English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ç ] / Çık dışarı

Çık dışarı tradutor Espanhol

20,225 parallel translation
Çık dışarı.
Sal.
- Çık dışarı.
Salga de aquí.
Çık dışarı!
¡ Salgamos!
Çık dışarı.
Fuera.
Carl, çık dışarıya, oynayalım.
Carl, ven a jugar.
Çık! Çık dışarı!
¡ Vete ahora!
- Bana öyle hitap edemezsin. Çık dışarı.
- No puede pasar.
Çık dışarı!
Salga, salga.
Şimdi çık dışarı.
Ahora sal de aquí.
Çık dışarı!
¡ Fuera!
- Çık dışarı!
- Fuera.
- Çık dışarı John. - Profile uyması için bir organı kayıp olmalı.
- Fuera, John - ¡ Tiene que faltar un órgano para encajar en el perfil!
- Çık dışarı.
Sal.
- Çık dışarı. - İşine dön.
- vuelve al trabajo.
Dışarı çıkıyoruz.
Vamos a salir.
- Polis! Çıkın dışarı!
¡ Lárgate de aquí!
Çıkın dışarı!
¡ Salgan de aquí!
Çık oğlum dışarı.
Jódete.
- Dışarı çıkıyorum.
Voy a salir.
Dışarı çıkıp adama bakacağım.
No te me pongas rara.
Bu nedenle dışarı çıkarım ve o şey benim peşimden gelir. Sen de dışarı çıkıp, kaçabilirsin.
Entonces puedo salir y me seguirá para que tú puedas salir y escapar.
Dünyalılar dışarı çıkıp güneşte yürüyerek temiz havayı soluyabilir. Mavi gökyüzüne bakarak onlara umut veren bir şeyi görebilirler.
Los terranos salen a caminar afuera a la luz, respiran aire puro, miran un cielo azul, y ven algo que les da esperanza.
- Kızlar dışarı çıkın.
- ¡ Hasta el fondo!
Dışarı çıkıyoruz, arka çıkıştan.
Vamos a salir. Salida trasera.
- Derhal dışarı çık.
Ven aquí mismo aquí, ahora.
Dışarı çık!
- Sal de ahí.
Ben dışarıya çıkıyorum.
Voy a salir. Aquí.
- Bu gece dışarı çıkıyorsunuz.
- Tienes una misión esta noche.
Silahlarınızı bırakıp dışarı çıkın yoksa çatıyı ateşe veririz!
¡ Depongan las armas y salgan, o prenderemos fuego al tejado!
Ben mutfaktan çıkayım sen de ön taraftan dışarı çık.
Voy a salir por la cocina, tú vas por la puerta principal.
Dışarı çıkıyor.
Está saliendo.
- İkiniz de çıkın dışarı.
- Lárguense de aquí, ambos.
Çıkın dışarı.
Salgan, vamos.
Dansçı arkadaşım Bale ile parti için dışarı çıktık.
Yo había salido con mis amigos del ballet, y entonces...
Dışarı çıkıp alabilirim.
Deja que me canse y te traeré un bagel de manteca.
- Dışarı çıkıyoruz.
- Vamos a salir.
Ben The Signal'dan içeri girerken o dışarı çıkıyordu.
Cuando yo estaba por entrar al bar, él venía saliendo.
Kim sen dışarı çık.
Kim. Kim, sal de aquí.
Çık dışarı!
¡ Sal!
Ben dışarı çıkıyorum!
¡ Voy a salir!
- Çık dışarı.
- ¡ Vete!
Çıkın dışarı.
Fuera.
Çık dışarı.
Déjanos.
Yani gece dışarı mı çıkıyoruz
¿ Saldremos más tarde?
Onlardan biri ile kıçını dışarıda buldum.
La encontré junto a alguien de la gente del puente.
- Ya da dışarı çıkın.
O váyase.
Ben dışarı çıkıyorum.
Voy a salir.
Dinle, resim için dışarı çıkıyorum.
Escucha, voy a salir a tomar fotos.
Bu akşam dışarı çıkıp kafayı dağıtacağım.
Salgo con lugareños esta noche, veré si se mueven de nuevo las paredes.
Ama hepimiz dışarı çıkıyoruz.
Pero todos vamos a salir.
Dışarı çık.
Váyase.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]