English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yukarı çıkıyorum

Yukarı çıkıyorum tradutor Espanhol

381 parallel translation
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy a subir.
Yukarı çıkıyorum.
Me voy para arriba.
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy a subir. ¡ Todos a sus puestos!
- Ben yukarı çıkıyorum.
Voy arriba. - Siéntate.
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Sí, ya están todas.
Yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba.
Ben yukarı çıkıyorum, Charlie.
Iré arriba.
Çünkü seninle yukarı çıkıyorum.
Porque estoy por subir contigo.
Hoşuna gitse de gitmese de seninle yukarı çıkıyorum.
Estoy llendo arriba contigo, Lelia, te guste o no.
Daha şimdiden yukarı çıkıyorum. Sizden daha iyisini bulamazlardı.
- Nadie lo merece más que usted.
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy arriba.
Yukarı çıkıyorum.
Voy para arriba.
Üzgünüm ama yukarı çıkıyorum! " derim.
Lo siento mucho, pero voy a subir.
Yukarı çıkıyorum. Salonun ışığını kapatayım mı?
Me subo. ¿ Quieres que apague el salón?
Ben yukarı çıkıyorum, eğer bulursam işaret verdiğimde beni izleyin, ve bunu çabuk yapın.
Voy a subir hasta el manantial y si le descubro seguidme cuando os dé la señal, y hacedlo deprisa.
- Yukarı çıkıyorum.
- Subo
Yukarı çıkıyorum.
Subo.
Yukarı çıkıyorum dedim.
¡ ¡ ¡ Subo!
- Yukarı çıkıyorum, buna dayanamam.
- Me voy arriba, no lo soporto.
Ben yukarı çıkıyorum, küçük kızım da orada
Voy a subir mi hija tambien ésta arriba
Şimdi yukarı çıkıyorum.
Yo me subo ya.
Yukarı çıkıyorum.
yo voy arriba ya.
Ben yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba.
Yukarı çıkıyorum.
Voy arriba.
Yukarı çıkıyorum.
Voy a subir.
Kahvaltısını götürüyorum, taa yukarı çıkıyorum... önüne koyuyorum, gazetesini uzatıyorum... odayı derleyip topluyorum, perdeleri açıyorum ve bil bakalım ne diyor?
Le llevo el desayuno, le doy el periódico, abro las cortinas ¿ y qué me dice?
Dinleyin! Ben yukarı çıkıyorum.
Escucha, me voy arriba.
Yukarı çıkıyorum!
¡ Subiendo!
Ben yukarı çıkıyorum. Etrafa bakmak için.
Voy a subir las escaleras a ver si no hay moros en la costa.
Ben Yukarı çıkıyorum.
Yo subiré.
Ne olduğunu merak edip yukarı çıkıyorum.
Así que subo para ver qué pasa.
Haydi Colin, ben şimdi yukarı çıkıyorum.
Vamos, Colin. Yo voy a subir.
Hayır, ben yukarı çıkıyorum. - Korkak!
No, yo subo. - ¡ Cobarde!
Ben şimdi yukarı çıkıyorum.
Ahora iré arriba.
Yukarı çıkıyorum.
Yo subo...
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy fuera.
Yukarı çıkıyorum.
- No, subo.
Ben yukarı çıkıyorum.
Yo mientras subo.
Yatmak için yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba a dormir.
Pekala, Ben şimdi yukarıya, odama çıkıyorum.
Bueno, subiré a mi habitación.
Ben yukarıya çıkıyorum.
Subiré.
Sizi kıskanıyorum Şerif, hem güzel, hem de yukarıdaki güneş kadar göz kamaştırıcı bir eş.
Lo envidio, alguacil, una esposa bonita y llena de vida tan deslumbrante como el sol.
- Yukarı çıkmıyorsun. - Evet, çıkıyorum!
- No vas a subir.
Ben yukarı, orga çıkıyorum.
- Nada. Me lo imaginaba. Bueno, me subo al órgano.
Söyleyeceğim. Yukarıya çıkıyorum.
Luego se lo digo.
Yukarı çıkıyorum.
- Bueno, pues subo.
Elly'nin bana yukarı çıkıp yatmamı söylediğini hatırlıyorum.
Bueno, recuerdo que Elly me dijo que subiera a acostarme.
Tavan, tavan gibisi yok. Tavana çıkıyorum. Zeminden yukarı.
Techos, nada más que techos Voy hacia los techos Encima del piso Cállate, idiota, o subiré por ti.
Belki de. Hala yıldırım gibi yukarıya çıkıyorum.
Puede ser, pero sigo subiendo como una flecha.
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor. Aslında, karanlık odada saklanıp yatağa yattığı an üstüne çullanmak lazım.
Abro el grifo de la ducha y Al se mete en la cama corriendo para fingir que está dormido antes de que yo salga pero yo estoy escondida en la oscuridad y lo agarro en cuanto cae en la cama.
Tanrım, ben yukarıya çıkıyorum. Yemin ederim kayışla aşağıya ineceğim.
Te juro por Dios que voy a subir a traer mi correa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]