Senin için yaptım tradutor Francês
1,645 parallel translation
Her şeyi, senin için yaptım. Çünkü seni seviyorum.
J'ai fait tout ça pour toi, parce que je t'aime.
Senin için yaptım, anlamıyor musun?
J'ai fait ça pour toi, tu sais?
Sandalye eski numaradır, senin için yaptım komik bulabileceğini düşünmüştüm.
Un vieux gag. Je l'ai fait pour toi, j'ai pensé que ça t'amuserait.
Onun atalarından öğrendiği bu yemeği bugün özellikle senin için yaptım.
Elle l'a apportée du pays et je l'ai faite spécialement pour vous.
Bunu senin için yaptım kardeşim.
Tiens, Nicolas. Je l'ai fait pour toi.
Senin için yaptım.
Oh...
- Ama bunu senin için yaptım.
- Mais j'ai fait ça pour toi.
Bunu senin için yaptım.
J'ai fait ça pour toi.
Bunları senin için yaptım.
J'ai fait tout ça pour vous.
Bu tostu senin için yaptım.
J'ai fait cette tartine pour toi.
- Bunu senin için yaptım.
- Je l'ai fait pour toi.
Bunu çok üzüldüğün için yalnızca senin için yaptım.
On l'a juste fait pour vous parce que vous étiez si colérique.
Hayır, bunu senin için yaptım.
Non, je l'ai fait pour toi.
Senin için yaptım.
Je l'ai fait pour toi.
Bir gün, bu yaptığımın senin iyiliğin için olduğunu anlayacaksın.
C'est pour ton bien que je fais ça.
Neyse, bak, senin dosyanı hazırlayan kişi için, Fbi'daki bağlantılarım vasıtasıyla araştırma yaptım.
Alors écoute, j'ai eu un retour de mes contacts au FBI, à propos du type qui a monté ton petit dossier.
Bu, senin ve benim, çocuklarla beraber takılacağımız bir durumdu fakat diğerleri, ders çalışmak ve bağırsak kontrolü yaptırmak için gelemediler.
On est sortis entre copains, sauf que les autres n'ont pas pu venir à cause du travail et d'une coloscopie.
Ben mi senin için çok şey yaptım?
J'ai déjà fait beaucoup pour toi.
Ne kadar ilginç bir bakış açısı, senin için yaptığımız onca şeyden sonra. Ya sikt...
Drôle de façon de nous remercier pour tout ce que nous avons fait pour toi.
Eğer başkaları için kaçakçılık Yaptığımı öğrenirlerse, beni öldürürler, Senin için mal kaçırdığımı...
Ils me tueraient s'ils savaient que je travaille pour un autre... ou s'ils apprenaient que tu as entendu parler de moi.
Ama senin için yaptığımı hiç bir şey için bana minnet duymadın.
Mais tu n'as jamais apprécié toutes les choses que j'ai fait pout toi.
Bazı şeyler söyledik ama umarım senin için yaptığımı biliyorsundur.
On s'est dit des trucs, mais... j'agis pour toi.
Lütfen... senin için yaptığım onca şeyden sonra... birbirimiz için yaptığımız onca şeyden sonra,
Je t'en prie... Après tout ce que j'ai fait pour toi, après tout ce qu'on a fait l'un pour l'autre,
Belki bir şey yaptığımı biliyorumdur, senin de onu bildiğini biliyorumdur,... ne yaptığımı bilmediğinden de kafanı karıştırmak için onu yapıyorumdur.
Peut-être que je sais que j'ai un tic, et que je sais que tu le sais, et que je le fais pour te tromper parce que tu ne sais pas ce que je veux que tu vois.
Ben bunu senin için yaptım. Olanları değiştirmek için.
J'ai...
Onlara tıpkı senin küçükken dikkat çekmek için yaptığın gibi hayaletleri görüyormuş numarası yaptığımı itiraf ettim.
Á présent, j'admets que je faisais semblant de voir les fantômes, comme toi quand tu avais mon âge pour attirer l'attention.
Ya evet... Biliyorsun ki ben onun için bunu yaptım senin için değil.
Je l'ai fais pour lui, pas pour Vous.
Senin için yapabileceğim her şeyi yaptım.
J'ai fait tout mon possible pour toi.
Bir eşin yapması gereken her şeyi yaptın. Hangi erkek olsa senin gibi bir eşe sahip olduğu için mutlu olurdu. Bana, tüm sorunlarıma katlandığın için övgüyü hak ediyorsun.
Tu as fait tout ce qu'une épouse devrait faire, et n'importe quel homme serait choyé de t'avoir pour femme, et félicitations de m'avoir enduré avec tous mes problèmes.
Senin için yaptıklarımızdan sonra da mı?
Après tout ce qu'on a fait?
Kızım senin için geri döndü ve yapamadığım şeyi yaptı, değişti.
Elle est revenue et t'a changé, ce que je n'ai su faire.
Walden'ın senin için yaptığı bunca şeyden sonra Louis'i kaybetmemesi için yardım etmek durumundasın.
Après tout ce que Walden a fait pour toi, tu dois l'aider à garder Louis.
Senin iyiliğin için yaptım.
Je voulais t'épargner.
Dün senin için öğle yemeği yaptım.
Je t'ai fait ton déjeuner.
Şu hayatta yaptığım her şeyi... Hepsini senin için... Hepsinin senin...
Tu vois, toutes ces choses, je les fais parce que... parce que je pense... je pense...
- Senin için özel yaptım.
- Et je les ai faits juste pour toi.
Senin için yaptığım iyilikler yüzünden.
À cause des petits services que je te rendais?
Ama Bob, senin için yaptıklarımı kimsenin yapmayacağını sakın unutma.
N'oublie pas que personne ne ferait ce que j'ai fait pour toi.
Bu tarafı sırf senin için yaptım.
J'ai fait ce côté juste pour toi.
- Bunu Frencesca için yaptım, senin için değil.
Je l'ai fait pour Francesca.
Senin geri dönmeyeceğini bildiğim için yaptım.
Je l'ai fait parce qu'au fond de moi je savais que tu ne me reviendrais jamais.
Şimdi ben istiyorum, sen istemiyorsun ve benim senin için yaptığım şeyi yapmıyorsun.Şimdi de böyle mi olduk?
Et maintenant, c'est moi qui veux et toi pas, mais tu ne veux pas me faire plaisir. C'est ça le deal maintenant?
Dürüst olmalıyım Frank, senin için ve geçmişin için yaptıklarımı bildiğim için, tekrar aileni bir araya getirmen çok zor.
Je dois être honnête, Frank, vous connaissant vous et votre passé c'est dur d'encourager cette réunion de famille. Je demande simplement à ce que vous m'écoutiez.
Kendimi senin için ne tehlikelere attım senin yaptığın ise kendini Ruslara satmak oldu.
Allez! Je me suis mise en première ligne pour toi.
Bunu senin için yapmadım, Allison için yaptım.
Je ne l'ai pas fait pour toi, mais pour Allison.
Senin için ne yaptığımı hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ce que j'ai fait pour toi?
Senin için bir kereliğine köstebeklik yaptım, o kadar.
J'ai déjà fait la balance pour toi et c'est fini.
Senin için yaptıklarımdan sonra mı?
Alors que c'est moi qui t'ai tout appris?
Örnek kişiler bu şehir için çalıştığım dört yılda senin on iki yılda yaptığından fazlasını yaptı.
Nos modèles ont fait davantage depuis 4 ans que vous en 12 ans.
Senin için yaptıklarım, sana getirdiğim şeyler...
Ce que j'ai fait pour toi, obtenir ces trucs..
Hepsini senin için yaptım.
J'ai fait tout ça pour toi.
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için mi 51
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için mi 51