Bununla yaşayabilirim tradutor Português
124 parallel translation
Soğukkanlı cinayet, ama bununla yaşayabilirim.
Assassínio a sangue frio, mas posso viver com isso.
Diğer yanda, bununla yaşayabilirim.
Por outro lado, talvez eu possa viver com isso.
- Bununla yaşayabilirim.
- Acho que se arranja.
Bununla yaşayabilirim.
Eu posso lidar com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Posso lidar com isso.
Hoşlanmadım ama bununla yaşayabilirim.
Não me agrada, mas viverei com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Posso aceitar.
Bununla yaşayabilirim. Bununla yaşayabilirim.
Pode ser.
- Evet, bununla yaşayabilirim.
- Sim, ouvimos.
Şey bununla yaşayabilirim.
Sim, bem... eu posso viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Eu posso viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Eu acredito.
- Ben bununla yaşayabilirim.
- O que me importa?
Bununla yaşayabilirim.
Dessa não me importo.
Oh, bununla yaşayabilirim, Bay Steele.
Oh, eu sobrevivo, Sr. Steele.
Sanırım bununla yaşayabilirim.
Acho que posso viver com isso.
- Bununla yaşayabilirim.
- Posso viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Quase podia viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Consigo viver com isso.
- Üç yıl, bununla yaşayabilirim.
- Três anos. Posso viver com isso.
- Bununla yaşayabilirim.
- Eu posso viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Eu consigo viver com isso.
Ben bununla yaşayabilirim.
Posso viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Posso viver com isso.
Ben bununla yaşayabilirim.
Eu suporto isso.
Eğer ameliyat hayatımı kurtacaksa bununla yaşayabilirim.
Se fosse para me salvar, podia viver com isso.
O halde neden geçit yolunun başına "Geçit yolculuğu sağlığa zararlıdır" diye bir tabela koymuyoruz? - Ben bununla yaşayabilirim.
Porque não pomos um pequeno aviso na base da rampa que diz, "Isto poderá ser prejudicial para a sua saúde"?
Bununla yaşayabilirim.
Vivo bem com isso.
Olur, bununla yaşayabilirim, Toplantıda görüşürüz..
Sim, eu posso viver com isso. Vejo-te na reunião.
Bununla yaşayabilirim.
E terias de pagar em dinheiro, adiantado.
Sanırım bununla yaşayabilirim.
Não me parece mal.
Bununla yaşayabilirim.
Eu posso viver com isso...
- Bununla yaşayabilirim.
- Consigo viver com isso.
Bununla yaşayabilirim.
Não me importo.
Bununla yaşayabilirim.
Não me importava.
Ama bilirsin, bununla yaşayabilirim.
Mas, sabes, consigo viver com isso.
İşte bununla yaşayabilirim.
Com isto, eu consigo viver.
Ömrümün sonuna kadar sırf bununla yaşayabilirim.
Era capaz de viver só disto para o resto da vida.
Ve, hayır, onlar benim kanımdan değil, ama bununla yaşayabilirim.
Não, não são do meu sangue, mas eu não me importo.
Bununla yaşayabilirim.
Posso conviver com isso.
Diğer yandan, bununla yaşayabilirim.
Por outro lado, talvez eu possa viver com isso.
Benim yalanım yüzünden hayatı kurtulup, ameliyattan sonra uyanabilirse, bununla yaşayabilirim, Dr. Bailey.
Se ela acordar depois da cirurgia à custa da minha mentira, eu estarei bem, Dr. Bailey.
Şey, sanırım bununla yaşayabilirim.
Bom, acho que posso.... viver com isso.
Bununla da yaşayabilirim.
Também posso viver com isso.
Ve bununla birlikte yaşayabilirim.
E posso viver com isso.
Bununla da yaşayabilirim.
Também posso viver com isto.
- Bununla yaşayabilir misin? - Evet, yaşayabilirim.
Consegues aguentar isso?
Bununla yaşayabilirim.
Aguenta-se bem.
Bununla yaşayabilirim.
Posso aguentar isso,
Bununla yaşayabilirim.
Tranquilo.
Sanırım bununla yaşayabilirim.
Toca a mexer, senhora.
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi 190
bununla birlikte 245
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun gibi 190
bununla birlikte 245
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun bir önemi yok 62
bunun gibi bir şey 34
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun bir önemi yok 62
bunun gibi bir şey 34
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17