English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Aynı benim gibi

Aynı benim gibi tradutor Português

522 parallel translation
Yalan söylüyor, aynı benim gibi.
Está a mentir, tal como eu.
65 yaşımı aştım. Fakat buradaki, ülkesi hakkında aynı benim gibi hisseden dört Fransızın fırsat bulsa savaşacağına emin olsam kendimi size inanmaya ikna edebilsem, belki...
Já passei dos 65 anos, mas se tivesse a certeza de que verdadeiros franceses, ou pelo menos aqueles que sintam o que eu sinto pelo nosso país, que, se tivessem a oportunidade, lutariam pela França,
Çeteden birinin onunla karşılaştığını düşün, aynı benim gibi.
Imagine que outro membro do bando o encontrava, como eu encontrei.
Eminim aynı benim gibi değerlerini bilmeyen insanların onlara dokunmalarına üzülüyorlardır.
lhes possa tirar o brilho.
O denizciler de, arkadaş olmaya çalıştığınız bu canavar tarafından katledilen denizcilerdi, aynı benim gibi.
Eram marinheiros como eu! Foram assassinados pelo monstro de quem quer ser amigo!
O da aynı benim gibi düşünüyor.
Não. Ela se sente exatamente como eu.
Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir.
Como eu, ele daria a vida pela señora.
Aynı benim gibi, yakalanacağım diye ödün patlıyor.
Estás com medo que eu seja apanhado, como eu.
Aynı benim gibi tepki verecek Rus generalleri olacaktır. En iyi savunma saldırıdır.
Haverá generais russos que reagirão como eu, a melhor defesa é o ataque.
İçimizden biri, tıpkı diğerleri gibi. Aynı benim gibi.
Um homem do povo como os outros, como eu.
Aynı benim gibi :
Como eu :
Bu kuşlar gitmeye can atıyor, aynı benim gibi.
Os galos estão desejosos de ir e eu também.
Evet. Aynı benim gibi başkalarının arasındasın.
Sim, é um entre muitos, como eu.
Onu sever aynı benim gibi.
Ele adora sapateiras.
Beyler, biliyorsunuz, siz de, aynı benim gibi zafer peşindesiniz, ama hiç uğraşmadan kazanmak istiyorsunuz.
Sabem, os senhores querem a vitória, tanto como eu. Mas alcançada sem esforço, como os deuses.
Zamanla kullanmasını da öğreneceksin, aynı benim gibi.
Com o tempo, aprenderás a usá-lo, tal como eu aprendi.
Aynı benim gibi.
Por favor.
Dr.Watson da aynı benim gibi, tuhaf ama günlük yaşamın sıradanlığından uzak olan şeylere aşıktır.
O Dr. Watson partilha o meu amor por tudo o que é bizarro e foge à rotina da existência diária.
Aynı benim gibi, yaşlı ve yavaş.
Ele é velho e lento, como eu.
- Aynı benim gibi.
- Tal como eu. - Vamos lá, mãe.
İçtenlikle inanıyorum ki, aynı benim gibi, sizler de, Yüzbaşı Blackadder'ın aslında, tamamıyla ve kesinlikle "SUÇLU" olduğuna karar vereceksiniz.
E acredito firmemente, que, como eu, concluirão que o Capitão Blackadder é de facto, totalmente... culpado.
Aynı benim gibi büyümüş olmalısınız. Kültürler arasında kapana kısılı olarak.
Deve de ter crescido como eu, presa entre duas culturas.
Aynı benim gibi, kendini her olayda en öne atardı.
Como eu, o primeiro a chegar na porta, na janela, na calha.
- Doğru, aynı benim gibi.
- Exacto. Assim como eu.
Yeni kızım, Breathless Mahoney, Dick Tracy ile tanış... İnsanlara her zaman hizmet eder, aynı benim gibi.
A minha nova rapariga, Breathless Mahoney, este é o Dick Tracy... um servidor do povo, como eu.
Evet bebek, aynı benim gibi.
Pois, miúda, tal como eu.
Aynı benim bu 15 kiloluk balığı aldığım gibi.
Como eu a puxar este peixe de 15 kg.
Bunlar benim yağmacılarım, aynı Moseby " ninkiler gibi.
Estes são os meus homens, como os que tem Moseby.
Benim gibi bir kızla, aynı senin gibi.
Exactamente como tu com uma rapariga como eu.
Her yeri görüp benim gibi 25 yıl burada yaşadıktan sonra... sen de Teksas hakkında benimle aynı şeyleri hissedeceksin.
E quando tiveres visto tudo e tiveres vivido isso como eu vivi, daqui a 25 anos, sentirás pelo Texas o mesmo que eu sinto.
Benim sadık tazılarım, sizin yanınız sıcak, aynı ahırdaki hayvanlar gibi.
Meus fiéis senhores... É bom estar ao lado de vocês.
Sovyet Devlet Başkanı, aynı şartlar içinde benim davranacağım gibi davrandı.
O Presidente soviético agiu como eu agiria em condições semelhantes.
Düşündüğün zaman hayatın çok basit olduğunu biliyorum. Aynı benim güzelliğim ve çirkinlik gibi.
Sei que é bastante simples achar que a vida... ou é maravilhosa, ou é horrorosa.
Montague de söz vermiş. benim gibi. Cezalarımız aynı.
Mas o Montecchio está, como eu, sujeito a tal penalidade.
Arkadaşlarımı benim davetimi geri çevirmemeleri konusunda zorlayacağım ama aynı hırsla benim ruhumu cennete gönderenler gibi beni yok etmek için.
Peço aos meus amigos que não rejeitem meu convite... mas que devorem o meu corpo com o mesmo entusiasmo... com que mandaram minha alma ao inferno. "
Arkadaşım Muriel'la ben tohumlarımızı aynı gün dikiyoruz, nedense benim çiçeklerim sanki peşlerinde polis varmış gibi saksıdan fışkırıyor.
Quer dizer, minha amiga Muriel e eu plantamos as sementes no mesmo dia... e as minhas plantas disparam como se estivessem correndo da polícia.
Benim gibi kimsesiz olacak. Aynı onun gibi.
Ele será um filho de ninguém, como eu e como ele.
Aynı senin gibi benim de hüzünlerim oldu, ve sevinçlerim.
Tenho as minhas tristezas e as minhas alegrias.
Benim arkadaşımın da aynı bunun gibi bir silahı var.
Meu amigo tem uma arma igual a esta.
Damien Thorn'un Deccal olduğunu... ve aynı gün doğan diğer bebekleri öldürdüğü gibi benim bebeğimi de öldüreceğini söyledi.
Ele veio me prevenir de que Damien Thorn é o anticristo, e vai matar o meu bebê, assim como matou os outros que nasceram no mesmo dia.
Oysa arkadaşım Bay Wilson, bunu senden aldı - ve gördüğün gibi tıpatıp aynı - ve iki sterlin ödedi, benim ülkemden buna haksızlık derler.
Aqui o meu amigo, o Sr. Wilson, comprou-lhe isto, que, como pode ver, é exactamente idêntico, e pagou 2 libras, o que, no nosso país, seria considerado uma grande injustiça.
Aynı sizin ve benim gibi 200 yıl yaşar.
Ele também como você ou eu, viverá até aos 200 anos
Fakir insanlar da aynı senin ve benim gibi, sadece paraları yok.
Pessoas pobres são como você e eu, só que não tem dinheiro.
Aynı benim konuştuğum gibi konuşuyordu.
Ele parecia falar da mesma forma que eu.
Benim oğlum değilsin ama sanırım bir oğlum olsaydı, aynı senin gibi olurdu.
Não és meu filho, mas se tivesse um seria como tu.
Zira bence Kral da benim gibi bir adamdır... menekşelerin kokusu onun için de aynıdır... ünvanı bir yana bırakıldığında... çıplak halde o da bir erkektir.
O rei é um homem como eu. A violeta tem o mesmo perfume para ambos. Despido, despojado da pompa, ele é um homem comum.
Ortak noktanız olan birini bul, aynı baban ile benim gibi.
Arranja alguém com quem tenhas algo em comum, como eu e o pai.
Bazen bir nedenden ötürü mahsur kalırsınız, aynı benim bugün mahsur kaldığım gibi.
E aí a gente fica entediado
- Aynı benim gibi.
- Como se ele fosse meu.
Aynı benim yaptığım gibi.
Como eu faço.
Sen beni aynı benim seni istediğim gibi istiyorsun.
Queres-me da mesma maneira que te quero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]