English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dışarısı soğuk

Dışarısı soğuk tradutor Francês

429 parallel translation
Haydi, dışarısı soğuk. Duramam.
Entrez, iI fait froid.
- Dışarısı soğuk desene. - Evet.
Il fait froid, dehors.
Bu gece dışarısı soğuk mu?
Il fait frisquet, ce soir, hein?
Dışarısı soğuk değil miydi?
Il ne fait pas froid, ici?
Adam haklı, dışarısı soğuk.
Il a raison. Il fait froid dehors.
Dışarısı soğuk, değil mi?
Il fait froid dehors, hein?
Dışarısı soğuk olacak.
- Il fait froid. - Où est Pat?
Dışarısı soğuk.
Il fait froid, dehors.
Dışarısı soğuk, efendim.
Avec ce froid?
Bir gezegene indik ve hava güzel, ama dışarısı soğuk.
Nous venons d'atterrir sur une planète, l'air semble respirable, - mais il fait plutôt froid dehors.
Dışarısı soğuk, değil mi?
Il fait froid, hein?
Dışarısı soğuk ve içerisi sıcak.
Froid dehors, chaud à l'intérieur.
Dışarısı soğuk.
Il fait froid dehors.
Dışarısı soğuk.
Il fait froid.
- Dışarısı soğuk, içeri buyurun.
- Entrez donc, il fait si froid.
- Dışarısı soğuk!
- Il fait froid là-dehors!
Dışarısı soğuk. - Hava güzel sanıyordum.
- C'est agréable.
Çıplak biri için dışarısı çok soğuk.
On a vite froid quand on se balade nu.
Dışarısı çok soğuk ve burası çok rahat.
Il fait froid et on est si bien ici.
- Dışarısı çok soğuk.
- Il fait froid.
Dışarısı çok soğuk patron.
Il faisait froid aussi, patron. C'était —
- Dışarısı çok soğuk.
- Il faisait trop froid.
Tanrım, çok soğuk. ... dışarısı kadar soğuk.
Il fait aussi froid ici.
Dışarısı biraz soğuk da.
Il fait un peu froid dehors.
Oysa, günün birinde, o soğuk işadamı..... gökdelenin tepesinde..... penceresini açar, dışarı çıkar..... ve üç saat orada durup...
Et pourtant, un jour, ce même homme, en haut d'un gratte-ciel, ouvre une fenêtre et s'avance, reste sur le rebord pendant trois heures, à se demander
Hiç insafın yok mu? Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid.
Fakat dışarısı çok soğuk.
Mais dehors il fait froid.
Dışarısı cehennem kadar soğuk.
Ça gèle.
Dışarıda kavurucu sıcak bile olsa içersi ıssız ve soğuk, fark etmedin mi?
II fait toujours froid dans cette maison, même quand il fait chaud dehors. Tu ne l'as pas remarqué?
Dışarısı çok soğuk be dostum.
Il fait froid dehors.
Oh, dışarısı soğuk.
Que c'est froid!
- Dışarısı çok soğuk.
- Il fait froid dehors.
- Dışarısı çok soğuk. - Kesinlikle öyle.
II fait drôlement froid dehors!
Oh, hayır dışarısı çok soğuk. Um...
Par ce froid?
- Dışarısı çok soğuk, değil mi?
- On gèle, dehors.
Kendine gel. Ben şu an o şeyi yaşıyorum. Luyba'lar yatacaklardı ve dışarısı çok soğuk.
C'est très exactement ce que je ressens en ce moment... lls se couchent, chez Liouba, je vais pas rester à geler dans l'escalier...
Luyba'lar yatacaklardı ve dışarısı çok soğuk. Ippolit'in üstüne su mu döktünüz? Adam sırılsıklamdı.
S'il revient... il va mettre le feu à la maison.
Dışarısı soğuk.
Capince.
Dışarısı soğuk, Paulie.
Ca caille dehors, Paulie.
- Dışarısı çok soğuk. - Evet. Buna alışık değilim.
Ce froid, je n'ai plus l'habitude.
Kışın ortasındayız ve dışarısı çok soğuk.
Eh bien, on est en plein hiver et il fait froid dehors.
İçeri girin, dışarısı çok soğuk...
Entrez, il fait froid.
Dışarısı soğuk değil mi?
ça caille.
Dışarısı gerçekten soğuk.
Il fait un froid de canard!
Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid dehors.
- Jack şunu al. Dışarısı çok soğuk. Şu meşhur sözü bilirsin :
On gèle, ce matin, et tu connais la blague.
- Dışarısı soğuk.
Il fait froid.
Dışarısı biraz soğuk.
Il fait frisquet, dehors.
Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid dehors...
Dışarısı o kadar soğuk ki, böyle ulumalarına hiç şaşmamak gerek.
Il fait froid à mourir, dehors, je sais pourquoi ils hurlent, à présent.
Dışarısı gerçekten çok soğuk dostlar.
C'est une nuit très froide là dehors, mes amis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]