Daha çok gençsin tradutor Português
88 parallel translation
Daha çok gençsin.
És muito novo.
Jimmy, daha çok gençsin.
Jimmy, és muito novo.
Seni öldürmek istemiyorum, Lot. Çünkü daha çok gençsin.
Não te quero matar, porque para mim tu ainda não cresceste.
Sen bilemezsin. Daha çok gençsin.
Você é muito jovem para entendê-lo.
- Ayrıca, bu işler için daha çok gençsin.
Alem do mais tu és muito nova!
Ama daha çok gençsin.
Mas parece tão novo.
Daha çok gençsin.
Tu és novo demais.
Sen daha çok gençsin.
És demasiado jovem.
Kızları düşünmek için daha çok gençsin. Özellikle de o kızı.
És demasiado novo para pensar em miúdas, especialmente naquela miúda.
Daha çok gençsin!
És tão jovem.
Daha çok gençsin!
Ciência. Você é tão jovem...
Daha çok gençsin.
Você ainda é jovem...
Daha çok gençsin.
Ainda és jovem, querida.
Stephen tatlım, kahve için daha çok gençsin, meyve suyu içsene.
Steven, querido, és muito novo para beber café. Bebe sumo.
Daha çok gençsin, aklın karışık. Olaylara doğru yaklaşamıyorsun. çünkü gençsin ve aklın karışık.
És nova e tens a cabeça numa confusão... e não tens distanciamento, por seres nova e confusa das ideias.
Daha çok gençsin.
És tão jovem.
- Hey sen kahve için daha çok gençsin.
Ah, vá lá. Eu quero um café.
- Bunlar için daha çok gençsin.
- És muito nova para isso.
Ama daha çok gençsin.
Mas tu és muito novo.
- Daha çok gençsin.
- És nova de mais para desistires.
Sophie, daha çok gençsin. Fikirlerin ve kendin için hayatta kalmalısın. Ve ailen için.
Sophie, és tão jovem, tens que viver, pelas tuas ideias, por ti e pela tua família.
Daha çok gençsin Maria.
Tu és tão jovem, Maria!
- Bunu düşünmek için daha çok gençsin.
Isabelle, és muito nova para andares a pensar...
- Bunu düşünmek için daha çok gençsin.
Isabelle, és muito nova para andares a pensar... -... nisso.
Ve, Peyton... herşeyin iyi olacağına inanmamak için daha çok gençsin.
E Peyton. És demasiado nova para duvidar que tudo vai ficar bem.
Bir erkekle hafta sonunu geçirmek için daha çok gençsin.
É apenas um fim de semana com miúdos. Simples assim.
Bart, sen evlenmek için daha çok gençsin.
Bart, és muito jovem para casar!
Evet, ben de diyecektim ki daha çok gençsin Cerie.
Era isso que eu ia dizer. És tão nova, Cerie.
Kendini sorunlu görmen için daha çok gençsin.
És muito novo para sentires pena de ti próprio.
Bazı şeyleri anlamak için daha çok gençsin, Rita.
Algumas coisas não posso dizer-te, porque és pequena, não vais entender.
O zaman doktor olmak için daha çok gençsin.
És muito nova para seres médica.
Bunun için daha çok gençsin ortak.
Ainda és muito novo, amigo.
Daha çok gençsin.
Mas és novo de mais para ver isso.
Vay, Raj. Tıp fakültesini yeni bitirmiş biri için çok şey biliyorsun ve daha çok gençsin. Hindistan'da, babam çok ünlü bir kardiyothoraki cerrahıdır.
Ena, Raj, sabe mesmo muito, para quem acabou de sair da faculdade.
sen daha çok gençsin.
mesmo sendo mais nova.
Biliyorum, Arthur, ama sen daha çok gençsin
Eu sei Arthur, mas és tão jovem.
Daha çok gençsin.
Tu és jovem.
Daha çok gençsin.
És jovem.
O çok gençti. Sen daha da gençsin.
Era muito jovem.
Çok gençsin, daha önünde uzun bir hayat var. "
Você é jovem e tem a vida toda à sua frente. "
Gençsin. Daha çok zamanın var.
A Marisol já foi para a escola.
- Sekiz yaş büyük. Jack Nicholson'dan çok daha gençsin.
É mais novo do que ele oito anos.
" Çok gençsin. Daha sone ile...
" Tem 19 anos, é tão jovem.
Sen daha gençsin, daha çok iş yapabilirsin.
- O que vês? - Vejo vejo uma luz.
Daha kızlar için çok gençsin ama onun için de zaman gelecektir.
Ainda és novo demais para gostar de miúdas, mas isso há-de chegar.
Ama sen çok daha gençsin.
- És muito mais nova.
Daha fazlasına sebep olmana gerek yok. Çok gençsin.
Se eu beneficiar, o que lhe cabe a si descobrir, você também beneficiará.
Ve çok gençsin daha. - Kapa çeneni ve iç.
E és muito jovem.
Yüzyıllar sonra ise çok daha gençsin.
Claro, e centenas de anos depois, és mais nova.
teşekkürler tamam east sen daha çok gençsin ancak ba çalkantılı endüstri nin içine girme bu yıl yarışmalara katılma çünkü, son kazanan üç ay önce öldü hala east gibi basit oldugunu, düşünüyorsanız gelme şansına sahipsiniz
- Obrigado. - De nada. Den é uma estrela em ascensão.
- Siz buraya geldiğinizde daha gençtiniz. - Çok gençsin.
- És muito jovem.
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok gençsin 49
gençsin 79
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha çok erken 62
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok gençsin 49
gençsin 79
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19