Daha ne tradutor Português
17,436 parallel translation
Daha ne yapabilirm ki?
O que mais podemos fazer?
Daha ne kadar travma geçirebilirim ki?
Poderei estar mais traumatizada?
Burada tek başına yaşamana daha ne kadar izin verecekler?
Quanto tempo vão deixar-te morar aqui sozinho?
Bunu daha ne kadar giymem gerekiyor?
Quanto tempo terei... de usar isto?
Daha ne yapayım?
O que sou suposto de fazer?
Yalnızlığa daha ne kadar dayanabileceksin?
Durante quanto tempo aguentarás a solidão?
Daha ne kadar bekleyeceğiz? Bunun bir olası gelecek olması önemli değil.
Não importa que seja um futuro em potencial.
Burada daha ne kadar duracağız?
Olha, quanto tempo mais temos que estar aqui embaixo?
Beni daha ne kadar görmezden geleceksin?
Quanto tempo vais-me evitar?
- Daha ne kadar devam edeceğiz?
Quanto tempo vamos manter isso?
Yine de daha ne kadar güveneceğini merak ediyorum.
Mas pergunto-me por quanto tempo mais.
Beni daha ne kadar kilitli tutacaksınız burada?
Durante quanto tempo é que me vais manter aqui preso?
Bir daha ne zaman konuşabiliriz?
Quando é que podemos falar novamente?
Bu yalnızlığa daha ne kadar dayanabilirsin?
Durante quanto tempo conseguirás aguentar a solidão?
Daha ne kadar burada böyle oturmak istiyorsun?
Vais ficar sentada aqui até quando?
Burada daha ne kadar hayatta kalabiliriz sence?
Quanto tempo achas que conseguimos sobreviver aqui?
Sence daha farklı ne yapmalıyım?
- O que acha que devia fazer?
Durumumuzun ne olduğunu daha iyi anlayınca kısa bir açıklama yapacağım.
Farei uma breve declaração assim que tivermos uma melhor ideia do estado das coisas.
- Tampon. Bu daha sonra da alınabilecek bir şey sanki, sen ne düşünüyorsun?
Isso não pode esperar?
Sana daha önce sahip olmadığın ne verebilirim ki?
O que te posso eu dar que ainda não tenhas?
Birkaç gün daha bekleyemeyecek kadar acil olan ne Gideon?
O que era tão urgente que não podia esperar uns dias, Gideon?
- Daha kötü ne olabilir?
O que é que poderia ser pior?
Bu kadının tarihteki etkisi ne bilmiyoruz bile daha.
Não sabemos quem é esta mulher, ou o que efeitos terá na história.
Ve böyle kendini öldürmeye çalışmaya devam edersen bu annen ve benim için ne kadar kötü olsa da ki sen ölürsen ben de ölürüm ben bu küstah ergen egon yüzünden ölecek milyarlarca insan için daha çok endişeleniyorum!
Se insistes em ser morto, por pior que seja para a tua mãe ou para mim, que, aliás, eu também morria, estou mais preocupado com os milhões de pessoas que vão morrer por causa do teu ego arrogante de adolescente!
Ne kadar daha uzun?
Falta muito?
Gece yüzmek için okula gizlice girmekten daha iyi ne var biliyor musun?
Sabes o que é melhor que invadir a escola para nadar à noite?
Bakın, sizce bu dünyanın en uzun tersten sallama oyunu ne kadar daha sürecek?
Quanto tempo mais irá durar o jogo de basquetebol mais longo do mundo?
Ne yazık ki daha bitmedi.
Ainda não terminou, infelizmente.
Bu damarları ve bedeni ayakta tutalım diye bize bağışladığın bu nimet için şükürler olsun. Böylece daha güzel bir dünya meydana getirmek için güç bulabiliriz ve bu dünyadaki duvarları ve engelleri aşıp İlim Merdiveni'ne tırmanabiliriz. Böylece bir gün bu dünyevi suretlerimizden sıyrılır ve Bahçe'de, Aydınlık olarak hep beraber yaşayabiliriz.
Obrigado pela dádiva deste pão, que sustém estes recipientes, os nossos corpos, para que possamos ter a energia criadora dum mundo mais belo e romper os bloqueios e barreiras nesta vida e ascender a Escada da Iluminação para que um dia possamos libertar-nos desta forma terrena
Bundan daha önemli ne olabilir?
- O que pode ser mais importante?
Peki daha önce bahsettiğimiz şeyler ne olacak?
Mas e as coisas sobre as quais falámos?
Şu şeyi çözüp ikimizin de biraz daha rahat olmasını sağlamaya ne dersin?
Que tal me tirares estas coisas e ambos poderiamos ficar uma pouco mais calmos?
Daha kötü ne olabilirdi?
Claro. - O que poderia correr mal?
Henüz kim olduğumu ya da ne olduğumu bilmiyor olabilirim, ama bir daha kimseden korkarak yaşamayacağım.
Eu posso ainda não saber quem ou o que sou, mas sei que nunca mais voltarei a viver com medo de alguém.
Bundan daha romantik ne olabilir?
O que há mais romântico que isso?
Bak üzgünüm. Ne olduğunu bilmiyorum ama bir daha asla olmayacak.
Desculpa, não sei o que aconteceu, mas não voltará a acontecer.
Bakıcı ne yapar, saati 15 dolar daha mı alır?
Serão só 15 dólares por mais meia hora.
Argus'ta ne işin var, daha az mı yaşıyorsun?
O que fazes na ARGUS e ainda vivo?
Bildiğiniz üzere, batarya teknolojisi on yıllardır duraksamada. Bataryalar 1970'lerdekinden ne daha uzun ömürlü, ne de daha hızlı şarj oluyor.
A tecnologia das baterias está paralisada há décadas, a duração e carregamento é o mesmo desde 1970.
Bak ne diyeceğim, biraz daha gizli olmayı öğrensen iyi olur.
Queres saber? Talvez devesses aprender a ser mais discreto.
Bu idolü daha önceden görmüştüm. Ne?
- Eu já tinha visto esse ídolo.
Seni yardım etmeye ikna etmek düşündüğümden çok daha kolay olacak. Ne yapmana yardım edeceğim?
Persuadir-te a ajudares-me será mais fácil do que pensei.
O daha çok telefonumun ne kadar ses çıkarabildiğiyle ilgiliydi.
Eu queria mais mostrar o quão barulhento o meu telemóvel consegue ser.
Bundan daha önemli ne olabilir ki?
O que pode ser mais importante? Não.
Uzayda başka bir gemiye girme şansı mı? Daha heyecanlı ne olabilir?
Uma hipótese de uma manobra espacial extra-veicular?
Hayır, seni yanıma aldım çünkü ortağınla paket teklif gibiydiniz. - Kusura bakma Bay Rory ama Savage'ı durdurmak için seri kundakçıyla çalışmak istemiyordum, hele ki o kundakçıda etten daha az IQ varsa! - Ne?
Não, recrutei-te porque tu e o teu parceiro eram um pacote inteiro.
DAha iyi de olmuştum. ne oldu?
Que se passa?
Ne kibrini ne de açlığını daha fazla beslemeyeceğim.
Não alimentarei a tua vaidade, a tua fome e o teu orgulho.
Ne kadar savaşırsa... ki savaşacaktır... ölüme daha da yaklaşırız.
Quanto mais ele luta, e ele vai lutar... mais perto da morte ele nos coloca.
Astrid'in yardımcı Ejderha Binicileri'ne katıldığından beri dayanılmazlığı daha farklı bir seviyeye geldi.
Desde que ele se juntou à equipa da Astrid está ainda mais intolerável de uma forma diferente.
Törenden sonra kendimi daha iyi hissetmiştim. Sonra sen ne yaptın?
Depois do casamento senti-me quase bem e o que fazes tu?
daha neler 80
daha ne olsun 43
daha ne istiyorsun 109
daha ne istiyorsunuz 30
daha ne kadar var 40
daha ne bekliyorsun 51
daha ne kadar sürecek 31
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
daha ne olsun 43
daha ne istiyorsun 109
daha ne istiyorsunuz 30
daha ne kadar var 40
daha ne bekliyorsun 51
daha ne kadar sürecek 31
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newton 44
nelson 226
nestor 62
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newton 44
nelson 226
nestor 62
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
neden olmasın 2566
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
neden olmasın 2566