Senin için üzülüyorum tradutor Francês
240 parallel translation
Senin için üzülüyorum.
Je te plains, toi.
Senin için üzülüyorum.
Arrêtez de dégoiser!
Senin için üzülüyorum Boze, gerçekten.
Je suis vraiment désolé pour vous, Boze.
Senin için üzülüyorum.
Je vous plains Scarlett.
- Senin için üzülüyorum.
- Pour toi.
Peki ozaman neden senin için üzülüyorum?
Dans ce cas, pourquoi suis-je désolée pour vous?
Senin için üzülüyorum.
Ça me fait de la peine pour toi.
Senin için üzülüyorum.
Tu m'attristes.
Senin için üzülüyorum, Joe.
Tu me fais pitié, Joe.
Seninle dövüşmeyeceğim çünkü senin için üzülüyorum.
Je ne le ferai pas, parce que vous me faites pitié.
Senin için üzülüyorum.
Vous me faites pitié.
Senin için üzülüyorum Andara.
Tu me plais, Andara.
Fakat evli değilsin. Bu yüzden senin için üzülüyorum.
Mais comme tu es toute seule, j'ai de la pitié.
Senin için üzülüyorum.
J'ai de la pitié pour toi.
Senin için üzülüyorum.
Vous êtes touchant.
Özellikle de senin için üzülüyorum.
Surtout pour vous.
Senin için üzülüyorum. Bu iştesin.
Vous n'avez pas fini d'en voir.
Bir bakıma, senin için üzülüyorum çünkü şu andan itibaren seni konuşturmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
J'ai de la peine pour vous car à partir de maintenant, je vais faire tout mon possible pour vous faire craquer.
Senin için üzülüyorum.
J'ai de la peine pour toi.
Ondan çok senin için üzülüyorum çünkü sevginin bir insana neler yaptırabileceğini hiç bilmeyeceksin.
Je vous plains plus que je ne le plains lui, parce que vous ne saurez jamais à quoi peut pousser l'amour.
Üzülüyorum. Senin için üzülüyorum.
J'ai de la peine pour vous.
Senin için üzülüyorum, çocuk.
Je suis navré pour toi, garçon.
Senin için üzülüyorum, Billy.
Je suis navré pour toi, Billy.
- Senin için üzülüyorum.
- Tu me fais pitié, Julie.
Senin için üzülüyorum...
Je suis désolé pour toi.
- Senin için üzülüyorum John.
- J'ai de la peine pour vous, John.
Vekil olduğunda senin yüzüne tüküreceğim. Senin için üzülüyorum.
Quand tu seras ministre, je te cracherai à la figure.
Senin için üzülüyorum, Ken. Çünkü sen de en az benim kadar yalnızlık çekiyordun.
J'ai de la peine pour toi car, au fond, tu es aussi seul que moi.
Senin için üzülüyorum.
Je me désole pour toi.
Biliyor musun, senin için üzülüyorum.
J'ai pitié de toi.
Biliyor musun, senin için gerçekten üzülüyorum!
"Tu sais, tu commences à me faire de la peine."
Çok üzülüyorum ama senin iyiliğin için.
Je ne le dis pas de gaieté de cœur.
Ama senin için çok üzülüyorum.
Mais je vous plains de tout mon cœur.
Bunun için senin adına üzülüyorum da.
Tu me faisais pitié.
- Senin için çok üzülüyorum.
- Je vous plains.
Jonathan senin için çok üzülüyorum.
J'ai tant de peine pour toi.
Senin için çok üzülüyorum.
C'est tout. J'étais là pour leur faire horreur!
Ben senin için üzülüyorum.
Je suis désolée pour vous.
Ben o lafları söylemek istemiyorum. Ben sadece senin o saf nişanlın için üzülüyorum.
Je ne veux pas me salir la bouche, j'ai juste de la peine pour ton nigaud de fiancé.
Senin için gerçekten çok üzülüyorum.
J'ai tellement de peine pour vous...
Hissene gelince, senin hissen için üzülüyorum!
Quant à la part du bien qui t'est dû, elle est ce que je ressens pour toi!
Ve senin için de üzülüyorum. Çünkü sen de aynı gemiyle batacaksın.
Je suis désolée pour toi aussi, car tu vas couler avec le bateau.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
J'ai de la peine pour Osaki. Mais en même temps, je me dis qu'elle a été bien bête de s'enticher d'un yakuza comme toi.
Ağlıyorum, çünkü senin için çok üzülüyorum.
Je pleure parce que je vous plains.
Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok.
Je suis désolé pour toi, car il n'y a pas d'espoir d'en sortir.
Senin için gerçekten çok üzülüyorum.
Je suis vraiment désolé.
Senin için çok üzülüyorum.
J'ai tellement pitié de toi.
Bacakların sallanıyor, ağrıyorlar mı? Bilirsin, senin için çok üzülüyorum.
Tes jambes sont fatiguées, tes mains tremblent.
Bir yandan senin için çok üzülüyorum... bir yandan da seni olağanüstü çekici buluyorum.
J'hésite entre te prendre en pitié et te trouver terriblement attirant.
[Vaklama devam ediyor] Senin için üzülüyorum, bay polis.
Vous me faites pitié, pauvre flic.
Senin için üzülüyorum.
Tu es insatisfaite de ta vie sexuelle et tu rêves. Tu me fais pitié!
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için mi 51
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için mi 51
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için söylemesi kolay 73
senin için ne yapabiliriz 16
senin için bir şeyim var 48
senin için çok endişelendim 24
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
üzülüyorum 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
senin için ne yapabiliriz 16
senin için bir şeyim var 48
senin için çok endişelendim 24
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
üzülüyorum 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
seninle olmak istiyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
seninle mi 82
senin gibi 304
seninkiler 17
seninle konuşuyorum 151
senin ki 22
senin adın 30
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
seninle mi 82
senin gibi 304
seninkiler 17
seninle konuşuyorum 151
senin ki 22
senin adın 30