Dinle dostum tradutor Português
674 parallel translation
Dinle dostum. - Bu takside öpüşenler olmuştu ama...
Este táxi nunca tinha visto tantos beijos...
Dinle dostum.
Ouça, homem.
Bak, Bob, beni iyi dinle dostum belki basit bir katır hırsızı Tanrı'nın umurunda bile olmayabilir.
Sabes, Bob, tal como com nosso Senhor... ninguém se vai importar com o que possa acontecer a um simples ladrão.
Dinle dostum, gerçekten de çok başarılıydım. Beceremediklerini görünce hemen müdahale ettim.
Um bocado mais e o poste... apercebes-te...
Dinle dostum.
Companheiro, escuta...
- Dinle dostum- -
- Vou convosco, amigo...
- Ben hiçbir zaman tutuklanmadım! Dinle dostum, istediğimi nasıl alacağımı biliyorum.
Nunca fui preso em toda a minha vida!
Dinle dostum, bana "Mule" de.
Podes tratar-me por " "Mule" ".
Dinle dostum, yetkimiz var.
Ouça, amigo. Nós temos um mandato.
Dinle dostum, insan yapması gerekeni yapmalı.
Um homem tem que fazer o que tem que fazer.
- Dinle dostum.
Ouve, amigo.
Dinle dostum.
Então? Pára com isso!
Dinle dostum.
Escute, meu amigo.
Dinle dostum, şükret ki, tam bu zamanda ben Roma'ya geldim.
- Escuta-me, velho amigo, e dá-te por feliz que tenha chegado a Roma neste momento.
Dinle dostum, sana anlatayım.
Ouvi-me, velho amigo, deixai-me contar-vos.
Ses iyi geliyor. Dinle dostum...
Acho bem, Torre de Energia.
Dinle dostum, kendine istediğin ölümü seçebilirsin ama benim de yaşamaya hakkım var biliyor musun?
Você tem o direito de ser morto, eu tenho o direito de viver.
Dinle dostum, lütfen.
Não ouve?
"Dinle dostum, sen Avrupa'ya gitmelisin. " Çünkü orada farklı bir müzik yapıyorlar.
"Escuta, deverias ir à Europa lá, é outra coisa".
Dinle dostum.
Ouve cá, pá.
" Dinle dostum, bu lanet herif katilin teki!
" Ouve, pá. Aqueles tipos são assassinos!
Hey dinle dostum. Ben bu Ciello pisliğine hâlâ güvenemiyorum.
Ouve, continuo a não confiar neste imbecil do Ciello.
Tamam, dinle dostum...
Está bem, pronto...
Yani yeterse yeter artık. Dinle dostum.
Já chega.
Sus! Sus! dinle dostum, okuldan atılacaksın.
Escuta, homem, Vão expulsar-te daqui.
Hey, dinle dostum, Sabrina ve benim aramda olanlar seni hiç ilgilendirmez.
Oiça, amigo o que há entre mim e a Sabrina não é da sua conta.
Dinle dostum, arkadaşın olarak söylüyorum...
Escute, digo isso como amigo.
- Şunu bir dinle dostum.
- Há quanto tempo... "Cups and Cakes".
Dinle dostum, biraz daha derin kazmalısın.
Ouve lá, amigo, vais ter de cavar mais fundo.
Dinle dostum, biraz evvel Diego Moya'yı ceset torbasına koyduk, ve eğer acilen konuşmaya başlamazsan seni ve dostlarını komplo suçlamasıyla içeri alırız.
Ouve, traste, acabámos de mandar o Diego Moya para a morgue. A menos que comeces já a falar, tu e os teus amiguinhos vão dentro acusados de conspiração.
Dinle, dostum.
Ouça, amigo.
Dinle, küçük dostum. Şu ana kadar şansımız pek de yaver gitmemiş olabilir ama sen ve ben beraber büyük işler becereceğiz.
Olha, amiguinho, podemos ter tido muito azar até agora, mas vamos fazer grandes coisas juntos.
Dinle, dostum, bunun seninle bir ilgi...
- Ouça, amigo, acho que não é...
"Dinle, dostum. " Beni bir kenara itemezsin.
Ouça, amigo, você não me pode mandar embora.
Dinle beni, dostum.
Ouve-me, amigo.
Dinle, dünyada iki çeşit insan vardır, dostum.
Neste mundo há dois tipos de pessoas, meu amigo.
Dinle, buraya geldim çünkü,... adamların, dostum Aaron'u nerede bulacağımı bildiğini söylediler.
- Ouça, só vim aqui... porque o seu homem disse que você dir-me-ia onde posso encontrar o meu amigo Aaron. Obrigado, Briggs.
Bak, küçük dostum, beni dinle. - Hadi.
- Amiguinho, escuta o que te digo.
- Beni dinle, kalın kafalı dostum.
- Oiça bem meu amigo.
Dinle, dostum.Bana hiçbir şey borçlu değilsin.
Ouve-me bem, jovem. Nada me deves.
şimdi beni dinle, dostum.
Ouve-me, cuz...
Haydi dostum, dinle!
Um segundo. Claude.
Dinle beni! Onlar çıldırmış bir sürü insandı, dostum.
Aqueles tipos são todos doidos!
Şimdi beni dinle, mahkemede işler aleyhime olursa... dostum olduğunu biliyorum John.
Agora ouve, se tudo me correr mal lá dentro...
Dinle, dostum. Senin de bana benim sana olduğu kadar ihtiyacın var.
Ouve lá, tu precisas de mim tanto como eu preciso de ti.
Dinle, yaşlı dostum.
Agora, escute isto, velho amigo.
Dinle, dostum, neyin içinde olduğunu biliyorum.
Sei o que estás a passar.
Şimdi dinle beni, zorlu küçük dostum.
Agora, ouça-me, meu amiguinho corajoso.
Dostum, dinle, tek istediğim onlarla aramda mümkün olduğunca mesafe.
Escutem. Só quero distância suficiente entre mim e eles.
Dinle, Crockett, zaten ortağımı öldürdüler, dostum.
- Escuta. Crockett, eles já mataram o meu parceiro.
Dinle, dostum. Son zamanlarda rüyalar görüyordum.
Ouve, tenho sonhado com isto, últimamente.
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinleme 19
dostum benim 16
dostumuz 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlenmelisin 59
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlenmelisin 59