Ne isterseniz tradutor Francês
1,540 parallel translation
Size ne isterseniz verir. Lütfen!
Demandez ce que vous voudrez.
Rüya sizin olduğun da ne isterseniz olabilirsiniz.
Quand c'est votre rêve, vous êtes ce que vous voulez.
Onun kellesine ne isterseniz vereceğim.
Il y a 10 000 $ sur sa tête.
Bizim ofisten ne isterseniz adam, para her ne isterseniz, sadece bildirin.
Si vous avez besoin de quoi que ce soit, des hommes, de l'argent, vous n'avez qu'à demander.
Ne isterseniz.
Ce que vous voudrez.
Ediyorum. Lütfen, ne isterseniz. Hayatım üzerine yemin ederim.
Bien sûr, tout ce que vous voudrez.
Ne isterseniz alın.
- Au choix?
Ne isterseniz var.
J'ai tout ce que vous pouvez désirer.
Ne isterseniz.
Non, excusez-moi.
Ne isterseniz. Aklınızdan ne geçiyorsa.
- Ce que vous voulez.
- Peder, ne isterseniz yaparım.
- Pour moi? Merci, mon pere.
Ne isterseniz öyle yapın Bay Tilson, ben sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Vous faites comme vous voulez, M. Tilson. J'essaie seulement de vous aider.
Şiddete gerek yok. Size ne isterseniz söylerim.
Pas de violence, je vous dirai tout ce que vous voulez.
Neye ihtiyacınız olursa, ne isterseniz adamınız odur.
Si vous avez besoin de quelque chose, il sera là pour vous.
Ne isterseniz.
Ce que vous voulez.
Ne isterseniz yapın.
Faites-en ce que bon vous semble. Vendez-le, gardez-le.
Bir düşünün, ne isterseniz yapmaya hazır 14.000 insan var.
- Thug Life. Imaginez 14000 personnes pendues à vos lèvres.
Yemek pişiririm, etrafı süpürürüm! Tuvaletleri temizlerim! Ne isterseniz yaparım!
Je cuisinerai, je nettoierai, je laverai les WC, je ferai tout ce que vous voudrez.
Bu olanları görmezden gelirseniz, ne isterseniz yaparım.
Fermez les yeux sur ce coup, je serai à votre merci.
Siz ne isterseniz yaparım.
Je ferai ce que vous voulez.
Ne isterseniz ben ısmarlarım, ben götürürüm, hemen gidelim!
Tout ce que vous voulez. Cadeau, et c'est moi qui conduis!
Efendim. ne isterseniz yaparım.
Mr, Je... Je ferais tout ce que vous me demanderez mais...
Ve Sam siz ne isterseniz yerine getirecek.
Et Sam va voir à ce que vous fassiez tout ce dont vous avez envie.
- Ne isterseniz hazırlarlar.
- Tout ce que vous voulez. - D'accord.
Ne isterseniz yapın.
Faites ce que vous voulez.
- Ne isterseniz yapmaya hazırız.
- Nous ferons ce que vous direz.
Benden ne isterseniz.
Tout ce que vous me demanderez.
Sponsorlarımızdan Corso'nun Zamane Lokantası reklamından sonra röportajlarımıza devam edeceğiz, ailecek ne isterseniz, ne zaman isterseniz, yemek yiyebileceğiniz yer.
Ok, alors. On revient avec les interviews d'après course juste après la pub : La gargote temporelle de Corso :
- Ne isterseniz, Bayan Karen.
N'importe quoi, Mme Karen.
Kendimi de koyuyorum. Her ne isterseniz.
Sur moi aussi, je vous dirai tout.
Saat 9'dan sonra ne zaman isterseniz.
Quand vous voulez à partir de 9 h.
Çocukları almaya geldik. Tabii, sizde kalmasını isterseniz başka.
On vient chercher les gamins, à moins que vous ne vouliez les garder.
Ve açıkçası, nereli olursanız olun insanlar sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsünler ne olmak isterseniz bunu başarabilirsiniz.
Sincèrement, mes amis, d'où que vous soyez, quoi qu'on pense de vous, vous pouvez être tout ce que vous voulez.
Affedersiniz, bunu söyleyemem, ama isterseniz kendisine bağlayabilirim.
Désolé, je ne peux pas vous le dire mais je peux vous le passer.
Ne isterseniz... Ne isterseniz yaparım. Tamam, tamam.
Je fais la cuisine, je fais des blagues, je monte la garde, je sors les poubelles, j'allume les bougies, j'eteins les bougies.
Ne isterseniz.
- Bien sûr!
Şey, eğer isterseniz çıldırmaz.
Ou si vous préférez il ne le deviendra pas
Ne kadar isterseniz!
Prenez ce que vous voulez!
Ne zaman oynamak isterseniz bize haber verin yeter.
Ta, quand vous aurez envie de jouer, faites-nous signe.
Ne zaman online olmak isterseniz haberim olsun.
Dites-moi quand vous voulez le lancer.
İsterseniz siz biraz ara verin.
Pourquoi ne prenez vous pas une pause?
", Bu sözleri duyun kafiye duymak aklıma içindeki umut dikkate alın l'burada bulabilirsiniz beni geri gönder ne l yerde ve zamanda, isterseniz "
Entendez ces mots et ces vers, Nourrissez mon espoir Renvoyez-moi où je vais pouvoir
Aklıma içindeki umut dikkate alın l'burada bulabilirsiniz beni geri gönder ne l " yerde ve zamanda, isterseniz
Nourrissez mon espoir Renvoyez-moi où je vais pouvoir Trouver mon vœu sur terre
Biz karanlık bilinmeyene doğru yürüdükçe, ya da ne demek isterseniz, Düşündüm, "Bu mu?"
En marchant dans l'obscurité, je me suis dit : C'est donc ça.
Bize pek yardımı olmadı, ama isterseniz Karen'da numarası vardır...
Il ne nous a pas aidés, mais Karen peut vous donner son- -
Yalan makinesine gireyim, ne isterseniz.
Passez-moi au détecteur de mensonges.
Siz ne yapmak isterseniz yaparım.
Tout ce que vous me demanderez de faire, je le ferai.
Yine de, bu hoş beylerin sicillerine bakmak isterseniz tamam, bakalım.
Si vous voulez qu'on passe en revue vos exploits avec ces messieurs, ça ne me dérange pas.
Ne isterseniz onu yapacağım.
Tout ce que tu voudras.
Baltimore sokaklarında silahla yürüyorsunuz... neyi ne zaman isterseniz alıyorsunuz istekleriniz karşılanmayınca da şiddete başvuruyorsunuz.
Vous marchez dans les rues de Baltimore avec un revolver. Vous prenez ce que vous voulez, quand vous le voulez... prêt à utiliser la violence quand vous rencontrez une résistance.
Ne zaman nasıl isterseniz, her şeyi ayarlayabiliriz.
- On peut organiser ce que vous voulez.
ne isterseniz yaparım 34
isterseniz 150
ne iş yapıyorsun 139
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istiyorsun benden 62
ne istersen 261
ne iş yapıyorsunuz 56
ne istiyorum 20
isterseniz 150
ne iş yapıyorsun 139
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istiyorsun benden 62
ne istersen 261
ne iş yapıyorsunuz 56
ne istiyorum 20
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsan 17
ne istersen onu yap 35
ne iş yapıyor 98
ne işin var burda 21
ne işe yarar 39
ne istiyorsan onu yap 29
ne istedi 50
ne istiyorum biliyor musun 25
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsan 17
ne istersen onu yap 35
ne iş yapıyor 98
ne işin var burda 21
ne işe yarar 39
ne istiyorsan onu yap 29
ne istedi 50
ne istiyorum biliyor musun 25