English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Ondan hoşlandım

Ondan hoşlandım tradutor Francês

636 parallel translation
İşin garip tarafı ondan hoşlandım. - Kimden?
Le plus bête, c'est que je l'aime bien.
Biraz kafasında var ama ben de ondan hoşlandım.
- "Colle-peper". Il est bizarre mais je l'aime bien aussi.
Ondan hoşlandım.
- Je l'aime bien.
Ondan hoşlandım.
Je l'aimais bien.
Ondan hoşlandım.
Je l'aime bien.
Ondan hoşlandım.
Il me plaît...
Her neyse, ondan hoşlandım.
En tout cas, je l'aime bien...
Bu yüzden ondan hoşlandım.
J'aime ça chez elle.
Kyle'ı tanımaya başladım sanırım... ve ondan hoşlandım.
Je crois que je commence à connaître Kyle... et à l'apprécier.
Ondan hoşlandım.
Elle me plaît.
Ondan hoşlandım ve bunu bilmesini istiyorum.
Cet homme me plaît. Je veux qu'il le sache, maintenant.
- Ama ondan hoşlandım.
Mais je l'aimais bien.
Ondan hoşlandım. Fena çocuk değil.
J'aime bien ce mec.
Evet, fakat ondan hoşlandım, Hasan.
Je l'aime bien, Hassan.
Hoş biri. Ondan hoşlandım.
Il était gentil.
Ondan hoşlandım.
Qu'est-ce qu'il me plaît!
İyi bir adammış. Ondan hoşlandım.
Je l'aime bien, sa femme aussi.
- Ondan hoşlandın mı diye soruyor.
- Elle me demande si je l'apprécie.
- Ah, ondan çok hoşlandım.
- Je l'aime beaucoup.
Ondan hoşlandığımı sandım, o zamanlar bana karşı çok iyiydi.
Je pensais que je l'aimais et il etait si bon pour moi.
Ondan hoşlandın mı?
Elle te plaît?
Ondan hoşlandı mı?
Lui plaît-elle?
Ondan hoşlandığını söylememiş miydin!
Ne m'as-tu pas dit qu'il te plaisait beaucoup!
Bir gece sarhoşun biri ondan hoşlandığını söyledi. Çatışma başladığında ise Callie ve ben bir başımıza kalmıştık.
Un soir un prospecteur soûl a eu une tocade pour elle... et quand la fusillade a pris fin, j'étais seule... avec Callie.
- Ondan hoşlandın mı, sevgilim?
- Elle te plaît?
- Ondan hoşlandın mı?
- Tu l'aimes? - Oui, Monsieur.
Ondan hoşlandın mı?
Tu l'aimais bien.
Ondan hoşlandın mı?
Elle te plaît bien!
Ondan çok hoşlandım Sam.
Elle me plaît beaucoup.
Ondan çok hoşlandım... ama hislerimiz karşılıklı değildi.
J'ai trouvé sa compagnie agréable, mais le sentiment n'était pas partagé.
Ondan hoşlandın mı? Yeniden görüşecek misiniz?
Tu vas la revoir?
Ondan hoşlandın mı?
Elle t'a plu?
Ondan hoşlandın mı?
- Allez, raconte!
Ondan çok hoşlandım. Eminim sana çok iyi annelik yapar.
Je l'aime beaucoup et elle ferait une bonne mère.
- Sanırım ondan hep hoşlandım. - Ben de.
- Il m'a toujours plu.
- Sanırım ondan hoşlandınız, Bayan Lucy.
Je pensais que vous l'aimeriez.
Ondan hoşlandığımı biliyorsunuz.
Vous savez ce que j'admirais?
Bir gün ondan hoşlandığım için Direniş beni vuracaktır.
Un jour, la Résistance me tuera pour m'y être attaché.
Eğer evliliği düşünüyorsanız, bilmelisiniz ki, kadınları kadın olarak kabul etmek gerekir. Anlatın, ondan hoşlandınız mı?
Si vous voulez vous marier, laissez les femmes être femmes.
Ondan hoşlandım.
Il me botte.
Ondan hoşlandın mı?
Tu l'aimes bien, lui?
Ondan hoşlandın mı Graham?
Alors, elle te plaît, Graham?
Evet, ondan çok hoşlandım.
Pardonnez-le.
Ondan hoşlandın mı?
Il te plaît?
Evet, ondan çok hoşlandım. Onu affetmelisin.
Je dois l'avouer, je vous envie, Galya.
Bana ondan bahset. Ondan hoşlandın mı?
Parle-moi d'elle.
Ondan çok hoşlandım ama bana yüz vermedi
J'ai envie de me la faire. Et toi, t'es qui?
Ondan hoşlandın mı?
II te plaît?
Yine de hoşlandım ondan.
II me plaît quand même.
Bir heriften hoşlandıysam, ondan hoşlandığımı söylemek isterim.
Quand j'aime bien un homme, j'aime bien lui dire.
Ondan hoşlandın mı, Cliffo?
Elle te plaît bien, hein, Cliff?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]