English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Aşağıda

Aşağıda tradutor Português

12,680 parallel translation
- Karakurt aşağıda.
- O Karakurt foi detido.
Hulk, parti aşağıda dostum.
Hulk, a festa é aqui em baixo, amigo.
Çalışma kutumu aşağıda bırakmıştım. İstediğin zaman alabilirsin.
A minha caixa de costura está lá em baixo, mas pode tirá-la.
Aşağıda bekliyoruz.
Esperamos por si lá em baixo.
Onlar gidene kadar başını aşağıda tutmalısın.
Não dês nas vistas até eles se irem embora.
Endişelenmeyin, insanlar genelde iki kat aşağıda ya da yukarıda olanları... -... pek önemsemezler.
Não te preocupes, as pessoas geralmente não se importam com o que ocorre 2 andares abaixo ou acima delas.
Aşağıda barikatlara eleman yetiştirmeye çalışırsın diye düşünüyordum.
Pensei que estarias lá embaixo a tratar das barricadas.
Aşağıda neler oldu?
O que aconteceu ali?
- İki kapı aşağıda.
Duas portas à frente.
Aşağıda ısınıyor, senin gibi.
- Está lá em baixo, a aquecer. Como você.
Sen burada aşağıda kimse var mı bak.
Vê se há mais alguém aqui em baixo.
Senin aşağıda olman gerek.
Temos de ir para lá.
Aşağıda onun için 6 tane var.
Tem seis lá em baixo.
Ama Sara uzun bir süre aşağıda kalmış.
A Sara esteve lá em baixo durante tanto tempo.
Odelle aşağıda bekliyor olmalı.
A Odelle deve estar lá em baixo à espera.
Makyajlı ve pantolonu o kadar aşağıda ki göt için yapılmış sutyen gibiler.
Usa maquilhagem, e as calças estão tão descaídas que parecem um sutiã para o rabo.
Başını aşağıda tutarsan iyi olur.
Mantém a cabeça em baixo e tudo correrá bem.
Seninle aşağıda buluşuruz.
Vemo-nos lá em baixo.
Ben pantolonumu indirdim. ve o da aşağıda birşeyleri çalıştırmaya uğraşıyordu, birşeyleri harekete geçirmeye çalışıyordu, - fakat...
Tenho as calças em baixo e ela tenta pôr as coisas a mexer lá em baixo, a tentar que fizesse alguma coisa, mas eu...
İletişim aşağıda.
As comunicações estão em baixo.
Greely ve ben adamı görmeye gidiyoruz. Seth ve Sonja aşağıda seni alacaklar.
Eu e o Greely vamos ter com o tipo, o Seth e a Sonja descem contigo.
Üç kat aşağıda.
Três pisos abaixo.
Adli Tıp aşağıda hazır. Ben onları alırım.
- A Forense já está lá em baixo.
Aşağıda!
Lá em baixo!
Yani burada, aşağıda, sadece sen mi varsın?
Então estás só cá tu, aqui em baixo?
Şey, Simon aşağıda sıkışıp kaldı bu yüzden bir süreliğine seni eğlendirmemi söyledi.
Bem, o Simon está retido lá em baixo, por isso disse-me para te vir entreter durante um tempo.
Biz yukarıdayız, Clayton aşağıda.
Então, nós estamos aqui em cima, o Clayton lá em baixo.
Caleb, aşağıda buluşuruz.
Caleb, vejo-te lá embaixo.
Aşağıda bir oda dolusu var.
Temos uma sala inteira cheia deles lá em baixo.
Aşağıda ısıtma borularının etrafında vakit geçiriyorlar.
Existem tubos do sistema de aquecimento lá em baixo.
Papanera Claire de Merna Merna... Her ne kadar adlarını unutsam da, aşağıdaki adam için üzüldüm.
Não sei bem o nome delas, mas tenho pena deste tipo.
Aşağıda ne olduğunu görmek istemiyor musun?
Não queres ver o que há lá em baixo?
IP adresleri dairenin bir blok aşağısındaki kütüphaneden geldiğini gösteriyor.
O endereço de IP diz que é da biblioteca perto da sua casa.
Belki de o kişi benim için de sokağın aşağısında.
Talvez essa pessoa esteja no fundo da rua para mim também.
Birileriyle yatarak yukarılara çıkanını duymuştum da aşağılara düşen tanıdığım tek sen varsın.
Já ouvi falar de raparigas que têm relações sexuais para chegar ao topo. És a primeira que vi tê-las para ir para o fundo.
Princeton evi kiralanmış ama sokağın aşağısındaki Craftsman tekrar satıştaymış.
Então, a casa em Princeton está alugada. Mas, aquela "Craftsman" ao fim da rua está de volta ao mercado.
Projeyi yönetsem de uçurumdan aşağı da uçursam umurunda olduğunu sanmıyorum.
Acho que ele não se importa se eu conduzir este projecto directamente para o Rio Grande.
"Tavşan deliğine düşmüştüm ve sen de beni aşağılara sürüklemiştin." "Gece yarısında ruhumun en karanlık kısımlarını seninle paylaşmıştım."
" Lembras-te de quando eu estava no fundo do poço, e eu saltei no abismo e arrastei-te comigo, e viste as partes mais escuras da minha alma na madrugada?
Japon ve Çin borsalarına verilen cevap beraberinde panik getirerek Avrupa borsalarında da aşağı yönlü eğilimler göstermeye başladı.
A resposta às bolsas japonesa e chinesa provocou o pânico, iniciando uma descida da bolsa europeia.
Ama aşağı yukarı son 30 yıl boyunca tam bir huysuz orospu çocuğunun tekiydi.
Mas tem sido um filho da mãe mal-humorado nos últimos 30 anos, mais ou menos.
Neler oluyor aşağıda?
- O que se passa lá em baixo?
Sokak arasındaki ve caddenin aşağısındaki aylaklar kasabanın çıkışını kapamışlar.
Aqueles errantes no beco e no fim da rua... estão a bloquear a saída da cidade.
Ara sokaktakiler ve caddenin aşağısındakiler silah sesine doğru gidiyorlar.
Os errantes da rua e do beco foram atraídos pelo tiroteio.
Üstünde onların kanıyla, caddenin aşağısına doğru yürüyüp köşedeki karakola gitmiş ve teslim olmuş.
Foi a pé até à esquadra, ao virar da esquina, coberto com o sangue deles e entregou-se.
Aşağı yukarı, iyi ya da kötü.
Mais ou menos, para o melhor e para o pior.
Sokağın aşağısındaki Marshall Park'ında konumlanacaksınız.
Vão ser colocados no parque Marshall ao fundo da rua.
Cezalandırıcıya baş muhafızdan daha çok güvendiğinizde ve onu kayırdığınızda beni ve soylu şövalyeleri aşağılamış oluyorsunuz.
E quando dá a este carrasco mais confiança e favores que ao seu Fabricário, insulta-me a mim e a todos os seus honrados cavaleiros.
Yemin ediyorum Fitz'i baştan aşağı keserim.
Juro que corto o Fitz da cabeça aos pés se...
Bırakın aşağıda kalsın.
- Não deixa-o lá em baixo.
Belden aşağım donmuş durumda.
Paralisada da cintura para abaixo.
Baştan aşağı bubi tuzaklarıyla dolu bir gemi.
Um navio repleto de armadilhas, da proa à popa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]