Iki gün tradutor Francês
7,861 parallel translation
Yaklaşık iki gün içinde.
Je dirais à peu près deux jours.
Ve iki gün önce, benim eskiden burada çalışmış olduğumu düşünüyorlardı.
Et il y a deux jours, ils pensaient à moi comme une personne qui ne travaillait plus ici.
Dr. Gunderson'la haftada iki gün görüşüyorum ve artık... Helen, Helen, dur.
Et j'ai travaillé avec le docteur Gunderson deux fois par semaine, j'ai d'autres moyens maintenant.
Zaten reglim de iki gün erken başlamıştı.
Mes règles sont arrivées deux jours en avance.
Bak, bir ya da iki gün kalacağım. Ian'ı bulmaya çalışıyorum.
Je vais rester un jour ou deux.
Başdüşmanın yani sana iki gün önce savaş açan kişi ortaya çıktı diyorum.
Je te dis juste que ta pire ennemie, qui t'a déclaré la guerre il y a moins de 48 heures, refait surface, mais...
Aynı zamanda Haas hastanede bir, iki gün geçirdi.
Haas a aussi fait un séjour à l'hôpital.
Bir ya da iki gün sürdüğünü söylüyorlar.
Ils disent qu'il faut, comme, un ou deux jours.
Sana olanları kesinlikle kendi suçum gibi hissediyorum yani kesinlikle bir ya da iki gün burada kalabilirsin.
Eh bien, c'est totalement de ma faute si tu t'es fait chassée Donc tu peux tout à fait rester ici un jour ou deux.
Vardıktan iki gün sonra Norveçli bağlantımıza kokaini teslim edeceksin.
Vous livrerez la drogue à notre contact norvégien deux jours après votre arrivée.
Evet, iki gün önce olmuş.
Ouais, C'était il y a deux jours.
Ben... önce bir veya iki gün bilmiyorum?
Je ne sais pas... un jour ou deux.
Son iki gün en hafif tabiriyle zorluydu.
Les deux derniers jours ont été pour le moins compliqués.
Çarşambaya iki gün...
Mercredi est dans deux...
- Çarşambaya iki gün var.
- Mercredi c'est dans 2 jours.
Beni iki gün önce Janestown'a götürecektiniz, ama gelmediniz.
Vous deviez me livrer à Janestown il y a deux jours, mais vous n'êtes jamais venu.
Bir-iki gün sürecek altı üstü.
C'est seulement deux jours.
Thelonious gelemedi ve Kane de iki gün önce sizi geri almak için dünyalılarla barış yapmaya gitti.
Thelonius n'a pas survécu, et Kane est parti il y a deux jours pour essayer de faire la paix avec les Terriens, et vous ramener toi et les autres.
Ark'tayken kaç kez iki gün susuz kalmıştık?
Combien de fois sur l'Arche avons-nous passé deux jours sans eau?
Andrew ve Zelda, sekiz ay, iki gün ve bir saat boyunca çıkacaklar.
Andrew et Zelda sortiront ensemble pendant huit mois, deux jours, et une heure.
İki cinayet, iki gün, bir lise...
Deux meurtres, deux jours, un lycée...
Programı tamamlamama iki gün kaldı.
Je suis à deux jours de finir le programme.
Yok artık, iki gün mü? Sara'yı öldüren oklardan aldığımız DNA Caitlin'in elinde fakat kısa dizinler yıpranmış, o yüzden daha uzun zaman alıyor.
Caitlin a l'ADN que l'on a récupéré sur les flèches qui ont tué Sara, mais les marqueurs STR sont dégradés, donc ça va prendre un peu plus de temps.
İlk sorgulamamı yaptığımda iki gün yemek yememiştim.
La première fois que j'ai interrogé quelqu'un, j'ai perdu mon appétit pendant 2 jours.
Moskova'daki evinde iki gün önce bulundu.
Retrouvé chez lui à Moscou.
Ta ki iki gün önce cinayet şüphelisi olana kadar örnek bir Rus vatandaşıymış.
Avant d'être suspectée de meurtre il y a deux jours, elle était une citoyenne russe modèle.
Savaş iki gün sürdü ve 100'e yakın insan öldü.
Pendant deux jours et presque 100 tués.
Videolardan iki gün önce sana bunları da yollamış gelecek bölümden bir fragman gibi.
Il vous a aussi envoyé ça deux jours avant les vidéos, un peu comme un aperçu de l'activité à venir.
Maratona iki gün var.
Le marathon est dans deux jours.
Babam öldürülmeden iki gün önce Paul Clayton'ın kızını arayıp elinde yeni bir ipucu olabileceğini söylemiş.
Quelques jours avant que mon père ne soit tué, il a appelé la fille de Clayton, et lui a dit qu'il avait peut-être une nouvelle piste.
Andrew ve Zelda 7 ay, iki hafta, iki gün, ve bir saattir çıkıyorlar..
Andrew et Zelda vont sortir ensemble durant sept mois, deux semaines, deux jours, et une heure.
Bir iki gün içinde bunları yayınlamaya başlayacağımı bilmeni isterim.
J'espère commencer à publier d'ici un jour ou deux.
Coleman Lawson iki gün önce ölü bulundu.
Coleman Lawson a été tué il y a deux nuits.
İki gün önce.
Il y a deux jours.
İki gün daha geçerse birliğe haber vermem gerekecek.
Encore deux jours et j'appelle des renforts.
Bir gün, belki iki.
Un jour, peut-être deux.
İki gün.
Deux jours.
İki gün önce, tam olarak burada durup da benden istediğin şeyleri sana verecek adamı bundan alıkoyamam.
Je ne peux pas l'empêcher de vous donner ce que vous me demandiez il y a deux jours.
Haftada iki, üç gün.
- Deux ou trois fois par semaine.
Telefon kayıtlarına bakılırsa Tom sadece bizim iki çifti değil Heather'ı da öldüğü gün tam 14 kez aradı.
D'après ses relevés téléphoniques, Tom n'a pas seulement appelé deux de nos couples, il a aussi appelé Heather 14 fois le jour de sa mort.
- Bir gün, belki de iki.
Un jour ou deux.
İki gün önce.
Il y a 2 jours.
İki gün sonra.
Deux jours plus tard.
İki gün baskı yaptık ona ama o "Hepiniz siktirin gidin." dedi bu fırlamaysa 70 dakikada çözdü onu.
Dis-le. Libère-toi.
Son birkaç gün içinde iki meclis üyesi öldü.
Deux conseillers morts en si peu de temps.
İki gün önce Messner Turk'e tehditkar bir e-posta gönderdi.
2 jours auparavant, Messner a envoyé un e-mail à Turk, menaçant de tout révéler.
Sizin gibi tatlı iki çocuk hapisanede bir gün bile dayanamaz.
Un couple de gars mignon comme vous deux ne durerait pas un jour en prison.
- Dört hafta, iki gün.
Il y a quatre semaines?
İki kurban da, kaybolmalarından tam 364 gün sonra bulundu.
Jean Baudrillard.
Cuma, gün ağarmadan, batı taraflarında Physanto kamyonu içinde iki tane çocuk olan dört çekerliye çarptı.
Vendredi, un camion de Physanto a percuté un 4x4 avec 2 ados.
İki gün önce.
Il y a quelques jours.
iki gün sonra 30
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45