Beş yüz tradutor Francês
697 parallel translation
"Beş yüz dolar için Bolton Binası'nın on ikinci katına tırmanır mısın?"
"Tu escaladerais les 12 étages de l'immeuble Bolton pour 500 dollars?"
"Ne diyorsun, beş yüz dolar için cennete kadar tırmanır giriş kapısına ters asılıp sarkılırım."
"Pour 500 dollars, j'escaladerais jusqu'au ciel... et me suspendrais aux portes du Paradis".
2 bin için. 2 bin beş yüz. Teşekkür ederim, 2 bin beş yüz evet.
200 acres de terres à blé et de prairies!
Teşekkür ederim 2 bin beş yüz.
Et une résidence unique dans le comté!
3 bin beş yüz oldu.
Allons! 2500!
1 kez, 2 kez... 9 bin beş yüz için son kez uyarıyorum.
9500 livres! Et vous, monsieur? C'est l'agent du Duc?
Bana 4 bin bile etmeyecek bir arazi için, 9 bin beş yüz dolar ödetiyorsunuz. Buna gülmeyeceğimi mi düşünüyorsunuz?
Vous avez dédaigné ma belle-fille... qui vous vaut bien... et j'ai décidé d'acheter le domaine.
- Beş yüz.
- Cinq cents.
... dört yüz elli... Beş yüz elli.
450, 500, 550.
Beş yüz!
500 dollars!
Beş yüz... Beş yüz on...
- 1.200 lires pour 6 kg.
- Beş yüz yetmiş iki. Beş yüz yetmiş iki mi?
280 à la maison?
Su haricinde bize lazım olan iki yüz öküz beş yüz domuz, yüz kintal tuz kırk ton un, on ton şeker, beş ton tütün, bir ton kahve kırk bin limonun suyu ve burada hiç şarap bulunur mu?
Il me faut de l'eau, 200 bœufs, 500 porcs, 100 quintaux de sel, 40 tonnes de farine, 10 de sucre, 5 de tabac, une de café, le jus de 40 000 citrons verts, et... y a-t-il du vin, de l'alcool?
Beş yüz papel karşılığında...
Je touche cinq cent dollars pour...
- Beş yüz mü?
- 500?
- Beş yüz koyuyorum.
Je mise 500. 500.
- Beş yüz.
Combien?
Haberi getirmediğin takdirde beş yüz papel.
500 $ que vous n'obtiendrez pas cette histoire.
Zaten beş yüz dolar borcun vardı.
Vous me devez déjà 500 $.
Beş yüz dolar.
J'ai gagné 500 dollars!
Beş yüz dolar.
Cinq cents dollars.
Mike, beş yüz kere söyledim ama arkandaki duvar camdan.
Pour la 500e fois, ce mur est en verre!
Haftada beş yüz dolar, ha?
500 dollars par semaine, hein?
Eğer bana bırakırsan, ben beş yüz veririm.
S'il ne tenait qu'à moi, pas plus de cinq cents.
Beş yüz.
- Cinq cents.
Beş yüz sene sonra muşmulaya dönmek istemem.
Même après 500 ans? Pas une ride?
Varinia için beş yüz sestertius depozito.
Cinq cents sesterces en acompte sur Varinia.
Bakın beş yüz kağıt aldı, her biriniz için iki yüz elli kağıt yapıyor.
- Il nous a rancardés. Remarquez, 50 tickets, ça fait 25 chaque.
Tabii, Antonio parkın tekine gidip bir kadına beş yüz liret verse... kimse ilgilenmez.
Si Antonio va traîner au bois avec une femme et qu'il lui offre 500 lires, ça n'intéresse personne. On n'en fera pas de gros titres...
- İki bin beş yüz mü?
- 2500 $? - Ouais.
İki bin beş yüz dolar.
2500 $.
Ve beş yüz. 9 bin beş yüz için.
9000!
9 bin beş yüz için.
Pour la dernière fois!
Beş yüz bin.
500000.
Beş dakika sonra, yüz balık olacak yanımda.
Dans cinq minutes, j'ai 100 poissons autour de moi!
Her uçusa yüz paund bonus, ve ayda dört bes uçus.
Cent livres par vol et 4 ou 5 vols par mois.
Sakin ol. Merak etmeyin. Son beş yılda ona üç değişik yüz yaptım.
En cinq ans, je lui ai fait trois visages différents.
Ömrün boyunca beş yüz papel yüzü göremezsin sen.
T'auras jamais cinq cent dolars de toute ta vie!
Beş yüz dolar.
Il avait les clés sur lui. Il y a 500 dollars.
Ama beş kuruşsuz bir kız için, bir kaç yüz doları olanla, milyonları olan arasında pek fark yoktur.
Mais quand on n'a rien, des centaines et des millions, c'est du pareil au même.
... elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, seksen beş, doksan, doksan beş, yüz!
Cinq, dix, quinze, vingt, vingt-cinq, trente, trente-cinq... quarante, cinquante, cinquante-cinq, soixante-cinq, soixante-dix... soixante-quinze, quatre-vingt, quatre-vingt-dix, cent!
Yüz dokuz frank, on beş santim.
Cent neuf francs et quinze sous.
Nihayetinde, birkaç yüz ya da birkaç bin, beş bin, on bin yıl dediğin nedir ki?
Qu'est-ce que quelques centaines, quelques milliers d'années? 5000 ou 10000 ans?
Dokuz yüz lanet elli beş!
Neuf cent cinquante-cinq.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, fin de partie.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, partie finie.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, partie terminée.
Yüz yirmi beş.
Cent vingt-cinq.
Tam yüz kırk beş papel!
Cent quarante-cinq dollars!
Buraya gel. - Haftada beş dolarla babanın borcunu ödemen birkaç yüz yıl sürer.
Il vous faudra 200 ans pour rembourser la dette de votre père.
Yüz yirmi beş senedir burada.
Il est ici depuis 125 ans.
yüzünü yıka 20
yüzmek 25
yüzüğüm 18
yüz yüze 37
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzünü gördüm 17
yüzde yüz 31
yüzbaşı worf 61
yüzüne ne oldu 70
yüzmek 25
yüzüğüm 18
yüz yüze 37
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzünü gördüm 17
yüzde yüz 31
yüzbaşı worf 61
yüzüne ne oldu 70