Ondan ne istiyorsun tradutor Francês
98 parallel translation
Ondan ne istiyorsun?
Je peux pas le prononcer!
Ondan ne istiyorsun? O sadece bir müdür.
Mais le directeur y est pour rien non plus.
Ondan ne istiyorsun, Paula?
Que voulez-vous?
Ondan ne istiyorsun?
Que lui veux-tu?
- Ondan ne istiyorsun?
- Qu'est-ce que tu lui veux?
ondan ne istiyorsun?
Que lui voulez-vous?
- Ondan ne istiyorsun?
- Que lui veux-tu?
Ondan ne istiyorsun?
Qu'est-ce que vous lui voulez?
- Ondan ne istiyorsun?
- Pourquoi tu la fais venir?
- Ondan ne istiyorsun?
Qu'est-ce que tu lui veux?
- Ondan ne istiyorsun?
- Que lui voulez-vous?
- Ondan ne istiyorsun?
Où est José?
Ondan ne istiyorsun?
Que veux-tu de lui?
Ondan ne istiyorsun bu kadar zaman sonra?
Pourquoi viens-tu à cette heure-ci?
Ondan ne istiyorsun?
Pourquoi tu lui demandes?
Ondan ne istiyorsun?
Pilote nous est indispensable.
- Ondan ne istiyorsun?
Qu'est-ce que vous lui voulez?
Ondan ne istiyorsun?
Vous lui voulez quoi?
- Her neyse, ondan ne istiyorsun?
- Pourquoi le cherchez-vous?
Ondan ne istiyorsun?
Que lui voulez-vous?
Peki ondan ne istiyorsun?
- Qu'est-ce qu'il t'a fait?
Ondan ne istiyorsun?
qu'est-ce que tu lui veut?
Ondan ne istiyorsun? Ellerini daha sık ovuşturmasını mı?
Qu'est-ce que tu lui veux?
Ondan ne istiyorsun?
Qu'est-ce que ça peut te faire?
Çocuk... Ondan ne istiyorsun?
Ce gamin... que lui veux-tu?
Ondan ne istiyorsun?
Tu veux quoi de lui?
Ondan ne istiyorsun?
Qu'est-ce que vous attendez de lui?
Emolia mı? Ondan ne istiyorsun?
Que voulez-vous à Emolia?
Ondan ne istiyorsun para mı?
Que voulez-vous en échange, de l'argent?
Ne istiyorsun ondan?
Que lui vouliez-vous?
Ama ne istiyorsun ondan?
Que veux-tu de lui?
Ne yapmamı istiyorsun? Ondan kurtulmamı mı?
Que veux-tu que je fasse?
- Ondan ne istiyorsun?
- Vous lui voulez quoi?
- Ondan ne tür yardımlar istiyorsun?
- Quel genre de services vous rend-il?
Bu herkese açık bir telefon. Ne söylememi istiyorsun ki? Sadece "Şişman bir kadın konuşuyordu" demen yeterliydi ve ondan telefonu almak birkaç dakikamızı aldı.
Alors dis que la grosse femme a mis du temps à raccrocher!
Oh, ne, ondan çekmek mi istiyorsun?
Quoi, tu veux tirer une petite bouffée?
- Ne istiyorsun ondan?
- Qu'est-ce que tu lui veux?
Ne istiyorsun ondan?
- Pourquoi?
- Ne istiyorsun? - Beyaz oğlan... Hayatıma girdin ve ondan sonrada Shaft kardeşimi öldürdü.
Blanchot... tu débarques et Shaft bute mon frangin!
Ne istiyorsun ondan?
Que lui veux-tu?
- Ne istiyorsun ondan?
- C'est à quel sujet?
Ondan değil mi ne demek istiyorsun?
Que veux-tu dire? En fait...
- Ne istiyorsun ondan?
- Que veux-tu de lui?
- Ondan ne istiyorsun?
Ce n'est qu'un gosse.
Mike? Ben ondan neden uzak durmam gerektiğini biliyorum. Peki sen niye ondan uzak durmamı istiyorsun?
Je sais pourquoi je ne voulais pas m'approcher de ce type, mais pourquoi toi tu ne veux pas?
Bunu yürütmek için ondan ne yapmasını istiyorsun?
Il vous faut quoi pour que ça marche?
Sildin çünkü çocuktan nefret etmek istiyorsun. Ama ondan nefret edemezsin çünkü kurban...
Vous l'avez retiré parce que vous voulez haïr ce gamin et vous ne pouvez le haïr s'il est une victime...
Ondan ne yapmasını istiyorsun?
- Qu'est-ce qu'elle devrait faire?
Ondan ne istiyorsun?
- Que faites-vous ici?
Ne istiyorsun ondan?
- Qu'est-ce que vous lui voulez?
Ondan ne yapmasını istiyorsun?
Que veux-tu qu'il fasse?
ondan ne istiyorsunuz 17
ondan nefret ediyorum 223
ne istiyorsun 3273
ne istiyorsun benden 62
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsunuz benden 17
istiyorsun 66
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan nefret ediyorum 223
ne istiyorsun 3273
ne istiyorsun benden 62
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istiyorsunuz benden 17
istiyorsun 66
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan hoşlanıyorum 76
ondan korkuyor musun 22
ondan kurtul 30
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan hoşlanıyorum 76
ondan korkuyor musun 22
ondan kurtul 30