Bu george tradutor Português
1,136 parallel translation
Dan, bu George Polito, Doğu Bölgesi Başsavcısı.
Dan, este é George Polito, Promotor Público do Eastern District.
Ve bu George'un kroşesi
E isto é um gancho do George.
Raşit, bu George.
Rachid, este é o George.
Nedir bu George?
O que se passa, George?
Bu George'un avukatı.
Aquele é o advogado do George.
Bu George Schaller mı?
É George Schaller?
Bu George, Elaine ve Jerry.
O George, a Elaine e o Jerry.
Bu George Forey. Paris'ten.
Apresento-lhe Georges Fauré, de Paris.
Bu cümleyi bitirmek isteyeceğini sanmıyorum.
Não acho que queiras acabar isso, George.
St. George Hastanesi'ndeki hastamız bu. Adı Sarah Daniels.
Ela é a nossa paciente do Saint George, Sarah Daniels.
Papa George bu haberi alıyor ve
Quando o Papa Gregório ouviu dizer, replicou :
Bu yüzden senin bir dövüşçü olduğunu ona göstermeliyiz George.
É por isso que temos de lhe mostrar que és um lutador.
- Bu George McFly.
É o George McFly.
Bu Mr George Granville, Mr Norris Baxter.
Estes são o Sr. George Granville e o Sr. Norris Baxter.
George, bu saçmalığa inanıyor musun?
George, você acredita desta merda?
George Martin de zehirli hummaya yakalanmıştı ve bu beş yıl önceydi.
O George Martin teve febre biliar, e já lá vão cinco anos.
Bu sessiz, aksi George olabilir mi?
Puderá ser o silencioso, recatado George?
"Bu da tam olarak onun için, George." diye karşılık verdi.
Ela : "É justo, George".
Folliat'ların her yıl düzenlediği bir etkinlik, fakat Sör George bu fikri beğenmiyordu.
Era um evento anual feito pelos Folliat, mas Sir George não gostava da ideia.
Bu doğru değil. Şimdi burada Sör George Stubbs yaşıyor.
Agora, é propriedade de George Stubbs.
Leydi Stubbs'ın sevdikleri evlerinin bu hoş arazisinde sizleri ağırlamak ve bu muhteşem panayırın yeniden dönüşünü alkışlamak.
E dar-lhes as boas vindas ao regresso desta maravilhosa feira. E às belas terras de Sir George e Sra. Stubbs. E sua adorável casa.
Bu durumda, sizin için yapabileceğimiz şey Sör George'u bulmak.
Sugiro que procuremos Sir George.
Sör George günün bu saatinde hep tur atar.
Sir George está na sua piscina, a esta hora.
O meşakkatli eğitimden sonra bu iş onun için son derecede kolaydı.
Para Sir George, essa tarefa era muito fácil,... especialmente depois do rigoroso treinamento.
Bu nedir George?
O que é isto, George?
Bu zaman meselesi değil, iş meselesi George.
Este não é momento, estamos a falar de negócios, George.
Tanrım. Ne bu hal George?
Meu Deus, o que te aconteceu, George?
Ama o bir işler çeviriyor olmalı George, bu ne kadar eder sence?
Deve estar a querer alguma coisa, George, quanto achas tu que isso custa?
George, senin bu tür şeylere merakın olduğunu bilmiyordum?
George, não sabia que eras pervertido.
Sen de bu ailenin bir parçasısın George.
E tu fazes parte dessa família, George.
Çünkü sen onun şoförüsün George, tüm bu şeyleri not etmen gerek.
Porque tu és o motorista, George, deves reparar em certas coisas.
Haklısın, George, bu ilk kamp gezimizi Ernie'nin avlanıp senin avlanamadığın olarak hep hatırlayacağız.
Tem razão, vamos sempre lembrar desta como o primeiro acampamento... em que Ernie caçou algo e você não caçou nada!
George, bu gerçekten Harry.
George... é a viva imagem do Harry.
Olay yerinde ki bu gizemli adam bize kendini, George Hen olarak tanıttığında,...
Quando este misterioso homem, George Hen, apareceu em cena...
George Stone, adın bu mu?
George Stone. É seu nome?
George, bu Otto.
Apresento-te o Otto.
Bu lanet olası şehirde dolaşıp durmaktan ve George'un peşinde çirkin şe...
Chateado de andar pela cidade, de mostrar o retrato do Geo...
1960'da George Schaller öncülüğünde yapılan bir çalışma göstermiştir ki primatların en irisi olan bu hayvan yok olma tehlikesi içindedir.
O estudo pioneiro de George Schaller em 1960... revelou que este, o maior de todos os primatas... corre o risco de extinção.
- George, bu iyi bir fikir mi bilmiyorum.
- George, não sei se é boa ideia.
Her neyse, bu adamı üç yıldır tanıdığımı fevkalade bir dost olduğunu söyleyerek hemen savunmama başlamama müsade edin...
Mas de qualquer forma, inicio já a minha defesa dizendo que conheço este homem há três anos, é um camarada absolutamente fantástico... - George?
Üsteğmen George'dan gelen bu mektubu vermeyi unutmuşum efendim.
Esqueci-me de lhe dar esta carta do Tenente George, sir.
En son bitlerim ayıklandığından bu yana'Sevgili George'dan daha yakın dostlarımı kaybettim ben.
Perdi amigos mais próximos do que o "querido Georgie" a última vez que me trataram da pediculose ( piolhos ).
Ne çok sevdiğim şey bu.
- George.
Kaldı ki, bu sana çok zor gelecektir, George.
Uma coisa que tu, George, acharias muito difícil.
Patlak gözlerine lanet olsun, araya girip durmasana George! İşte bu harika!
Tu e os teus olhos esbugalhados, paras de interromper, George?
Bu saatte benim için bile erken, George.
Ainda é cedo. Até para mim, George.
Bu senin için, George.
Esta é para ti, George.
- Bu arkadaşım George.
- Este é o meu amigo George...
Bu, özgürlük için bir savaş... ve ben, George Washington'unuzdan çok da farklı değilim.
Esta é uma guerra pela independência e eu não sou diferente do vosso George Washington.
Bu George Fogerty.
Este é George Fogerty.
Bu eski bir dostum, George Forey.
É um velho amigo.
george 3808
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu geceye kadar 18
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu geceye kadar 18
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20