English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ş ] / Şaşırt beni

Şaşırt beni tradutor Espanhol

1,069 parallel translation
- Şaşırt beni.
- Sorpréndeme.
Manzarayı değiştirmediğin sürece şaşırt beni.
Sorpréndeme, mientras no me cambies el paisaje.
Hadi bakalım, şaşırt beni!
Eso. Sorpréndeme.
Şaşırt beni.
Me sorprendes.
- Beni şaşırtıyorsun.
- Me fascinas.
- Judy, beni gerçekten şaşırtıyorsun.
- Judy, me sorprendes.
Beni şaşırtıyorsun.
Me abrumas.
Bors, beni şaşırtıyorsun. Fikir üretiyorsun.
Bors, me sorprendes, has pensado por ti mismo.
Harry Dean, beni gerçekten çok şaşırtıyorsun.
Harry Dean, no hay quien te entienda.
Beni şaşırtıyorsun, Aron.
Me confundes, Aron.
Bayan Marcus, beni çok şaşırtıyorsunuz.
Señorita Marcus, me asombra.
Lütfen beni şaşırtıp durma, Patricia.
Por favor, no sigas asombrándome, Patricia.
Üzgünüm artık seninle uzunca bir süre konuşamayacağım. Beni şaşırtıyorsun.
Me sabe mal que no hallamos podido hablar más, usted me intriga.
Beni şaşırtıyorsun, Morris.
Me sorprendes, Morris.
Her şey son derece mantıklı ama bu beni tümüyle şaşırtıyor.
Todo lo demás está en claro, pero eso me desconcierta.
Son gelişinden haberim olmamıştı, ben de beni şaşırtıyorsunuz efendim!
Sabes, no he oído de ti desde la última vez, así que ¿ Te preguntabas por mí, señor?
- Vito, beni şaşırtıyorsun.
- Vito, me sorprendes.
- Şaşırt beni.
¡ Dígalo, será interesante!
Ses tonunuz beni şaşırtıyor.
Me desconcierta su tono de voz.
Beni şaşırtıyorsun.
Eso es sorprendente.
İçinde bulunduğumuz bilim çağında, hala kimsenin ayna yapma zanaatında mükemmele ulaşamaması beni çok şaşırtıyor.
Sabe, siempre me he asombrado de que, en esta era científica, nadie haya todavía perfeccionado el arte de captar el simple reflejo.
Zekanız devamlı beni şaşırtıyor, Bay Warfield.
Se refiere al explorador indio?
Beni şaşırtıyorsun Rachel.
Me sorprendes, Rachel.
Beni şaşırtıyorsun.
Me sorprendes.
Beni şaşırtıyorsun, Gringo.
Sabes, me asombras, gringo.
Beni şaşırtın.
Sorpréndame.
Gerçi şef bana onun harika bir kadın olduğundan söz etmişti ama beni hâlâ şaşırtıyordu.
Ya sabía, por el jefe, que era una gran mujer.
Beni şaşırtıyor.
Ella me sorprende.
Beni şaşırtıyorsunuz.
¿ Cercana? ¡ Me intriga!
Beni şaşırtıyorsun. Ben mi?
- ¿ Sabe que me choca Vd. mucho?
- Beni sahiden şaşırtıyorsun.
- Me choca usted mucho.
Almanya'nın zenginliğine dair takındığım pasifist tutum ve ettiğim münakaşalara rağmen ; antiklerikalizmime ve özgür aşka duyduğum bağlılığa rağmen, Dünyadaki yüzlerce binlerce ilerici gençle omuz omuza durmamı sağlayan her şeye rağmen,... Julian, beni şaşırtıyorsun ; hatta güldürüyorsun bile denebilir.
Con todo mi pacifismo y mi polémica contra la Alemania opulenta, con todo mi anticlericalismo, y con todo mi culto por el amor libre, y con todo lo que me une a centenares de miles de los jóvenes más progresistas del mundo, Julián, deja que me escandalice,
- Beni şaşırtıyorsunuz Bay Thomas.
Me sorprende, Sr. Thomas.
Ama bildiğiniz üzere, takip eden yıllarda Vichy halkı bunun siyasetin küçük bir parçası olduğunu ve gerçekten ciddi bir şey sayılamayacağını açıklamaya çalıştı. Bu beni şaşırtıyor.
Ya sabe, cuando 7,000 jóvenes, muchos de los cuales podían haberse convertido en los líderes de nuestra nación, son masacrados con el uniforme de otro país.
Beni şaşırtıyorsun, Vanna.
Me sorprendes, Vanna.
Ne kadar büyüdüğünüzü görmek beni şaşırtıyor da ondan.
Estoy sorprendido de lo mucho que habéis crecido.
İnsan doğası ani ve cömert teklifleriyle beni sık sık şaşırtıyor.
La naturaleza humana me sorprende con frecuencia, gratamente, por la repentina oferta de generosidad.
Beni şaşırtıyorsun.
Usted me sorprende.
Beni şaşırtıyorsun.
Ud. Me desconcierta.
Mahluk ne demek mi, beni şaşırtıyorsun.
¿ El squonk? Me sorprendes.
Bazen beni şaşırtıyorsun Quincey.
Sabes, a veces me asustas, Quincey.
Şaşırtın beni.
Sorpréndame.
Size "beni şaşırtın" demiştim.
Le dije que me sorprendiera, y sin duda lo hizo.
Beni şaşırtıyorsun. Faşistlerin mirasını koruyorsun.
Me maravillo de usted. ¿ Queremos mantener una realidad fascista?
Beni şaşırtıyorsunuz!
¡ No me diga!
Beni şaşırt ve dediğimi yap.
Sí, sí, claro.
Bu operasyonun nasıl şapşalca olduğunu görmek beni çok şaşırtıyor.
Pero me sorprende la desorganización de esta operación.
Beni şaşırtıyorsunuz.
Ud. Me asombra.
Komiser, beni şaşırtıyorsunuz.
Teniente, me desconcierta.
Beni şaşırtıyorsunuz.
Usted me sorprende.
Genç nesilin aile bağlarının bu kadar kuvvetli olması beni şaşırtıyor aynı şu eski tarz, kana kan anlayışının olduğu gibi.
Un muchacho piensa que un anciano... cree en sus ideales como si fueran lazos de sangre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]