English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bir sorun var mı

Bir sorun var mı tradutor Português

809 parallel translation
- Peki senin bana bir sorun var mı?
- Tem alguma coisa para me perguntar?
Daha önce bir sorun var mıydı?
Já tinha havido outras?
Aranızda bir sorun var mıydı?
Havia problemas entre vocês?
Bir sorun var mı? - Neden olsun, hayır.
Algum problema?
- Orada bir sorun var mı?
Não há nada de errado aí?
Kocanla, Tom Bannerman arasında bir sorun var mıydı?
Sobre o que seu marido e Tom Bannerman discutiram?
- Herhangi bir sorun var mı?
- Algum problema por aí?
- Başka bir sorun var mıydı, Jake?
Alguma outra pergunta, jake?
Öyle mi? Emin misiniz? Ağzımda bir sorun var mı?
Tem a certeza?
- Bir sorun var mı?
- Tudo normal?
- Direksiyonda bir sorun var mıydı?
- A direcção tinha algum problema?
- Herhangi bir sorun var mı?
- Há algum problema?
Kalacak yerle ilgili herhangi bir sorun var mı?
Passa-se algo a seus aposentos?
- Herhangi bir sorun var mı? Hayır, hayır.
- Isto vai ter consequências?
Bir sorun var mı?
Alguma pergunta?
Bilgisayarla bir sorun var mı?
- Em absoluto, meu coronel - Algum problema com o computador?
Sanırım bir sorun var.
Há alguma coisa de errado.
Bir sorun çıkmazsa, önümüzdeki ödeme için planlarım var.
Mesmo que algo vá mal, tenho planos para dar conta dos próximos pagamentos.
Bir sorun mu var, kızım?
Há algo de errado, minha filha?
Sadece küçük bir sorun var tatlım : Jonathan.
Mas só há um problema, minha querida : o Jonathan.
- Bir sorun var mı?
Importas-te?
Sorun işgücü aslında. Danimarka'dan İspanya'ya saf çelik ve... betondan oluşan düşmanın kıramayacağı bir tahkimat yapma planımız var.
Os desenhos das fortificações são excelentes - aço e concreto da Dinamarca e Espanha.
Hâlâ bir planın var mı? - Evet, bir planım var. - Sorun ne?
Tenho sim mas não deve dar resultado.
"Bir sorun mu var, Bay Stern?" dedim. Pijamalarımlaydım.
Perguntei : "Alguma coisa errada?" Eu estava de pijama.
- Başka sorun var mı, müzik ya da başka bir şey?
- Alguma pergunta, musical ou não?
Benim küçük bir maaşım var, bu nedenle kira hiç sorun olmaz
Sou viúva, com uma pequena pensão mensal, por isso não vai haver problemas com o aluguer.
Bu sorun için bir çözümünüz var mı?
Tem uma solução?
Sanırım boğazında bir sorun var.
Acho que ele tem um problema com a garganta.
Sanırım bende bir sorun var, Linus.
Acho que há algo de errado comigo, Linus.
Tony hayatım, bir sorun mu var?
Tony, querido, você tem alguma dúvida?
Korkarım bir sorun var.
Há um problema aí.
Şu sizin donmuş adamınız hakkında... Konuyu dikkatlice inceledim. Bir sorun var sanırım.
Quanto ao seu hibernado, estudei atentamente o caso, sim, é um problema, não é?
Bir sorun var Rahibe, seninle en başından beri hiç karşılaşmamalıydım.
Sabe, é que há um problema, irmã. Nunca nos devíamos ter conhecido.
Buradaki tek sorun ise, bu bölgenin senin için bir değeri var mı?
A única questão aqui é : Este terreno tem valor para si?
Ama sorun şu ki eğer şirketi arayıp, onlara, "elimde, 45 yaşında aslan terbiyecisi olmak isteyen bir muhasebeci var" dersem ilk soracakları soru "Kendi şapkası var mı?" olmayacaktır.
Mas, está a ver, a dificuldade é... se eu agora telefonar para o serviço e disser... "Tenho um contabilista de 45 anos que quer tornar-se um domador de leões"... a primeira pergunta deles não deverá ser "Ele tem chapéu próprio?"
Bir sorun mu var, bayım?
Alguma novidade?
Bu sorun için kalıcı bir çözüme ihtiyacımız var
O nosso problema Requer uma solução mais permanente
- Bir sorun mu var komutanım?
- Há algum problema?
Sizde bir sorun var sandım.
Pensava que estava com algum problema.
Sorun değil, benim tanıdığım bir polis var.
Não te preocupes, eu conheço um gajo da polícia.
Sanırım bağlantılarda bir sorun falan var.
Acho que a Iigacâo nâo funciona bem.
Apollo, orada mısın, bir sorun mu var?
Apolo, passa-se alguma coisa?
- Ekranımda bir sorun var. - Teknisyeni çağıracağım.
Passa-se qualquer coisa com o meu ecrã.
Bir sorun var mı?
Ele está bem?
- Bir sorun var mı?
Tens alguma questão?
Sanırım bize verilen giysilerde bir sorun var.
Provavelmente pôr causa das roupas.
Küçük bir sorun var Bakanım.
Temos um ligeiro problema, Sr. Ministro.
Gidin de biraz sağlık tavsiyelerini okuyun, doktorlara sorun... İnsana aşırı yemekten daha zararlı bir şey var mıymış?
Vá ler os tratados de saúde e pergunte aos médicos se há algo de mais prejudicial do que o excesso de comida.
Dolaşım sistemimle ilgili bir sorun var
A minha circulação.
Bayan, sanırım hatlarla ilgili bir sorun var.
Acho que estamos a ter problemas com a ligação, minha senhora.
Teslimatla ilgili bir sorun filan mı var?
Não recebeu uma encomenda? Sente-se.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]