Bu şekilde devam edemem tradutor Português
62 parallel translation
İlişkimize bu şekilde devam edemem, Marcel'le evleniyorum.
"Não consigo suportar as coisas como estão. " Caso-me com Marcel.
- Artık bu şekilde devam edemem. - Neden devam edemezsin?
- Não posso continuar assim.
Sadece, çok mutsuzum. Daha fazla bu şekilde devam edemem.
Estou muito infeliz para ir em frente.
Bu şekilde devam edemem.
Não posso participar no seu sentido de auto sacrifício.
- Bu şekilde devam edemem.
- O que foi? - Eu não posso fazer isto.
Bu şekilde devam edemem, Bay Poirot.
Não posso continuar assim, Sr. Poirot!
Biliyorum giden ben olmalıyım. Biliyorum bu benim görevim, ama gücüm yok. Bu şekilde devam edemem.
Sei que devia ser eu a partir, é esse o meu dever, mas estou sem forças, não posso continuar assim.
Ve bu şekilde devam edemem.
E não posso continuar assim.
Ben de bu şekilde devam edemem.
Eu também não consigo continuar assim.
Bu şekilde devam edemem.
Não posso continuar a participar nisto.
Bu şekilde devam edemem, duyuyor musun? Beni öldürmek istiyorsan öldür!
Não posso continuar assim, querem a minha pele, é isso?
Bu şekilde devam edemem.
Não posso continuar assim.
- Ben de bu şekilde devam edemem.
Não posso continuar a fazer o que estamos a fazer.
- Bu şekilde devam edemem artık. - Etmelisin, hepimiz etmeliyiz.
- Temos que continuar.
bu şekilde devam edemem.
- Eu não consigo continuar com isto.
Geçinemiyoruz ve bu şekilde devam edemem.
Não somos bons um para o outro, e não posso continuar a fazer isto.
- Gidiyor. Bu şekilde devam edemem.
Eu gosto, mas não posso seguir assim, com "mais uma viagem,",
Devam edemem. Bu şekilde devam edemem. Özür dilemeye devam edemem.
Sr. Monk, não consigo continuar assim, a pedir desculpas.
Bu şekilde devam edemem
Não suporto cobras. Disfunção Eréctil.
Ben hayatıma bu şekilde devam edemem.
Eu não consigo viver mais assim.
Bu, yeterli değil. Hayatıma bu şekilde devam edemem.
Isso não basta, não vou resistir.
# Hayatıma bu şekilde devam edemem. # Neden neşeli şeyler çizmiyorsun...
Não vou suportar isso pai Pinta algo mais divertido...
Tamam, o zaman üzgünüm Patrick. Bu şekilde devam edemem.
Certo, então desculpa-me, Patrick, mas não posso continuar com isto.
Ama önceki gece olan şey... Bu şekilde devam edemem.
O que se passou naquela noite não pode continuar.
Emily, şimdi söylüyorum, - seninle tekrar bu şekilde devam edemem.
Estou a deixar claro que não irei pelo mesmo caminho.
Bu şekilde devam edemem.
Eu não posso continuar assim.
Bu şekilde devam edemem, Ellie.
Não posso continuar com isto, Ellie.
Bu şekilde devam edemem, John.
Não aguento continuar assim, John.
- Bu şekilde devam edemem, John.
- Não aguento continuar assim, John. Preciso de obter ajuda.
Seni incitmek istemem, Carl, fakat bu şekilde yaşamağa devam edemem.
Eu não te quero magoar, Carl, mas não posso continuar a viver assim.
Bu işe hiçbir şekilde daha fazla devam edemem.
Nunca suportei este trabalho. Nunca!
Bu şekilde devam edemem.
Estou farto! "
Bu şekilde yalan söylemeye devam edemem efendim.
- Não posso continuar a mentir.
Korkağım. Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Sou um cobarde e não consigo viver assim.
Bu şekilde çalışmaya devam edemem.
Não posso continuar a ir trabalhar assim.
Bu şekilde bir hayata artık devam edemem.
Não posso continuar assim.
Bu şekilde daha fazla devam edemem.
Não posso continuar assim muito mais tempo.
Çünkü bu şekilde kıç tekmelemeye devam edemem.
Porque eu não posso cuidar de todos os pé na bunda.
Onunla gizli gizli buluşup bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Não posso continuar andando pela cidade em segredo e viver assim.
Bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ama artık buna devam edemem.
Lamento que tenhas descoberto desta maneira, mas já não posso continuar assim, nem a Kelly.
Çünkü bu şekilde hissetmeye devam edemem, işimi yapamam.
Porque não posso continuar a sentir-me assim, não no trabalho.
Çünkü bu şekilde hissetmeye devam edemem, işimi yapamam.
Porque não aguento sentir mais isto. Não no trabalho.
"Bu şekilde oyuna devam edemem, lütfen!"
"Por favor... assim não consigo jogar!"
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Mas não posso continuar a viver assim.
Bu şekilde yaşamaya devam edemem.
Não posso continuar a viver assim.
Konuşmak zorundayız çünkü bu şekilde daha fazla devam edemem.
Nós temos de conversar, porque eu não aguento mais isto.
Bu şekilde sana yardım etmeye devam edemem...
Não posso continuar a ajudar-te dessa maneira...
Bu şekilde konuşmaya devam edemem.
Não posso continuar a falar disso.
Bill, bu şekilde yaşamaya devam edemem ve bu işi bu akşam çözmek istiyorum.
Está tudo bem? Bill, não posso viver mais assim, e quero resolver isto, esta noite.
Bu şekilde yaşamaya devam edemem...
- Não podia viver com isso...
Bu şekilde daha fazla devam edemem.
Não consigo continuar a viver assim.
bu şekilde değil 53
bu şekilde 200
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde mi 16
bu şekilde yaşayamam 23
devam edemem 41
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu şekilde 200
bu şekilde olmaz 37
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde mi 16
bu şekilde yaşayamam 23
devam edemem 41
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59