Dinlesene tradutor Português
274 parallel translation
Şunları bir dinlesene.
Santo Deus, ouçam-nos só!
Dinlesene.
Escutem.
- Beni dinlesene.
- Queres escutar-me?
Elizabeth gibi söz dinlesene!
Por que não é obediente como a Elizabeth?
Sen oradaki, dinlesene.
Ouça, você, vem aqui, aqui.
Oturup dinlesene.
Senta-te e escuta.
Dışarıdaki şu beyaz tüccarı dinlesene.
Ouca o velho mandâo Iá fora! Lindo menino! Rápido!
Hey, dinlesene.
Ei, escute.
- Dinlesene.
- Ouve.
Dinlesene, Anne.
Escute, mamãe.
Dinlesene, bu Baptistery.
Ouça. Isso é o batistério...
"Dinlesene" der gibiydi.
"Escuta."
Dinlesene!
Escuta!
- Dinlesene şu saçmalığı.
- Ouve-me esta merda.
Şunu dinlesene.
Tenho uma surpresa para ti.
Lucas, bir numarayı dinlesene Bir aksilik var gibi geliyor bana.
Lucas, estás a ouvir o motor um? Algo não soa bem.
- Dinlesene bi. - Ne?
- Estás-me a ouvir?
Ama Rum! ... Az sus da beni dinlesene?
Greek, és capaz de te calar e de me ouvir?
Dinlesene!
É tal e qual um trovão!
Hey, kadın. Hey, kadın. Dinlesene.
Ó mulher, ouve.
Beni bir dinlesene...
Ouve bem o que te digo
Dinlesene, bu işi halletmen için sana yüzde on veriyorum.
Ouve, eu pago-te dez por cento para fazeres isso.
- Dinlesene, Marge.
- Ouve-o, Marge.
Domuzu dinlesene, nasıl da can havliyle çığlık atıyor!
Ouve o porco a gritar pela sua vida!
Kalbimin sesini dinlesene, Al.
Al, ouve o meu coração a bater.
- Dinle, dinlesene...
Vejam! Vejam...!
Onu bir dinlesene.
Escuta como ronca.
Şu laytmotifi dinlesene.
É mesmo aqui. Ouçam isto, o leitmotiv.
Dinlesene onu!
Ouviste-o?
Kuralları dinlesene.
Ouve as regras.
Ama müziği dinlesene.
Mas ouve a música.
- Dinlesene.
- Vê só isto.
Hey, dinlesene adam. Önce ben geldim.
Ouve, irmão, eu estou primeiro.
Hey, Tsukishima.Şuna bir dinlesene ne var?
- Shizuku, topa só isto.
Tanrım, şunu bir dinlesene!
Meu Deus, escuta-o!
Dinlesene?
Dás-me atenção?
Dinlesene. Benim adres..?
Viste a minha agenda?
- Beni bir dinlesene. Ya Modell'in ikna kabiliyeti, aslında psişik bir değişimin sonucuysa?
E se a capacidade de sugestão do Modell fosse uma forma de psicocinese?
Dinlesene.
Escuta.
Dinlesene, Connie.
Escute, Connie.
Şunu dinlesene.
Ouve isto.
Kramer, dinlesene. The Omen'i seyretmiştin, değil mi?
Kramer, viste o Omen, não viste?
- Şunu dinlesene.
- Ouve isto.
Dinlesene anneciğim. Gözlerinden akan şu yaşları görmüyor musun? Tıpkı yağmur damlaları gibi.
Vá, senhora, que seja tua glória contemplar-lhe as lágrimas, mas que o vosso coração seja duro como o sílex às gotas de chuva.
Dinlesene şunu!
Ouve, porra!
Şimdi şunu dinlesene. Bunun mümkünatı yok.
Ouça isto, Sr. Craster, é impossível.
Dinlesene.
Escute-os.
Dinlesene beni.
- Quanto tempo? Estás a ouvir?
Onu dinlesene.
Ouça-o.
Dinlesene...
Ouça!
- Şunu dinlesene :
Ouve só isto...
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlenmelisin 59
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlenmelisin 59
dinleme onu 24
dinlemiyorsun 67