English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Â ] / Âdi

Âdi tradutor Espanhol

100 parallel translation
Bunak âdi herif için yeterli değil mi?
No te basta con eso, viejo asqueroso?
Bakın âdi herifler, Aziz Paul hakkı için o tabutu hemen bırakmayan kendi tabutuna girer, ona göre!
¡ Villanos, a tierra el cadáver, o, juro que haré otro tal del que desobedezca!
Âdi bir aileden.
Qué familia desastrosa.
Âdi herif.
¡ Puerco!
Âdi bir senarist.
¿ Quién es? Un puñetero guionista.
Hem de âdi bir cumartesi gecesi eğlencesine!
para molerte a golpes los sábados en la noche.
Şeker versene! - Âdi grev kırıcılar!
¡ Fuera de aquí, fuera de aquí!
Ona yapabileceği en âdi şeyi yapmasını söyledik. O da yaptı.
Le dijimos que fuera muy provocativa con el y eso hizo.
Bu âdi Naziler bizi adam öldüremez hale getirmek istiyorlar.
Nos están ablandando para la matanza.
Âdi bir Nazi'nin görüş alanıma girmesinin tadını çıkarıyorum, o kadar.
Sólo me divierto al tener un puto nazi en mi mira.
Âdi kaltak!
iZorra miserable!
Âdi kaltak!
- Agárralo. - La capucha.
- Âdi hayvan!
- iMaldito animal!
Âdi herif!
Maricón del carajo.
Âdi herif neyle karşılaşacağının farkında değil diye düşündük.
Dijo, "Ese hijo de perra no sabe qué tiene guardado para él"
Şu âdi kadar değil.
Bueno, no tanto como este bastardo.
Herkes ya şerefsiz ya da âdi.
Ya sabes, todos son "bastardos" o "hijos de perra".
Nerede olduğumuzu biliyorsun âdi herif.
Sí, escucha, hijo de perra, ¿ sabes dónde estamos?
O âdi herife söyle, siz her şeyi ayarlamadıktan sonra hiç bir Yankee Houston'a gelmiyor.
Dile a ese hijo de perra que ningún Yankee irá a Houston mientras ustedes bastardos estén a cargo.
O âdi herife söyle siz her şeyi ayarlamadıktan sonra hiçbir Yankee Houston'a gelmiyor.
Dile a ese hijo de perra que ningún Yankee irá a Houston mientras ustedes bastardos estén a cargo.
Âdi herif! Arkadaş olmaya çalışıyorum.
Vamos, hijo de perra, sólo trataba de ser amistoso.
Âdi herif. Ben sana bıçakları soruyorum, sen bana Eskimo kayığını soruyorsun.
Canalla. ¿ Me habla de kayaks cuando yo le hablo de cuchillos?
Ama artık kısa devre için endişe etmesine gerek yok. Âdi herif.
Ahora ya no tendrá que preocuparse de cortocircuitos, el pobre diablo.
Adını bile bilmediğim o âdi herif canımı çok yaktı.
Estoy orgulloso de ti. " Aquel cabrón me baldó de lo lindo.
Âdi çakmak!
Maldita cabeza, Madre.
- Zack! Âdi herif!
- Zach, hijo de perra.
Beş para etmez âdi herifin teki için!
Por un tacaño, jodido cabrón de a 25 centavos, por eso.
Ne kolay adam öldürdüğünü unutmamışsındır herhâlde, âdi herif.
¿ Recuerdas lo fácil que mata, bastardo?
Terry, seni âdi herif!
- Terry, bastardo!
En azından saldırgan ve âdi olmadım, şey gibi...
Al menos no salí insistente y cruel como...
Ben saldırgan ve âdi miyim?
¿ Crees que soy insistente y cruel?
Sen öfkeli, âdi, çıkarcı bir o... sun.
Ud. es una perra enojada insistente y manipuladora.
O âdi herifin bunu değiştirmesine izin vermeyeceğim.
- Y ese hijo de puta no lo impedirá.
Hiçbir zaman yanında olmayan âdi bir baban oldu. Sonra gidip başka bir bebek yaptı.
Tu padre es un cabrón que nunca ha estado a tu lado y que ahora va y tiene otra hija.
O çok âdi.
Es tan mezquina.
Bırak kardeşimi seni âdi domuz.
¡ Suelta a mi hermana de una vez, cerda asquerosa!
Seni âdi! Senden nefret ediyorum.
Gilipollas, te odio.
İstediğini yapabilirsin, seni şanslı âdi. Hayattasın.
Puedes hacer cualquier cosa, cabron con suerte, estas vivo.
Şöyle derdin : "Pinti tam babanızı anlatan bir kelime çünkü hem âdi hem kel."
Recuerdo que dijiste : "Amarrete es la palabra perfecta para tu padre porque es tacaño y calvo".
Annem babamın âdi olduğunu düşünmemizi istemedi yani?
¿ No crees que mamá quería que pensáramos que papá era un patán?
Baba, âdi ve kel olduğunu düşünmemin nedeni annemdi.
Papá, mamá es la razón por la que te creo tacaño y calvo.
- Âdi pezevenk.
- Maldito bastardo.
"Evrenin merkezindeki âdi benim." Evrenin ne kadar büyük olduğunu unutuyorum. Hiçbir şeyin kontrolünde olmadığını.
Soy la idiota en el centro del universo que se olvida lo grande que es el universo y cómo nada está bajo nuestro control.
İlk olarak âdi muhabirin işini gördü.
Primero se encargó de esa bazofia de periodista.
Âdi herifler!
Mi maldito hermano.
Seni âdi herif!
¡ Desgraciado!
Seni âdi seni.
Vamos, sinvergüenza.
Seni âdi piç kurusu!
¡ Idiota!
Âdi fahişe!
iZorra!
Seni âdi!
- ¡ Qué hija de puta!
Paspasçıda çok âdi kâğıt kullanılıyor.
En la tienda usan un papel tan barato...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]