Sen bir yazarsın tradutor Francês
141 parallel translation
Sen bir yazarsın. "Yaşamadan Ölecek Olursam" ı hatırladın mı?
Pour vivre, vous pouvez écrire. "Si je meurs avant d'avoir vécu".
Sevgilim, sen bir yazarsın.
Chéri, tu es écrivain.
Sen bir yazarsın ve sanatçıların şık olma zorunlulukları yoktur.
Je vous en prie, vous êtes journaliste, écrivain! Les artistes n'ont pas le devoir d'être élégants.
Sen bir yazarsın değil mi?
Tu es écrivain, non?
Sen bir yazarsın ve seks hakkında bir sürü kitap yazıyorsun.
Tu es un écrivain, tu écris toujours sur le sexe.
Sen bir yazarsın değil mi?
Alors, vous êtes écrivain.
Sen bir yazarsın. Sen anlayabilirsin.
Mais en tant qu'écrivain, vous les comprendrez.
Sen bir yazarsın değil mi?
T'es un écrivain aussi, non?
Sen bir yazarsın.
Tu es journaliste.
Sen bir yazarsın.
Tu es un écrivain.
- Ama sen bir yazarsın.
Tu es écrivain, c'est beaucoup.
Sen bir yazarsın.
Vous êtes un écrivain.
Sen bir yazarsın.
Tu es rédacteur.
Sen bir yazarsın.
C'est toi l'écrivain.
Sen bir yazarsın. ... ve yazarlar sanatçıdır. Ve bir çok sanatçı biraz yumuşaktır, bilirsin.
Tu es un écrivain, donc un artiste, et les artistes sont un peu fofolles.
Sen bir yazarsın.
- Enfin, tu es écrivain.
Sen bir yazarsın. Dizim bir numara.
Pour une série star.
Evet. Sen bir yazarsın. Başka profesyonelin düşüncesini severim.
Oui, t'es écrivain, et j'aimerais avoir l'avis d'un professionnel.
Dostum, sen hayalperestsin, bir yazarsın, şairsin.
Mon ami, tu n'es qu'un réveur, un gribouiIIeur, un poéte.
- Ama sen bir yazarsın.
Tu en as toutes les qualités...
- Sen de bir yazarsın.
- Tu es écrivain toi-même.
Sen bir subaysın. Ona yazabilirsin. Bir cevap yazacaksan, şöyle yazarsın :
En tant qu'officier, tu as le droit de lui répondre.
Sen iyi bir yazarsın.
Tu écris très bien.
Belki günün birinde sen de benim için bir şeyler yazarsın.
Un jour tu écriras peut-être aussi quelque chose pour moi,
Hayatım, beni dinle. Hayatım, sen mükemmel bir yazarsın!
Chéri, tu es un écrivain merveilleux!
- Görür gibiyim. - Hiç sanmıyorum. Sen harika bir yazarsın Garp.
Vous êtes un écrivain formidable.
Sen önemli kurgular yapmış ünlü bir yazarsın.
Tu as la réputation d'un bon auteur de fiction.
Sen epey iyic... İyi bir yazarsın.
Tu écris assez bien... assez bon.
Sen ünlü bir yazarsın!
Toi et un écrivain célèbre!
Sen heteroseksüelsin ve muhteşem bir yazarsın.
Tu es très sérieux... et un merveilleux écrivain.
Tanrım. Sen gerçekten de bir yazarsın, değil mi?
Vous êtes bien un écrivain pour dire ça.
- Önemli olan, sen artık bir yazarsın.
Te voilà auteur, ça, ça compte
Sen bir yazarsın.
Vous êtes écrivain
Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama orta karar bir yazarsın. Ayrıca kalbinin olması gereken yerde soğuk hava deposu var.
et que tu es un médiocre écrivain, avec un glaçon à la place du coeur.
Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama, orta karar bir yazarsın.
( Télévision ) Tu as les canines qui rayent le parquet. ( Télévision ) Tu es un médiocre écrivain. ( Télévision ) et tu as un glaçon à la place du coeur.
"Raymond, sen mükemmel bir yazarsın, Sen şiir yazarı olabilirsin."
"Tu écris très bien, tu pourrais être poète."
Ray, sana söyledik, Sen iyi bir yazarsın... Yani sende iyi bir yazar olduğunu düşündün, değil mi? Sonra iş sahibi olsun.
On t'a dit que tu écrivais bien pour que tu aies confiance en toi et que tu décroches un travail.
Sen bir yazarsın.
Tu es écrivain!
Çünkü sen çok iyi bir yazarsın, Ray. Yeteneğine saygı duyuyorum.
Tu écris si bien, j'ai beaucoup d'admiration pour toi.
Sen çok iyi bir yazarsın.
Tu es un grand ecrivain.
Sen iyi bir yazarsın.
- Tu écris bien.
- Hayır. Bence senin işin biraz daha kişisel olabilir Sen bu tarz bir yazarsın biliyorsun.
je pense que ton œuvre pourrait être un peu plus personnelle t'es vraiment ce genre d'écrivain, tu sais après tout, c'est ce qui a fait fitzgerald et thomas wolfe c'est ce que les gens aiment chez hemingway
Seminerdekiler senden nefret ediyorlar çünkü sen onların ileride olacaklarından on kat daha iyi bir yazarsın.
Les étudiants te détestent parce que... tu écris dix fois mieux qu'ils n'écriront jamais.
Ama sen, büyük bir yazarsın.
Mais vous êtes un grand écrivain.
Sen yetenekli bir yazarsın, ben de öyleyim.
Tenez, buvez un verre. Gouverneur d'Unbong.
Artık, sen tam bir yazarsın.
Là, tu es un écrivain.
Sen de bir yazarsın, eminin aşağılamak için söyledin.
Venant d'une personne qui écrit, e suis sûr que c'est une insulte.
Demek, sen bir yazarsın. Bu çok...
Tu es écrivain.
Yapmak zorunda olduğumdan daha çok zamana harcadım..... ama şimdi ihtiyacın olan bir takım elbise sen önemli bir yazarsın.
C'est une grosse dépense, mais il te faut un costume.
Sen yetenekli bir yazarsın.
Vous avez du talent, Will.
Bundan korkmana gerek yok sen iyi bir yazarsın.
Vous n'avez pas à le redouter. Vous êtes un bon écrivain.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17