English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Ellery

Ellery tradutor Francês

36 parallel translation
Winston Ellery.
Winston Ellery.
Ellery sayesinde senaryo başına 250 dolar almaya başladım.
La télé m'a augmentée : j'ai 250 $ par scénario.
Ellery Queen senaryoların oldukça eğlenceli olmalı.
Vos scénarios tirés d'Ellery Queen ont l'air très drôles.
Fikir, George Ellery Hale adında, zeki ve zengin bir gökbilimciden çıkmış.
Il a été créé par un astronome talentueux, George Ellery Hale.
Ellery, nasıl oluyor da ağzında bir sosisli varken projektörün vida dişini takabiliyorsun?
Ellery, tu as un hot-dog dans la bouche même quand tu charges un projecteur?
Ellery, Senin içine burnumu sokmak istemem ama şu gittiğin psikiyatrist var ya bence o senden daha çok kafayı yemiş halde.
Ellery, Sans me mêler de tes affaires, ce psy-chose chez qui ils t'ont envoyé, il va plus mal que toi!
Ellery.
Ellery.
Ellery, bu güne kadar hiç insan aklının iç yapısını tartışma işine girmedim.
Je ne me risquerai jamais à critiquer le fonctionnement d'un esprit humain...
Bırak Ellery sürsün.
Laisse Ellery conduire.
Sana işlerin nasıl yürüdüğünü anlatayım, Ellery.
Je vais te dire comment ça marche, Ellery.
İşte de bu da zayıflıktır, Ellery.
C'est aussi une faiblesse, Ellery.
Sen kendi suyunu kendin taşırsın, Ellery.
À chacun de porter son eau, Ellery.
Teşekkürler, Ell.
Merci, Ellery.
Yüce İsa adına, Ellery, nasıl üşürsün?
Jesus Christ, Ellery, Tu as froid?
Ellery, konuşma, gücünü harcama.
Ellery, ne parle pas. Garde tes forces.
Ellery, beni dinle. Beni dinle.
Ellery, écoute-moi... écoute-moi...
Hayır, dayan Ellery. Hadi, hadi, uyanık kal.
Non, reste là, Ellery. reste là, reste là.
Ellery, hadi!
Ellery, Reste là!
Ellery olmadan takım falan olmaz.
Il n'y a pas d'escouade sans Ellery.
Ellery Queen's Gizem Dergisi, Haziran 1995.
Ellery Queen s Mystery Magazine, juin 1995.
Bu sabah Savunma Bakanım Ellery Shipley'den Afganistan ve Irak'taki askerlerimiz için aşamalı bir çekilme programı hazırlamasını istedim.
Ce matin, j'ai demandé à mon secrétaire de la Défense, Ellery Shipley, Afin d'établir le calendrier du retrait gradué De nos troupes présentent en Afghanistan et en Iraq
Jasper Winthrow Ellery Shipley, Calvin Wax Savunma Bakanı, Kurmak Heyeti.
Jasper Winthrow, Ellery Shipley, Calvin Wax, le Secrétaire à la Défense, L'intendant en chef.
Bu gizli örgüt vasıtasıyla Savunma Bakanı Ellery Shipley ordudan atılmış eski Amerikan askerlerini toplayarak yandaşları olan diğer komplocuların kirli işlerini yürütmüştür.
C'est au moyen de cette base secrète que le secrétaire à la Défense, Ellery Shipley, recrutait des soldats américains renvoyés. Afin d'exécuter les basses œuvres de son ignoble conspiration.
Eski Savunma Bakanı Ellery Shipley ve Standard Elektronik Genel Müdürü Jasper Winthrow gibi.
Des hommes comme le Secrétaire à la Défense, Ellery Shipley, Des hommes comme le PDG de Standard Electronics, Jasper Winthrow.
- Trudy Ellery Queen havalarını bırak.
Arrête de faire la Ellery Queen.
Zamanında serserinin tekine bir dolar vermiştim, o da gidip Ellery Queen'in dedektif romanını aldı.
J'ai donné 1 $ à un clochard, un jour, et il a acheté un mystère d'Ellery Queen, avec.
Ama Ellery Queen'in çözemediği tek gizem vardı, o da bir erkeğe neden Ellery ismi verildiğiydi.
Mais il y avait un mystère qu'Ellery Queen n'a pas su résoudre. Pourquoi un homme s'appelait Ellery.
Asıl önemli olan, Ellery Queen'den bahsetmeye başlamadan önce söylediklerim.
Enfin, bref, retenez ce que j'ai dit avant que je parle d'Ellery Queen.
Ellery'yi de ederdik ama unuttu herhalde.
On l'aurait utilisé pour Ellery, mais je suppose qu'elle a oubliée.
Bütün günahlarını... Annemi terk edişini,... beni para için dilendirmeni,... Ellery'ye olan inişli çıkışlı ilgini.
Toutes tes transgressions... tu as quitté Maman, me faire mendier de l'argent, ton intérêt intermittent pour Ellery.
Ellery ile benim oyuna devam etmemiz gerekiyor.
Ils sont à l'intérieur. Ellery et moi nous allons jouer.
Orayı terk etmeyi asla düşünmediğini, isterlerse o ve Ellery'nin de orada kalabileceğini söylemiş.
Elle lui a dit qu'elle ne quitterait jamais cet endroit et que lui et Ellery pourraient rester ici. Et qu'était-il supposé faire?
Yani, günün birinde hangi psikiyatriste babasının nezarette annesininse bir tarikatta olduğu hafta sonunu anlatabilecek?
Que va dire Ellery un jour à un psychiatre à propos du week-end que son père a passé en prison et de sa mère qui était dans une communauté?
Ve Ellery'yi çok özlüyorum.
Et... Ellery me manque tellement.
- Ellery ihtiyacı olan her şeye sahip.
- Ellery a tout ce dont il a besoin.
Margaret kafayı kırınca çoğu mal mülkümün taksimatını yapacaklarım, Ellery ve...
Margaret étant perdue, je partage le gros de mes biens entre Ellery et...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]