Demek istedim ki tradutor Português
119 parallel translation
- Ama ben sadece demek istedim ki- -
- Mas eu só quis dizer que...
Demek istedim ki... biraz garip değil mi?
É apenas, bem, bastante invulgar, nao é?
Hayır, bir şey yok. Ben... yalnızca demek istedim ki beni de aldığınız için teşekkür ederim.
Só queria agradecer... por me trazer com o Sr.
Nasıl olduysa Galaksinin öte ucundayız, bulunduğumuz noktadan 500 parsek mesafede... yani demek istedim ki... yani
500 parsecs de onde estamos... Quero dizer, estávamos. Quero dizer...
- Sadece demek istedim ki...
- Só quero...
Demek istedim ki, Ölen bir adamı kurtarmanın ardına sığınmak nasıl bir şeydir?
Quero dizer, qual é o sentido de se deixar escalpelar, para salvar um moribundo?
- Demek istedim ki
- Falo...
Demek istedim ki, ne?
O quê?
- Demek istedim ki...
- Quis dizer...
Demek istedim ki, siz bir psikiyatrsınız, eğitimlisiniz.
Quero dizer, você é um psicólogo, formado e...
Yani demek istedim ki, seni farklı kılan ne?
O que é que tens de diferente?
Hayır, demek istedim ki, onlara nasıl iyi birer fahişe olacaklarını öğreteceğim.
Como é que um gajo como eu pode dar um bom exemplo ao bordel? Bordel?
"O kadar defa,'Seni seviyorum'demek istedim ki"
" Tantas vezes, Quero dizer'Amo-te'
"O kadar kez,'Üzgünüm'demek istedim ki"
" Tantas vezes, Quero dizer'Desculpa'
Demek istedim ki, Bay Kogure sana eş olmaya layık olsa da olmasa da, Nori...
O que eu queria dizer era, se o sr. Kogure será ou não digno de ser teu marido, Nori-chan...
Bu--Demek istedim ki- -
E dizer...
Demek istedim ki ben ne yapacağım sensiz?
Eu queria dizer... o que é suposto eu fazer... sem TI?
- Sadece demek istedim ki...
- Eu só queria dizer...
Demek istedim ki...
Queria dizer...
- Demek istedim ki Universal'den.
- Da Universal.
- Üzgünüm, ama, demek istedim ki, hadi.
Desculpem, mas, quero dizer, vá lá.
Demek istedim ki yaslanacak bir omza ihtiyacın olursa, arkadaşlarından birine git. Mesela Shelley'e.
Queria dizer que se precisares de um ombro para chorar procura as tuas amigas, como Shelley.
- Hayır, demek istedim ki...
- Não, quero dizer...
- General demek istedim ki...
- A questão é que...
Hayır, ben demek istedim ki, alyansını göremedim.
Quero dizer que reparei que não usa aliança.
Demek istedim ki onları uyutan ben değilim.
- Não, eu referia-me a que não sou eu que os mato
Yani... demek istedim ki... o sadece... bir telefon edecek.
Quero dizer, ele precisava fazer uma ligação.
Demek istedim ki, bu işi cidden yapmak istiyorsan... o zaman bana ihtiyacın olacak.
Se estás mesmo a pensar em levar isto para a frente... vais precisar de mim.
"ben" - - "ben demek istedim ki" biz onu kabul ettik.
Quero dizer... Quer dizer aceitámos.
Demek istedim ki- -
Quer dizer...
Şey, ben birazdan... Yani, demek istedim ki...
Estava só a... quer dizer...
Oh Doktor, Öyle mutluyum ki, uçamadım, yani çenem düştü, yani, uçamam ama demek istedim ki ne söyleyeceğimi bilemedim, yine de birşeyler söyleyip duruyorum...
Oh, Dr. Estou tão feliz que não posso voar, digo falar, eu... não, eu posso voar, mas quis dizer falar, apesar de estar a falar...
- Demek istedim ki, paramız yok.
- Quero dizer, não temos nada.
Demek istedim ki...
Eu quis dizer...
Onu çok genel anlamda söyledim. Demek istedim ki ben...
Como é costume dizer-se nestas situações, quis dizer que eu...
Demek istedim ki, "Tanrı bizi izliyor".
Que significa "Deus está a observar-nos"
Hayır, bence- - bence demek istedim ki defol git evimden!
Não, eu acho... acho que eu quis dizer... sai do meu apartamento!
Demek istedim ki... biliyorsun.
É mais "irmão" como tu sabes.
Aslında demek istedim ki, hobileri, ilgi duyduğu şeyler gibi aktörlüğünün dışında neler yapardı?
Na verdade, estava a falar de passatempos ou interesses. Coisas assim, para além do teatro.
Ben demek istedim ki, ben... öyleyim. Yapmak istiyorum.
Sim, quero fazê-lo.
ben demek istedim ki, burada bakir olan benim. İsa aşkına!
sou virgem, pelo amor de Deus.
tamam ben demek istedim ki senin hoş biri olduğunu tahmin ettim tamam. hadi yapalım
Ok, Tudo bem. Acho que não és assim tão feio. Perfeito, vamos começar.
Demek istedim ki bu su soğuk.
Digo, meu Deus.
Hayır, Ben-ben sadece demek istedim ki...
Não, eu só queria dizer...
Demek istedim ki, eğer seni öpmek ya da ölmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalsam.
Se tivesse de escolher entre ter de te beijar e morrer...
" Tabii ki onu demek istedim.
" A sério.
Anti-serum vermemiz gerekiyor, yani anti kolajen demek istedim. Ne yazık ki sadece Lyon'da var.
Temos de obter um antissoro, um anticolagénio, mas só há em Lyon.
Demek ki ona ödeme yapmışsın. Hayır Bay Walker, ondan gerçeği söylemesini istedim ve şimdi de size soruyorum.
Sr. Walker, pedi-lhe que dissesse a verdade e agora o peço a você
"Ne yazık ki" demek istedim. Kelime oyunu yaptım.
Foi um trocadilho.
- Demek istedim ki..
- Quer dizer...
Yani demek istedim ki, yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Quero dizer que não!