Ama ne tradutor Português
36,125 parallel translation
Iyi tavsiye ama ne olacak, bilmiyorum.
É um bom conselho, mas não sei o futuro.
Ama ne düşündüğümün de farkındasındır.
Mas você sabia o que eu pensava.
- Hayır ama ne kadar süreceğine bakabilirim.
- Não, mas... posso ver quanto tempo leva.
- Doğru ama ne kadar şey başardığını düşün.
É verdade, mas pensa em tudo o que conseguiste.
Ama buradaki soru, Ne yaptılar da Elizabeth'in hedefi oldular?
- Mas a questão é, o que fizeram para a Elizabeth marcá-los? Onde está o Kessler agora?
Ama bilmeni istiyorum ki her zaman sana ne olup olmadığını bilememe şansı var.
Mas preciso que saibas que existe uma hipótese de nunca vires a saber com certeza o que aconteceu contigo.
Ama sen ne kadar Katoliksen ben de o kadar Hinduyum.
Mas sou tão hindu como tu és católico.
Akşamüstü buraya bir ambulans getirteceğim. Size inanıyorum ama oğlunuz kendi feragatnamesini imzalayana kadar ya da başka bir doktorun bakımına bırakılana kadar ne istediğini beklemek zorundasınız.
Eu acredito em você, mas até que seu filho possa assinar sua própria renúncia, ou até que ele seja liberado para o cuidado de outro médico, o que você está pedindo vai ter que esperar.
Ama o çocuklar? O çocuklar, o adamlarla aynı evde yaşıyorlar. Ne olduklarını, ne olacaklarını, ırsi olarak bilebiliyorlar.
Mas os outros miúdos vão para casa com esses homens e vão crescer com uma noção inerente de quem são.
Ama bunu değiştiremeyiz artık, ne yapmak istiyorsun peki?
Mas nós não podemos mudar isso. Assim, o que queres fazer agora?
Ama bundan daha kötüsü ne biliyor musun? Ben açıkcası hayatında, hiç gerçek bir anı, yaşadın mı acaba?
Mas o pior é que não sei se alguma vez experimentaste algo genuíno em toda a tua vida.
Ne düşünmeye başladım biliyor musun? Sanki, kendini önceden yazılmış bir şeye iliştirmeye çalışıyor gibisin ama bu da senin, gibi içi boş bir insanda çiğ duruyor.
Começo a achar que apegares-te a algo que não é um ato calculado é algo que a tua máscara humana fútil não aguenta.
Her ne önerdiyse, Bay Song onun iki katını verir ama, cidden, Bay Song'dan da kaçınmalıyım.
Song dá o dobro. Mas eu também evitaria o Mr. Song.
Senin sorunun ne bilmiyorum veya en son ne zaman uyuduğunu ama gelip buraya toslamak zorunda değilsin deli gibi bağırmak veya halının her yerini adımlamak..
Não sei o que tens ou quando foi a última vez que dormiste, mas não podes chegar aqui assim como se mandasses.
Ama simdi - ne yaptigini saniyor?
Mas o que acha ela que estás a fazer agora?
Ne zamandir öyle bilmiyorum ama gelmeyenlere kizdigin için sinirini gelenlerden çikarma.
Não sei quando isto aconteceu, mas não fiques zangado com os que vieram, por estares zangado com os que não vieram.
Ne dersen de ama...
Aquilo que quiseres chamar-lhe, mas é...
Iyiyim, ama bu da ne?
Estou ótimo, mas o que é aquilo?
İşlenmiş gıdaların hiçbiri iyi değil, o yüzden az tüketilmeli ama günümüz dünyasında bu ne kadar gerçekçi, bilemiyorum.
Não muita comida processada, nenhuma seria ótimo, mas, no mundo de hoje, não sei se isso é muito realista.
Ama asıl erkeksi olmayan ne, biliyor musunuz? Sertleşme bozukluğu.
Mas digo-vos o que realmente não é masculino, a disfunção erétil.
Bu, bir dağ akarsuyundan ya da kuyudan su içildiğinde yeterince alınabilen bir vitamin ama artık su kaynaklarımızı klorlayıp ne kadar bakteri varsa öldürdüğümüz için artık suyumuzdan pek B12 almıyoruz.
Podíamos conseguir a suficiente bebendo de um riacho na montanha ou água de um poço, mas agora desinfetamos a água com cloro para matar as bactérias todas, por isso já não obtemos muita B12 na nossa água.
Ne olur bilemem ama oturarak ya da sırtüstü yatarak ölmem.
Não sei o que vai acontecer, mas não vou morrer sentado ou deitado.
Yani pişmanlık duyacağımı söylemiyorum ama bunu 30'larımda keşfediyor olmak biraz canımı sıkıyor, buna daha gençken başlamak isterdim çünkü üniversitede ne kadar enerjik olacağımı hayal edemiyorum.
Não me vou lamentar, mas chateia-me um bocadinho só estar a descobrir isto agora, nos meus trintas, porque gostava de ter feito isto quando era mais nova, porque só de pensar na energia que teria tido na faculdade.
İnsan olarak, sağlığımız açısından kendimize iyi bakmamız çok önemli ama gezegenimiz sağlıklı olmadıkça ne kadar sağlıklı olduğumuzun bir önemi yok.
É muito importante para nós cuidarmos de nós próprios, para a nossa própria perspetiva de saúde humana, mas não vai importar se somos muito saudáveis se o nosso planeta não for.
Ne derseniz diyebilirsiniz ama siz buna hizmet etmek mi diyorsunuz?
Não é o que você chamá-lo, Fingindo que você serviu?
- Hayır. Bella yalnız kaldığında çok geriliyor ve iyi bir bakıcı bulmak ne kadar zor bilemezsiniz.
Bella fica nervosa sozinha e não fazes ideia de como é difícil encontrar uma boa ama.
Suriyeli mültecileri taşıyan uçak Miami'ye inmiş - ama Vali Rivera onları indirmiyormuş. - Ne?
O avião com os refugiados sírios aterrou em Miami, mas o Governador Rivera não os deixa sair.
Ama insan onun için üzülüyor. - Ne?
Faz-me sentir pena dele, só isso.
Flynn'i durdurmanın önemini anlıyorum. Ama Tanrı biliyor ne kadar sürerse sürsün durduracağım ama şartlarım var.
Sei quão importante é deter o Flynn, mas sabe Deus quanto tempo vai demorar, e eu estou disposta a tudo, mas há condições.
Ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. Hadi ama, Liz.
Não consigo exprimir a minha gratidão.
Omar ne üzerinde çalışıyordu bilmiyorum ama cidden büyük bir şeydi.
Eu não sei em que estava a trabalhar o Omar, mas era algo em grande.
Ama Kirk konusunda... kim olduğu ve ne istediği konusunda...
Mas sobre o Kirk, sobre o que ele é... e o que ele quer...
Yani talebi aslında bir aldatmaca. Ne için ama?
Então, a exigência é uma distracção.
Ne yapmam gerektiğini D'ye sorardım ama soramıyorum işte.
Gostaria de perguntar-lhe o que fazer D, mas não pode.
- Ama bunun senin için önemi ne?
Mas porque é tão importante para ti?
Ne sürpriz ama.
Que surpresa.
Sheldon, gerçekten minnettarım ama bu şeyler sana daha anlamlı geliyor. O yüzden sen ne istersen.
Sheldon, eu agradeço, mas isso é mais importante para ti, portanto faz o que quiseres.
Sheldon? Cinsel birleşmeyi kenara kaldırdığımızı biliyorum ama yakınlığın sarılmak gibi öbür türleri hakkında ne düşündüğünü merak ettim.
Sheldon, eu sei que coito está fora de questão, mas o que achas de outras formas de intimidade, como dormir em conchinha?
Ne slogan ama.
Que barato.
Ne atış ama! Bunu bir daha asla yapamam.
Temos um tiro! Eu não vou ser capaz de fazer isto outra vez.
Ne kombinasyon ama!
Que combinação essa!
Ama eğer Amerika'da yaşıyorsan Daewoo motorlu sefil Chevrolette'ler var. Ne kadar kötü.
Ou, se você está na América, aqueles miseráveis pouco Chevrolets que são realmente Daewoos.
Ne demek istediğini anlıyorum James ama pek öyle değil.
Eu vejo onde você está indo com aquele, James. Não, não é.
Şimdi, eğer çocuklarınız varsa büyük ihtimalle her saniyelerini... Zombie Splatter oynayarak geçiriyorlardır ya da ona benzer bilgisayar oyunlarıyla. Ama peki daha geleneksel oyunlara ne dersiniz?
Agora, se você tem filhos, há toda chance eles vão gastar cada segundo de reposição eles têm jogando Zombie Splatter 7, ou algum outro tal jogo de computador do, mas que sobre mais tradicionais jogos de tabuleiro?
Henry Ford'un 3 yıllık Ferrari'yi alt etme planı için ne kadar para harcadığını hesaplamak imkansız ama uzmanlar bugünün parasıyla en az 1.5 Milyar Lira olduğunu tahmin ediyor.
É impossível calcular Quanto Henry Ford gastou Em sua campanha de três anos Para quebrar Ferrari, Mas os especialistas acreditam que, pelo menos,
Biliyorum sen ve Şükran Günü ile geçmişiniz çok da iyi değil, ama, bilmeni isterim ki, ne olursa olsun bu yılki Şükran Gününde, pastanı yiyeceksin.
Eu sei que tu e a Ação de Graças tem... algo de passado marcado, mas, ah... queria que soubesses o quer que aconteça este ano, vais provar a torta.
Ben de bilmiyorum ne olduğunu, ama eminim ki ne olduğunu bize anlatacaktır.
Não sei o que isso é, mas creio que ele vai explicar-nos.
Ama kendi oğlumla başkasının oğlu arasındaki fark ne?
Mas irmão, afinal qual é a diferença entre o meu filho e outra pessoa?
Aslında ne oluyor, ama nasıl görünüyor, dikkat et.
Vê as coisas como realmente elas são e não como parecem ser.
- iPad'im burada ama. - Ne yapacağız, 911'e mail mi atacağız?
Vamos mandar um e-mail para o 112?
Hadi ama sana gerçekten ne oluyor?
Vá lá, o que se passa realmente contigo?
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
nerede yaşıyorsun 103
neşter 48
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
nerede yaşıyorsun 103
neşter 48
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139