdi beni dinle ve fiziksel güvenliğin için, konuşma.
Escúcheme bien y, por su integridad física, no hable.
Sonra tabi ki annem ve babamın beni durdurması gerekti.
Pero mamá y papá tuvieron que detenerme, claro.
Uçaktayım. Düşeceğim. Ve sen beni kurtaracaksın.
Estoy en el avión, voy a chocar y tú me vas a salvar.
Beni eliyle büyüttü ve kendisi sahiplendi.
Él en persona me crio, y me cuidó como si fuera suya.
ve benim 32
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18