Benim evimde tradutor Português
1,027 parallel translation
Ne zaman? 7 : 00'de benim evimde.
Na minha casa, cerca das sete.
Benim evimde.
- Está na minha casa. - Na sua casa?
Benim evimde İki Ülkenin Prensi olarak yetişecek.
Será criado em minha casa como Príncipe de Duas Terras.
Benim evimde, senin evinde.
Um lugar qualquer... Em minha casa...
- Benim evimde? - Evet.
Em minha casa?
Şimdi Laura ile birlikte ikisi de benim evimde. Bir dolaptaki bitler gibi rahatlar.
E lá está ele com a Laura agora, na minha casa os dois tão aconchegados como piolhos num medalhão.
Büyükken büyük bir evin yarısını öz oğlum Ari ve burada yanımda oturan Jordana'yla beraber benim evimde geçirirdi.
Criado por um tempo na minha casa, com meu filho Ari... ea minha filha Jordana, que está sentada ao lado dele.
O adı benim evimde anmayacaksın.
Não mencione esse nome na minha casa.
Benim evimde kalıyorsan buna uyacaksın.
Sinto muito, senhor. Acaba de decidir por mim.
Bir hafta benim evimde kalacaklar.
Eles vão ficar em minha casa durante uma semana.
Bekle... Niçin bu gece benim evimde uyumuyorsun?
Espera... por que não dorme hoje em minha casa?
Üstelik, benim evimde daha çok korkarsın.
Além do mais, teria mais medo em minha casa.
Benim evimde kalıyorlar.
Eles estão na minha casa.
Evet, benim evimde her yerdekinden de hızlı.
Tenho a impressão de que não tão depressa como no meu quintal.
Benim evimde.
Em minha casa?
Yarın 5'te benim evimde çaya ne dersiniz?
Amanhã, às cinco, em minha casa?
Saat 3'te, benim evimde.
- Às três horas, em minha casa...
- Benim evimde olmaz!
Eu estou na minha casa!
Niçin benim evimde?
Eu não lhe pedi para o fazer aqui!
Benim evimde.
Em minha casa.
-... şimdi bunun aynısından benim evimde de var,... her gün 8 - 10 saat dışarda yanar.
Se for como na minha casa, usa as lâmpadas 8, 10 horas por dia.
Bilirsiniz, benim evimde, bodrumda bir masa için yer yok... alım gücüm yetse bile.
Na minha casa, não teria espaço para uma mesa destas na cave, mesmo que a pudesse comprar.
Benim evimde nezaket olacak!
Em minha casa haverá cortesia!
Ilsa ve beni biliyordun ancak sen geldiğinde benim evimde olduğunu bilmiyordun.
Você sabia acerca de Ilsa e eu, mas não sabia que ela estava em minha casa quando você lá estava.
Benim evimde mi?
No meu apartamento?
Bu kadını benim evimde bırakmayın.
Não deixem esta mulher em minha casa.
Onun burada, benim evimde mi yaşaması gerektiğini söylüyorsunuz?
! Querem dizer que ela vai viver aqui, em minha própria casa?
"Kimler benim evimde yaşamalı?"
Guia-me pelo caminho certo, por amor do seu nome. "
- Benim evimde.
- No meu apartamento.
Howard bu geceyi benim evimde geçireceksin.
Howard, vais passar esta noite na minha casa.
Lily benim evimde kalıyor.
A Lily tem ficado em minha casa.
Isis rahibeleri, bu gece benim evimde toplanacaklar.
As sacerdotisas de Ísis irão à minha casa esta noite.
Benim evimde uyuyabilirsin, seni korurum.
Podes dormir na minha casa, Vou te proteger.
Benim evimde bayan, buralarda hotel bulunmaz!
Na minha própria casa, senhorita. Aqui não há hotel.
Benim evimde para konuşulmaz!
Falar de dinheiro na minha casa?
- Benim evimde yaşıyorsunuz.
- Está a viver na minha casa.
Benim evimde kalabilirsiniz.
Se tiver vontade de ir ver.
Benim evimde yiyeceğiz.
Na minha casa.
Garaja boya döktüğün zaman benim evimde alacağın bu olur.
Isto é o que se ganha em minha casa, quando se derrama tinta na garagem.
Benim evimde olsa işe yaramazdı.
Em minha casa, não teria resultado.
Benim evimde televizyon bile yok.
Eu nem tenho um televisor.
Benim evimde kalabilirsin.
É bem-vindo em minha casa se quiser.
Benim evimde?
Na minha casa?
- Bunu benim evimde yaparsın.
- Pensas em minha casa.
Önce senin ufak pisliklerini alırlar, daha sonra büyük pisliklerini almak için bir kamyonla gelirler. Bu benim evimde olmaz.
Pai, até o pai da Megan deu um presente á mãe no aniversário deles, e ele deu-lhe um tiro.
Benim de karım ve beni öldürecek. Evimde istediğimi yaparım.
Em minha casa mando eu.
Benim evimde piç miç yok.
Não há bastardos na minha casa.
Şef : "Beyazların şefini evimde ağırlamak benim için onurdur." diyor.
O chefe diz... "É uma grande honra acolher os chefes brancos na minha casa."
Evimde bazı şeyler oldu, ve bunların ne olduğunu bilmek benim hakkım
Tenho o direito de saber o que aconteceu.
Evimde benim kurallarım geçer.
Em minha casa, regras minhas.
Neden benim evimde toplanıyorsunuz?
O que é que ele quer mesmo?
evimdeyim 21
evimden defol 20
evimde 50
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
evimden defol 20
evimde 50
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimsin 41
benimle 208
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim adım 192
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim adım 192
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258