Parayı aldım tradutor Francês
545 parallel translation
Parayı aldım, diyelim. Amaca hizmet etsin diye. Ama olmaz.
Si j'acceptais cet argent ce serait la fin de tout.
- Parayı aldım, değil mi?
- Et cet argent?
Ben de Guiseppe'nin yanına döndüm, kağıtları imzaladım, parayı aldım karım bebeği doğurdu. Her şey iyiydi.
Je suis retourné voir Guiseppe, signé le papier, empoché l'argent, ma femme a eu le bébé, tout va bien.
Parayı aldım.
Je t'ai pris ton argent.
Evet, parayı aldım.
Oui.
Parayı aldım, alnınıza koyuyorum. Hadi görelim.
Je prends ma pièce, je vous la mets sur le front.
- Parayı aldım dedim ya, yetmez mi?
J'ai pris l'argent, d'accord!
- Bakın, parayı aldım. Çaldım ve harcadım.
J'ai volé l'argent, et je l'ai dépensé.
Oelbermann tüm parayı aldığını söyledi.
Il m'a dit que tu les as retirés.
Gaston, parayı aldın mı?
C'est toi qui as pris l'argent?
- Kadının elinden o parayı sen aldın. - Almadım.
- Tu as pris cet argent dans sa main.
Parayı aldılar. Loto parası, çanta, ne varsa. - Kim?
Ils m'ont pris l'argent des courses!
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- Tu as encaissé la note de Masters?
- Parayı aldı mı? - Aceleyle çıktı.
- A-t-elle l'argent?
Ve aldığımızda parayı, çarçur eder gideriz.
Et quand on sait, on dépense tout
Aldığımızda parayı çarçur eder gideriz.
Quand vient la paie, on dépense tout
Parayı aldıktan sonra dağıtım için ana karargâha götür.
Quand tu auras l'argent, porte-le au Q.G. pour la distribution.
Bay Walters, aldığım parayı hak ettim mi?
Alors, M. Walters, ai-je bien gagné mon dû?
Tatlım parayı aldığım ilk gün Sana mükemmel bir ziyafet vereceğim
Ma belle, avec l'argent de la récompense, je t'offrirai le plus gros steak du Kansas pour t'avoir frappé la joue.
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir.
Vous le teniez peut-être de l'homme que nous recherchons?
- Parayı aldın mı?
Tu as l'argent?
Parayı aldın mı?
Il t'a payée?
- Bu doğru, öyle yaptım. Parayı nakit aldı çünkü çek yazmaya hiç vakit yoktu. - Evet, evet.
C'est vrai.
Parayı aldın mı?
Et l'argent, tu l'as eu?
- Parayı aldın mı?
Tu as reçu l'argent?
Ona parayı nasıl aldığımızı ve hakkımız olduğunu anlatırsınız.
Dites-lui la vérité, que c'est bien à nous.
- Parayı aldı, almadı mı?
Il a tout l'argent sur lui.
Kargaşalıkta üç kez parayı kaptık. Onlara biraz nefes aldıralım.
On a déjà attaqué trois trains d'affilée.
- Parayı aldın mı?
- Tu as pris l'argent?
Parayı, o öldüğünde, elinden aldım.
Je lui ai pris le sac des mains quand il était mort.
Bay Carbo parayı aldığında çocuğu salmakla görevlendirildim.
J'ai autorisé M. Carbo à recevoir l'argent lors de l'échange.
Öt bakalım. Parayı nasıl aldığıyla övünecek.
Sonne le clairon, Sophie.
Sonra benimle konuştu ve... beni, parayı büyükannemden aldığımı itiraf etmeye zorladı.
Le lendemain, je ne les ai plus trouvés. Elle m'en a parlé. J'ai été bien forcé d'avouer que je les avais pris à ma grand-mère.
Aldığım parayı yerine koymak için.
Pour remettre l'argent que j'avais pris.
Parayı aldın mı?
Tu as eu l'argent?
Ben onaylamıyorsam da Rocco parayı aldığında sana yüz bin liret daha vermesini isteyeceğim.
Je suis contre, mais je m'y engage. 100 000, dès que Rocco aura l'argent.
Benden buna inanmamı mı bekliyorsun? Wada yaşıyor ve parayı o aldı öyle mi?
Tu prétends donc que Wada est vivant et qu'il a pris l'argent?
- Her şeyi. - Parayı neden aldığımı şimdi anlıyor musun?
Tu comprends pourquoi j'ai pris l'argent?
- Parayı neden aldığımı söyletirler.
Mais ça se saura.
Bu parayı Ushitora'dan aldım! Alın onu!
Je l'ai soutiré à Ushi-Tora.
Aldığım tüm parayı geri vermek zorundaysam veririm. - Parayı istemiyorum.
- S'il le faut, je rendrai l'argent.
Parayı yalnızca soruşturma için ödünç aldım. - En başta bunu niye hâlletmedin?
Je l'ai emprunté pour mon enquête.
- Parayı aldın mı?
- As-tu l'argent?
Eğer bahiste kazandığım 100 ryoyu diyorsan ben o parayı çoktan aldım.
Si vous parlez des 100 ryos du pari, je les ai déjà encaissés.
Bay Venner, çitflikten aldığı parayı ne yaptı?
M. Venner, qu'a-t-elle fait de l'argent du ranch?
Efendi Kurobe anlaşmayı kabul ettiğini söyledi ve bu parayı onun için aldım.
Maître Kurobe a dit que vous étiez d'accord et que je pourrais prendre cet argent pour lui.
Parayı aldınız mı Bayan?
Avez-vous obtenu l'argent?
Parayı aldım, kabul ediyorum.
Et vous alors?
Bütün tüyleri satın aldım parayı da verdim.
Mais on est amis! Je t'ai pris toutes tes plumes!
Parayı altı aylık kredi ile aldım.
On m'a donné 6 mois sur ces prêts.
Beaumont'tan bu parayı aldığını inkar mı ediyorsun?
Niez-vous avoir reçu cet argent de Beaumont?