English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Fakat neden

Fakat neden tradutor Francês

662 parallel translation
Evet, tabiki, fakat neden Collins?
Oui, je sais, mais pourquoi Collins?
Fakat neden bizi bu otele getirip bu kıyafetleri bıraktılar?
Mais pourquoi nous avoir amené dans cet hôtel, avec tes vêtements?
Seni seviyorum, fakat neden bu kadar zalimsin?
Je t'aime beaucoup, mais pourquoi es-tu si brutale?
Aşikar fakat neden?
Manifestement. Mais pourquoi?
Fakat neden Gray?
Mais pourquoi, Gray?
Fakat neden ben, O parayı ben kazanacağım.
Pas moi. Moi, je vais le gagner.
Fakat neden yakında dönüyoruz?
Pourquoi devons-nous déjà partir?
Fakat neden geldiğini merak ediyorum. Öğreneceksin.
Et vous, pourquoi êtes-vous venu?
Fakat neden bu hissi bu kadar güçlü? Korkusunu tetikleyen ne?
Je veux savoir d'où lui viennent cette sensibilité et cette inquiétude.
Beni sever. Fakat neden?
Je lui plais.
"Bir değişiklik için" birbirimize öyle dedik. Fakat neden değişiklik istediğimizi söylemedik, ve sormadık.
"Pour changer," nous disons-nous... mais nous ne disons pas pourquoi nous voulons changer.
Fakat neden?
- Pourquoi?
Fakat neden böyle bir şey yapsın?
Pourquoi ferait-elle ça?
Fakat neden?
Mais pourquoi?
Fakat neden beni bu kadar heyecanlandırıyor?
Pourquoi est-ce qu'il m'excite tant que ça?
- Evet, fakat neden?
- Oui, mais pourquoi?
- Fakat neden? Hangi nedenle?
Pour quelle raison?
Fakat neden seni sürekli rahatsız ediyor?
Pourquoi est-ce qu'il t'ennuie?
Fakat seninle neden bu kadar romantik oluyorum?
Mais pourquoi suis-je si romantique Avec toi
Fakat ben neden seninle bu kadar romantiğim?
Mais pourquoi suis-je si romantique Avec toi
Fakat şeytan aşkına, neden?
Mais pourquoi?
Fakat Bayan Crosbie, onu neden orada dışarı atmadığınızı merak ediyorum.
Vous auriez dû le faire tout de suite. Je voulais éviter tout esclandre.
- Fakat söz vermiştin. Anlaşmadaki sözünü tutmadın. Neden benim tutmamı bekliyorsun?
Commence par respecter la tienne.
Şimdi, dikkatinizi çekerim, hiçbir kural yok, hiçbir yasa yok, fakat onun Af Kurulu tarafından araştırılmış olması ve geri çevirilmesi başvurusu üzerinde önyargısal bir etkiye neden olabilir.
Ayez à l'esprit qu'il n'y a pas de règle, ni loi... mais le fait que le conseil ait déja rejeté sa mise en liberté... pourrait nuire à sa demande.
Benim için sorun değil bu, fakat bu konuda neden yalan söylediniz.
Pas de mal à ça. Pourquoi mentir?
Bay Carpenter... Bu beni ilgilendirmez, fakat o adam dün gece neden geldi?
Ça ne me regarde pas, mais que voulait cet homme, hier soir?
- olamaz. fakat neden?
- C'est impossible!
fakat Noel de Maynes belki de başka bir neden olurdu.
Mais de Maynes est d'un autre acabit.
- Fakat, neden ücret çok yüksek?
Mais pourquoi si cher?
Fakat siz neden dans etmiyorsunuz?
On ne danse pas, ici?
- Fakat bu seni neden ilgilendirsin?
- Que lui voulez-vous?
Fakat sen parlak ve mutlu Hristiyanlardan biri olduğuna göre neden biri seni gördüğünde sefiller gibi davranıyorsun?
Mais toi, le chrétien rayonnant, pourquoi as-tu toujours l'air triste et fatigué?
Fakat Jacobs'u gömmek için neden bu kadar acele ettiğini ve otopsi yapmamı istemediğini bilmek istiyorum.
Mais j'aimerais savoir pourquoi il était si pressé de l'enterrer et pourquoi il a refusé que je fasse une autopsie.
Deemer'ın yerine neden gittiğinizi sormak üzerime vazife değil fakat...
Ce serait sans doute trop impoli
Fakat Bay. Wilkison... vadiyi temizlemenize yardım etmeleri için silahlı adam atıyamam. Yasal olarak atamamı gerektirecek bir neden olmadıkça...
Mais Mme Wilkison, je ne peux pas engager de tueurs pour nettoyer la vallée, sauf s'il y a une justification légale.
Fakat onu pekala o çekmecede de bulabilirlerdi. Bir neden olarak görülürdü.
C'est très bien si ils la trouvent dans ce tiroir, ce sera le mobile.
Fakat Bayan Stanford bu kızı neden öldürmek istesin ki?
Pourquoi Mme Stanford aurait tué cette fille?
Rosina, neden benimle olamayacağını, neden artık çalışmak istemediğimi şimdi sana açıklayamam. Fakat göreceksin, bu değişecek.
Rosina, papa ne peut pas t'expliquer pourquoi il n'a plus envie de travailler, mais il changera.
Fakat siz neden buraya geldiniz hanımefendi? Yani, neden diğerleriyle Fiji'ye gitmediniz?
Mais vous, pourquoi l'avez-vous suivi... au lieu de partir aux îles Fidji?
Fakat niçin? Bütün bunlar neden...
Mais pourquoi tout cela...
Fakat, hafızam beni yanıltmıyorsa, bu kanlı eylemi neden yapacağımızı hiçbir zaman açıklamadı. "
"Si je me souviens bien, il n'a jamais dit les raisons " qui l'ont poussé à de tels actes délictueux. "
- Fakat neden, Sensei?
Mais vous, Maître?
Bu çok hoş, fakat ben neden içeri girmiyorum?
Alors, pourquoi n'irais-je pas?
Fakat Bayan Taylor, neden Pittsburgh'dan ayrıldınız?
Pourquoi avoir quitté Pittsburgh?
Fakat son gittiğim yerdeki bir adam neden bir de Middleburg'teki Garrod'a bakmadığımı sordu.
Puis, on m'a dit de voir chez Garrod.
Fakat Bay Kuchar, neden bahsediyorsunuz?
Mais...
Fakat Piti Batchi, neden bu kadar takıyorsun? Piti Batchi sinirli çünkü, hoparlörler yüzünden işinden oluyor.
Pity est furieux à cause des haut-parleurs.
Fakat evde yoktun. Neden?
J'ai essayé de t'appeler, mais tu n'étais pas là.
Genç Lordum, belki kral sizi komutanlık makamıyla onurlandırır,... fakat aklınızdaki neden bu değil.
Mon jeune seigneur... le Roi vous a peut-être nommé Capitaine, mais vous n'avez guère acquis de bon sens.
Fakat cesurluğum sizi neden bu kadar ilgilendiriyor?
Mais, quel intérêt a pour vous mon courage?
Fakat aynı zamanda onu gerçekte neden tuttuğunuzu da biliyorum.
Mais je sais aussi pourquoi vous le gardez vraiment.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]