Daha ne kadar var tradutor Português
413 parallel translation
Daha ne kadar var?
Quanto é que ainda falta?
Daha ne kadar var?
Quanto falta?
- Daha ne kadar var?
- Quanto falta?
- Haydi, Rosie. Hasenpfeffer'a daha ne kadar var?
Condutor, quanto falta ainda para este Hasenpfeffer ou lá o que você chama ao maldito lugar?
Sence göle daha ne kadar var Charlie?
Quanto falta para chegarmos ao lago, Charlie?
Daha ne kadar var?
Falta muito?
- Kulübe daha ne kadar var?
- O Clube de Praia ainda fica longe?
Lepingsville'e daha ne kadar var?
Quanto falta para chegar a Lepingsville?
- Daha ne kadar var?
– Ainda falta muito?
Geri dönmemize daha ne kadar var?
Quanto tempo falta para podermos voltar?
Daha ne kadar var?
Ainda falta muito, major?
- Daha ne kadar var?
- Demora muito, Sr. Scott?
Bunun geldiği yerde daha ne kadar var?
Quantas mais de onde esta veio?
Spala'ya daha ne kadar var?
Estamos longe de Spala?
Dr Bernardo'nun evine daha ne kadar var?
A que distância fica a casa do Dr. Bernardo?
Daha ne kadar var dersin Danny?
Achas que ainda falta muito, Danny?
- Daha ne kadar var?
- Quanto tempo mais?
Göle daha ne kadar var?
Falta muito para o lago?
- Tapınağa daha ne kadar var?
- Quanto falta para chegar ao Templo?
Daha ne kadar var?
- Quanto tempo mais, KITT?
Saatlerdir yürüyoruz. Daha ne kadar var?
Ainda temos de andar muito mais tempo?
Daha ne kadar var?
Ainda fica longe?
Kulübeye daha ne kadar var Steve?
Quanto tempo para chegar à cabana, Steve?
- Köye daha ne kadar var?
Quanto tempo até à aldeia?
Çocuğa yetişmemiz için daha ne kadar var?
- O miúdo ainda está longe?
Orada bunun gibi daha ne kadar var?
Quantas mais há lá como esta?
- Daha ne kadar var?
Ainda falta muito?
Daha ne kadar var?
Mas quantas coisas é que há mais?
- Varmamıza daha ne kadar var?
- Quanto tempo falta para chegarmos?
Daha ne kadar var?
- A que distância fica?
Sence daha ne kadar vaktimiz var? Şey olana kadar... Şey olana kadar- -
Quanto tempo pensas que falta antes... antes...
Daha ne kadar yolumuz var?
Quanto falta ainda?
Onları sen ne kadar istiyorsan, Jed, Ben daha fazla istiyorum, onlara ihtiyacım var.
Por mais que os queiras, Jed, eu quero-os mais. Preciso deles!
Londra sokaklarında geziniriz ne bulacağımız hiç belli olmaz... daha ceplerine girmediğimiz o kadar çok insan var ki... olduğu gibi kabul ederseniz hayat güzeldir... bırakın mum dibine kadar yansın hayat güzeldir... bazen gözünüze bir yumruk da yiyebilirsiniz... onu kapatır, ötekine de yumruk yersiniz ama asla ağlamazsınız... şalımız yok, tüylerimiz yok gösterişli kürklerimiz yok... zaten dışarıdaki hava da bu elbiselere uygun değil...
há tantos traseiros com bolsos por fechar p'ra quem se contenta com o que há é uma rica vida não deixem a esperança morrer é uma rica vida embora uma vez por outra se fique com um olho negro tapa-o até que te esmurrem o outro mas não te atrevas a chorar não temos folhos, nem penas, nem enfeites, nem rendas o mau tempo não se ajusta a roupas muito elegantes
öyle mutluyum ki, uçabilirim... ne güzel bir gökyüzü, cennet gibi bir çatı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
ela é tanta que julgo voar que céu de um azul celestial um dia assim ensolarado não pode haver dois iguais onde está um homem rico que dê metade do preço?
- Daha ne kadar yolumuz var?
- Ainda falta muito?
Daha ne kadar zaman var?
Quanto tempo ainda tenho?
- Daha ne kadar var?
É muito longe isso?
- Doktor, daha ne kadar var?
- Doutora, quanto tempo falta?
Daha ne kadar yolumuz var?
Ainda falta muito?
Daha ne kadar zamanımız var?
Quanto tempo ainda temos?
Ne kadar paran var daha?
Quanto dinheiro é que ainda tens?
Daha ne kadar var efendim?
Ainda falta muito, senhor?
Ee, kahrolasıca Meksika'ya ne kadar var daha?
Então, quanto falta até chegarmos ao México?
- sebebini biliyorum, çöp yığını haline gelmiştin - bunu ne zaman söylediğimi bilmiyorum tek dileğim, bana olan saygını kaybetmemen sana daha önce hiç bu kadar saygı duymamıştım önümüzdeki haftayı gözden geçirmeden önce yapacağım bazı duyurular var.
Eu percebo. Tu estavas bêbado. Eu admito-o, eu não soube quando parar.
Daha ne kadar yolumuz var?
- Quanto falta?
Daha ne kadar kanıta ihtiyacın var, Kyle?
Ainda precisas de mais provas, Kyle?
- Daha yakın bir yer var mı? Ne kadar yakın?
- Alguma coisa mais perto?
Daha ne kadar kanıta ihtiyacın var.
De que mais provas precisas?
Zaman kısalıyor Brian. Ne kadar daha var?
Quanto mais tempo vai ser necessário?
Kesin olan bir şey daha var buradan ne kadar çabuk ayrılırsam o kadar iyi.
E uma coisa é certa... quanto mais depressa partir daqui, melhor.
daha neler 80
daha ne olsun 43
daha ne 26
daha ne istiyorsun 109
daha ne istiyorsunuz 30
daha ne bekliyorsun 51
daha ne kadar sürecek 31
ne kadar var 47
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha ne olsun 43
daha ne 26
daha ne istiyorsun 109
daha ne istiyorsunuz 30
daha ne bekliyorsun 51
daha ne kadar sürecek 31
ne kadar var 47
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19