English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yukarı çıkıyor

Yukarı çıkıyor tradutor Espanhol

301 parallel translation
Biraz etrafa bakmak için yukarı çıkıyor.
Sube a echar un vistazo.
- Yukarı çıkıyor.
- Sigue subiendo.
- Biri yukarı çıkıyor!
Uno sube. - ¿ Quién es?
Steve, demin Renard geldi, yukarı çıkıyor.
Steve, Renard acaba de entrar y viene hacia aquí.
Asansör yukarı çıkıyor.
El ascensor subirá.
Yukarı çıkıyor.
Sube.
Bu asansör yukarı çıkıyor.
Este ascensor subirá.
Henry, biri merdivenden yukarı çıkıyor!
¡ Alguien está subiendo las escaleras!
Diğerleri yukarı çıkıyor.
Se dirigen hacia arriba.
Yukarı çıkıyor, John! Yukarı çıkıyor!
¡ Subió, John, subió!
Asma kattan yukarı çıkıyor.
Está subiendo por el entresuelo.
Adam yukarı çıkıyor ve ölüyor mu?
¿ Simplemente sube y muere?
Yukarı çıkıyor be el!
Está subiendo. ¡ Mano!
- Yükseliyor, yukarı çıkıyor.
- Subiendo como la espuma.
Beş yıl sonra aynı at kentte bir aşağı bir yukarı çıkıyor.
Cinco años después el caballo se somete a las leyes de la ciudad, arriba, abajo arriba, abajo.
Yukarı çıkıyor musun?
Bueno, ¿ va a ir arriba?
Frank, yukarı çıkıyor.
Frank, está subiendo.
Yukarı çıkıyor efendim.
Está subiendo, señor.
Yukarı çıkıyor.
Está subiendo.
Akrobatlar yukarı çıkıyor. Gördüklerini açıkla ve biraz renk kat.
Cuando yo suba describe lo que ves y agrega algunas cosas.
Zirveye varana kadar yukarı çıkıyorsunuz, sonra sert bir şekilde eğim yapıyor.
La mayor parte es hacia arriba, hasta llegar bien a la cima y luego tiende a inclinarse bastante de golpe.
Montu borudan yukarı çıkıyor!
¡ Su saco va por el tubo!
Menghino yukarı çıkıyor.
Menghino va a subir.
Yangın dağdan yukarı çıkıyor.
El fuego está subiendo.
Biri beni görmek için yukarı çıkıyor.
Nuestro amigo viene a verme.
Yukarı çıkıyor.
No, sube, sube.
- Pekala, yukarı çıkıyor musun çıkmıyor musun? - Evet
- Bueno, ¿ sube o no?
Yukarı çıkıyor.
Subiendo.
Ben "Kanka". Hedef yukarı çıkıyor.
Objetivo en el ascensor.
Arkadan dolaşıyor ve... yukarı çıkıyor.
Mira, va hasta ahí atrás y luego atraviesa el techo.
Yukarıya... binin üzerinde basamaklı bir merdivenle çıkılıyor. Ama giriş ücretine dahil edilmiş bir asansör de var.
Para ir a la cima... hay una escalera de más de mil escalones... pero el precio de la entrada incluye el viaje en ascensor.
Yukarı çıkıyor.
Él viene.
Yavaşça sol ayakta, sonra sağ ayakta, yukarı doğru, ellere, kollara omuzlara, başın yukarısına doğru çıkıyor.
Lentamente desde los pies va subiendo por las manos, los hombros y la cabeza.
Oh, döşemeden yukarıya bir miktar su çıkıyor.
Salía agua del suelo.
Köpekbalığı sana iyi davranıyor mu? Merdivenden yukarı çık.
En el piso de arriba.
- Yukarı çıkıyor...
- Lba a...
Geri çekilin lütfen, asansör yukarı çıkıyor.
El ascensor está subiendo.
Yaşlılarla beraber yukarı çıkmayı reddediyor, biz de onu odaya kapattık. Kim bağırıyor böyle?
¿ Quién grita así?
Tepelerde yukarı çıkıldıkça fakirlik de artıyor.
Mientras más arriba en el cerro, más pobre es la gente.
- Ve yine yukarı çıkıyor
- Y las prendas bajas están subiendo.
Bu yukarıya kadar çıkıyor mu?
¿ Eso sube hasta el último piso?
O kahkahalar artık boğazınızdan yukarı çıkmıyor.
Risa que ahora se le ha helado en la garganta.
Aşağı yukarı yarım saat içinde yola çıkıyor olacaksınız.
Usted partirá dentro de media hora, más o menos.
Yukarı mı çıkıyor?
¿ Va a subir?
Hiç değilse orta yol yukarı doğru çıkıyor.
Por lo menos el del medio sube.
Sarı olan, yukarıya çıkıyor.
Los amarillos se adhieren sobre ellos.
Bu arada yukarıya kim çıkıyor?
- Cerca de la mesa. - Girad.
Yukarıda büyük bir delik açmış. Gece beslenmek için... ... tavan arasına çıkıyor.
Porque allí hay un agujero grande, por donde va al ático a alimentarse por las noches.
Heyecanlandığında adem elması yukarı aşağı inip çıkıyor.
Me recuerda a Ichabod Crane. La nuez se le mueve para arriba y para abajo cuando se emociona.
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor. Aslında, karanlık odada saklanıp yatağa yattığı an üstüne çullanmak lazım.
Abro el grifo de la ducha y Al se mete en la cama corriendo para fingir que está dormido antes de que yo salga pero yo estoy escondida en la oscuridad y lo agarro en cuanto cae en la cama.
Anne, ellerim yanıyor. Duncan, yukarı çık ve ellerini suyla durula!
- Duncan, ve arriba a lavártelas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]