Ne yapıyordu tradutor Francês
1,109 parallel translation
Orada ne yapıyordu?
Qu'est-ce qu'elle faisait là?
Odayı gözetlediniz ve annenizi gözlediniz... Ne yapıyordu?
Quand vous avez regardé dans la cabane, qu'est-ce que votre mère faisait?
Orada ne yapıyordu?
Que faisait-elle là?
- O ne yapıyordu?
Que faisait-elle?
Burada ne arıyorsun? Bu adamlar sana ne yapıyordu?
Qu'est-ce qu'ils allaient te faire?
IRA'nın bir üyesiyle Dungannon'da ne yapıyordu?
Et que faisait-il près de Dungannon avec un membre de l'lRA?
Sullivan, sabahın 5'inde Molloy ile Dungannon'da ne yapıyordu?
Qu'est-ce que Sullivan fabriquait à Dungannon avec Molloy?
Sen bunu yaparken kızın ne yapıyordu?
Et pendant ce temps, que faisait Rosalie?
- Ne yapıyordu? Ateş mi ediyordu?
- Il les alignait?
Yoksullar şu anda ne yapıyordu acaba?
Je me demande ce que font les pauvres.
- O kadar yağ ile ne yapıyordu ki?
Que faisait-il avec toute cette graisse?
Ne yapıyordu?
- Que faisait-il?
Peki ya Hal? Doğru dürüst tırmanamayan bir kızla, Hal orada ne yapıyordu?
Et que faisait Hal sur la Tour avec une nullité?
- Paul yukarıda ne yapıyordu? - Hiç.
Que faisait Paul là-haut?
Orada tek başına ne yapıyordu acaba?
Que fait-il ici tout seul?
Ibudan'ın biyolojik örnek konteynırı ile ne yapıyordu ki?
Qu'est-ce qu'Ibudan pouvait bien faire avec une cuve à échantillon?
Orada ne yapıyordu?
Qu'y faisait-elle?
O halde Federasyon'un en önemli arkeologu burada ne yapıyordu?
Que faisait ici le plus grand des archéologues?
Ölmeden önce ne yapıyordu, Tessa?
Qu'a-t-elle fait avant de mourir?
Kaybolduğu gün ne yapıyordu?
Il faisait quoi, ce jour-là?
O adam ne yapıyordu?
Qu'est-ce qu'il fait, le monsieur?
Kafayı yemeden önce ne yapıyordu bu?
Elle faisait quoi avant d'être dingue?
Babam pelerin giyen bir adamla ne yapıyordu?
Que faisait mon père avec cet homme?
Ne yapıyordu?
Que faisait-il?
Ve onlarla ne yapıyordu?
Et de quoi soignait-il les enfants?
Babam orada ne yapıyordu?
Qu'est-ce que papa faisait là-bas?
- Preeti Londra'da ne yapıyordu?
Que faisait-elle, Preeti, à Londres?
Ama onlar burada ne yapıyordu ki Allah aşkına?
Qu'en faisaient-ils, hein?
Yıldız Filosu, o istasyonda ne yapıyordu?
- Qu'est-ce que Starfleet faisait ici?
Aşağıda ne yapıyordu?
Que faisait-il en bas?
Orada ne yapıyordu merak ettim.
je me demande bien ce qu'il pouvait avoir à faire.
Oğlunuz Roma'da ne iş yapıyordu?
Qu'est-ce qu'il fait votre fils à Rome?
Bodine, Katherine Mulwray yüzünden mi sana şantaj yapıyordu?
Ainsi le chantage de Bodine ne concernait que Katherine Mulwray?
Bir dakika boğaz ağrısı vardı ve araştırma yapıyordu... ve sonra nefes alması durdu.
Il se fait examiner et la minute d'après, il ne respirait plus.
- Baban ne iş yapıyordu?
- Que faisait-il, ton paternel?
Mağazada ne iş yapıyordu?
Que faisait elle au magasin?
Ne iş yapıyordu?
Qu'est-ce qu'il faisait comme travail?
Sonra savaşın hiddeti artmaya başlamıştı.. ve herkes, ya savaşa gitmek için hazırlık yapıyordu ya da bundan kaçıyordu ; ya da her ne yapacaklarsa onu yapıyorlardı.
À l'époque, la guerre faisait rage, et tout le monde se préparait à y aller, à en revenir ou à faire ce qu'ils entendaient faire.
- Asker değilken ne iş yapıyordu?
– Et, à part l'armée?
Ne zaman isterse ne isterse yapıyordu.
Il faisait ce qu'il voulait, quand il voulait.
- İnsanları evinde istemiyor ama. En son bütün ekip kapıda dosyalama yapıyordu.
Elle ne voulait voir personne et voilà que débarque chez elle toute l'équipe de tournage du film!
Garak Quark'la bazı malzemeler almak için pazarlık yapıyordu. Çok çaresiz görünüyordu.
Garak voulait acheter je ne sais quelle marchandise à Quark.
Ne için? Organize suç bölümü Çin mahallesinde büyük bir temizlik yapıyordu.
- À l'époque, la brigade du Crime Organisé ratissait Chinatown.
Onlarla ne yapıyordu?
Avec quoi?
Ne iş yapıyordu?
C'était quoi, son métier?
Ama bu işi öyle ciddi yapıyordu ki... keyif aldığını bile sanmıyorum.
Mais il prenait ça au sérieux et il ne s'est jamais éclaté.
Evet, ne yapıyorsa yapıyordu, ben de yapmam gerekeni yapıyordum, ama...
On faisait chacun son truc. Mais...
- Ne yapıyordu?
- Que faisait-il?
Ne yapıyordu?
- Il fait quoi?
Sence baban burada ne iş yapıyordu?
Qu'est-ce que ton père aurait bien pu faire ici?
Acaba bunlarla ne yapıyordu?
- Que peut-il bien faire avec ça?
ne yapıyordunuz 33
ne yapıyordun 129
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyordun 129
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622