Et tradutor Português
108,772 parallel translation
İntikam rap'ine sonsuza dek veda et. Çünkü piyasaya düşmek üzere.
Diz adeus ao teu rap vingativo para sempre, porque ele está prestes a cair.
Fotoğrafları kontrol et.
DESCONHECIDO - Verifica as fotos.
- Yakından takibe devam et.
- Continua a acompanhar de perto.
Şu et parçası espri anlayışını kimyasal işlemle aldırmış sanırım.
E aqui este pedaço de carne... Acho que o sentido de humor dele foi quimicamente removido.
Beni haberdar et.
Mantenha-me informado.
- Bulduklarından beni haberdar et.
- Diga-me como se saiu.
Tahliyeye yardım et.
Ajude na evacuação.
Tahmin et Kelly bana dün ne dedi.
Sabes o que a Kelly me disse?
En azından dürtülerini biraz kontrol et.
Pelo menos, controla os teus impulsos.
Ben de artık sadece paketlenmiş et yiyeceğim.
Vou passar a comer só carne embalada.
Karınca sorununa dikkat et Joel.
Não podes dar descanso a formigas, Joel.
- Bu doğru ve... bunu kustu. - Ve sadece çiğ et yiyor.
- E só come carne crua.
Artık et yiyemem.
- Não consigo mais comer carne.
Sanırım et fazla eski.
A carne está um bocado rançosa.
Tamam, acele et.
Está bem. Depressa.
Arkası kontrol et.
Verifica atrás dela.
Önce kontrol et, tatlım.
- Primeiro o check-in, querido.
Tahmin et kim burada.
- Adivinha quem apareceu.
Bana yardım et.
Ajuda-me.
Yardım et!
Socorro!
Deirdre, bakın... dikkat et!
Deirdre, cuidado!
Elindeki her şeyi kontrol et.
Verifica tudo.
- Üzerinde çalışmaya devam et.
- Continuem a procurar.
Bana yardım et!
Ajudem-me!
Bakse girerim senin tadın Bauerschwein'den daha iyidir yürüyen Et
Aposto que tens um gosto melhor que o Bauerschwein... comida ambulante.
Devam et.
Continua.
"Et et" demek.
Significa "carne andante."
Ve dünyayı bildiğimiz gibi yok et. Kısa sürede öylesine uzun, yok etmek zorundayız Destroyer dostum, ya tost yapıyoruz.
Resumindo, precisamos de destruir o Destruidor... ou já era.
- Devam et. - Tamam. - Bitsin artık.
- Vamos mas é despachar isto.
Siktir et, sadece sür.
Que se foda. Conduz.
Gittiği barları bir kontrol et.
Vê nos bares do costume.
Aslında, siktir et.
Na verdade, que se foda.
Ona burada olduğumu söyledim, yani... Aslında var ya, siktir et.
Disse-lhe que estava aqui, por isso que se foda.
Aynen, siktir et.
Sim, que se foda.
Kendine dikkat et, Michael.
- Tem cuidado contigo, Michael.
Devam et, bir şeyler sor.
Pergunta alguma coisa.
O zaman anlaşmaya ikna et onu.
- Convence-a a aceitar o acordo...
Siktir et. Sana gelmemeliydim zaten.
Eu sabia que isto era má ideia.
Riley devam et.
Força. Ismat Zahad.
Siktir et adamım.
Vamos embora.
Hiç. Devam et sen.
- Nada, volta ao que estavas a fazer.
- Susarak teşekkür et bana.
- Agradece-me calando-te.
- Kurutulmus et.
- Carne seca.
Sahnede 50.000 kisinin onunde sarki soyledigini hayal et.
Imagine que estava a cantar num palco diante de 50 mil pessoas.
- Bana yardım et.
- Ajuda-me!
Dikkatli ol, dikkat et, sadece...
Cuidado.
- Dikkat et, Harvey.
- Cuidado, Harvey.
Sen çalışmaya devam et ben kahve alayım.
Vou buscar café.
Dikkat et!
Tem cuidado.
Güçlü olması için ona yardım et.
Ajude-o a tornar-se forte.
Dikkat et. Geri pas yap.
Passa-me a bola.
etkileyici 234
etrafta 23
etmiyorum 100
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21
etrafta 23
etmiyorum 100
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etrafta kimse yok 27
etmiyor 21