Belki biraz daha fazla tradutor Português
107 parallel translation
Belki biraz daha fazla.
Talvez um pouco mais.
Ben de yaklaşık 5 dolar var, belki biraz daha fazla
Bem, eu tenho cerca de cinco dólares, um pouco mais, talvez.
2,000 belki biraz daha fazla.
Alguns 2 000 anos ou mais..
( Komodor Rodney Stone, SS Gharinda [25 ] ) Kaptan köşkünden suya atladığında köprü üstünün 3-5 metre, belki biraz daha fazla suyun üstünde olduğunu söyleyebilirim [ 26].
Comodoro SS Gharinda A ponte devia estar a uns três quatro metros acima da água quando ele saltou para o mar.
Belki biraz daha fazla düşünmeliydin.
Devia ter pensado mais.
Belki biraz daha fazla.
Faltam-me quatro.
Belki biraz daha fazla sebze daha az insan yemelisin.
Se calhar, devias comer mais legumes e menos gente.
Tastamam iki saat, belki biraz daha fazla.
Duas horas inteiras, e talvez um pouco mais.
- Belki biraz daha fazla.
- Talvez um pouco mais.
70,000ışık yılı uzakta belki biraz daha fazla.
Mais ou menos 70,000 anos luz.
Üç saat önce, belki biraz daha fazla.
- Três, talvez um pouco mais. - Tirem-no dali.
Belki biraz daha fazla, ama onunla ilişkim hemen hemen aynıydı.
Talvez um pouco mais, mas tínhamos uma relação normal.
25-30 metre, belki biraz daha fazla.
a vinte e cinco metros um pouco mais.
Belki biraz daha fazla etrafta olsaydın Michael kâğıt kesebilirdi.
Talvez, se passasses mais tempo em casa, o Michael conseguisse cortar papel.
Belki biraz daha fazla çabalaman gerekiyordur.
Talvez precises, apenas, de te esforçares um pouco mais!
Belki biraz daha fazla.
- Possivelmente um pouco mais.
Haftada 500 dolar, belki biraz daha fazla.
Uns 500 por semana. Talvez mais.
Belki biraz daha fazla toplarsın bundan sonra
Talvez possas fazer mais colectas ou assim
Doktorum bir yıl, belki biraz daha fazla yaşayacağımı söylüyor.
O meu médico diz que tenho cerca de um ano, talvez um pouco mais.
1000 belki biraz daha fazla.
- Uns mil, talvez mais.
Birkaç kadeh içtim, belki biraz daha fazla.
Bebi umas cervejas a mais e...
Baskıya hazır olması yaklaşık altı ay... belki biraz daha fazla zaman alır.
Vai levar seis meses até estar pronto a ser publicado ou até um pouco mais. - Tanto tempo?
Belki biraz fazla cömertsin. Madem güzel ve hoş bir bayansın bir dahaki sefere arkadaşını seçerken daha dikkatli ol, tamam mı?
Sendo simpática e bonita, para a próxima, tenha mais cuidado com a companhia que escolhe, sim?
Belki de düşüncelerimi biraz size anlatmış oldum ve - Siz burada durup sağlığınız hakkında daha fazla... endişelenmemeniz için olabilir.
Estive a pensar no nosso acordo... e calculo que por estar retido na cama, se sente preocupado.
Bozuklukları buna harcadım,... belki de ilgini biraz daha fazla çekebilecek bir şeye.
Gastei-o nesta lembrança extra. Pensei que lhe podia agradar.
Ama etrafımızda pintiliğin, öfkenin, gurur ve aptallığın... cömertlik, tevazu, adalet ve düşünceden çok daha fazla yarar sağladığını görüyorsak... belki biraz kendimizi zorlayıp dayanmalıyız. Hatta kahraman olmak pahasına.
Mas como vemos que a avareza, a ira, o orgulho e a estupidez... geralmente compensam muito mais que a caridade, a justiça e o pensamento... talvez devamos ser mais perseverantes, mesmo correndo o risco de nos tornarmos heróis.
Belki İtalyanlar biraz daha fazla bakar ama bizimkiler gibi değiller.
Talvez as italianas olhem um pouco mais, mas nâo, nunca é como aqui.
Ben de diğerleri gibi konuşmak istiyorum. Çünkü, her ne kadar saklasam bile, ben de diğerleri gibi, acılar içindeyim. Belki de biraz daha fazla.
Eu gostaria de conversar como todo mundo, porque apesar das aparências eu sofro, como todos, inclusive um pouco mais.
- Tamam, tamam. Belki biraz fazla ateşli konuştum ama bir mola verin daha yeni aldık.
Pronto, talvez tenha exagerado.
Bak, tamamen demek istediğim, belki bu kelimeleri biraz daha az kullanırsan, daha fazla anlamları olur. Özellikle filmlerde..
Por isso é que digo, porque não significam uma puta merda.
Belki insanı yaratmadan önce biraz daha fazla plan yapman yerinde olurdu, değil mi?
Talvez devesses ter tido mais umas sessões de treino... antes da Criação.
İnsanoğlunun en iyi örnekleriyle çevrili olmadığınızın farkındayım ama belki de biraz daha fazla dışarı çıkmalısınız.
Eu sei que você não está entre as melhores pessoas do mundo. - Talvez devesse sair mais. - A questão é que ele nunca irá sair.
Evet. Bugün gitmeliyim, fakat ben... acaba seni biraz daha görebilir miyim, diye merak ediyorum. veya daha fazla belki.
Tenho de partir hoje, mas se não tivesse de ir, pergunto-me se se me deixarias ver-te de vez em quando ou talvez, muitas vezes.
Tamam. Belki önümüzdeki hafta biraz daha fazla çaba sarf edebilirsin.
talvez te possas esforçar mais para a semana que vem.
Belki onunla ilgili daha fazla bilgi verebilsen, biraz daha ayrıntı.
Talvez se você pudesse me dar mais informações sobre ela... algum detalhe...
Belki benden biraz daha fazla Anise'in.
Talvez mais da Anise do que minha.
Belki biraz daha az otoriter ve biraz daha fazla sevgi dolu olabilirsin.
Talvez pudesses ser um pouco menos severo e mais carinhoso.
Belki sen ve annem beni biraz daha fazla dinleseydiniz ve kendinize baksaydınız belki o hala burada olurdu.
Talvez se você e a mãe tivessem-me dado ouvidos um pouco mais teriam cuidado melhor de voçes talvez ela ainda estivesse aqui.
Belki de biraz daha fazla denemeliyim.
Spera. Talvez eu deva tentar a sério.
"Belki biraz fazla hızlıydı." "Tamam, daha yavaş yaparım."
Foi rápido de mais. " "Então, vou mais devagar."
Belki biraz konuşabiliriz, böylece geçmişiyle ilgili biraz daha fazla bilgi sahibi olabilirim.
Então, que tal se conversássemos e me desse mais dados para...
Belki de kaza yüzünden biraz daha fazla para almalıyım.
Devia receber uma compensação extra pelo acidente
Belki de bunu biraz daha fazla denemeliyim.
Talvez tente mais um pouco disto.
Belki de biraz daha fazla düşünmelisin.
Bem, se calhar devias pensar um pouco mais.
Ama belki bir sonraki sefere uçağa gelmeden bize biraz daha fazla zaman verebilirsiniz!
Mas talvez da próxima vez, vocês avisem com antecedência... antes de ocuparem um avião.
Ama bu yurttaş belki diğerlerine nazaran biraz daha fazla eşittir. İtalyanların pek çoğu...
Pois, talvez este cidadão seja um pouco mais igual que os outros, visto a maioria dos italianos...
Sanırım. Ama belki bir saat, belki de biraz daha fazla sürebilir.
Acho que sim, mas vai levar uma hora, talvez mais.
Belki biraz üzgün ama çok daha fazla akıllı ve bir daha yeni bir kadınla tanıştığında, inan bana, gerçek ve sürekli mutluluğu yakalayacaksın.
Talvez um pouco abatido... mas muito mais esperto. E da próxima vez que tu conheceres uma mulher, acredita mim, tu vais... tu tens muito mais hipóteses de seres feliz de verdade e durante muito tempo.
Belki 1 senedir ya da biraz daha fazla.
Talvez há um ano ou pouco mais.
Belki de yanlış şeyi test ediyoruzdur ve eğer daha fazla deney yapacaksak sevgili Kelton'dan biraz daha parçaya ihtiyacımız var.
Talvez tenhamos estado a testar a coisa errada E se fizermos outros testes vamos precisar de mais do querido velho Kelton.
- Biraz daha az Grey's Anatomy, biraz daha fazla Good Night Moon, belki de.
Talvez, um bocadinho menos de "Anatomia de Grey", e um pouco mais de livros infantis.
belki biraz 51
belki birazcık 17
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
belki birazcık 17
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla değil 55
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla yaklaşma 57
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki bir gün 64
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla değil 55
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla yaklaşma 57
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki bir gün 64
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biz 32
belki de ben 23
belki bu 38
belki o 36
belki daha az 29
belki yarın 74
belki daha fazla 71
belki de biz 19
belki daha da fazla 17
belki öyle 101
belki de ben 23
belki bu 38
belki o 36
belki daha az 29
belki yarın 74
belki daha fazla 71
belki de biz 19
belki daha da fazla 17
belki öyle 101