Gayet iyi gidiyorsun tradutor Português
112 parallel translation
Gayet iyi gidiyorsun değil mi?
Estás muito bem!
Gayet iyi gidiyorsun.
Você está indo bem.
Bence gayet iyi gidiyorsun.
Está a sair-se muito bem.
- Bence gayet iyi gidiyorsun, tatlım.
- Está tudo bem, querida.
Gayet iyi gidiyorsun, gayet iyi.
Fisher, está tudo a correr bem.
- Bence gayet iyi gidiyorsun.
Estás a fazer um belo trabalho.
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a ir muito bem.
- Gayet iyi gidiyorsun.
- É difícil acompanhá-lo.
Gayet iyi gidiyorsun.
Vais muito bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a sair-te muito bem.
Ama gayet iyi gidiyorsun.
Mas está a portar-se bem.
Gayet iyi gidiyorsun genç adam.
Está a ir bem, jovem.
Gayet iyi gidiyorsun.
- Estás a portar-te tão bem.
Biliyor musun, bence bu seyahatte şu ana kadar gayet iyi gidiyorsun.
Estás óptimo nesta viagem.
Gayet iyi gidiyorsun.
- Está se saindo bem.
Sakin ol, dostum, gayet iyi gidiyorsun.
Posso desmaiar. Amigo, estás a ir bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a ir bem.
Tamam, Joey, gayet iyi gidiyorsun.
Estás a sair-te muito bem, Joey.
Gayet iyi gidiyorsun.
Voces fazem-no espectacularmente.
Omar gayet iyi gidiyorsun.
Omar, está bem.
Gayet iyi gidiyorsun Elwood.
Estás em forma, Elwood!
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a sair-te bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a sair-te muito bem!
Pekâlâ, gayet iyi gidiyorsun.
Pronto, miúda. Estás a ir bem.
Bence gayet iyi gidiyorsun.
Não pareces estar muito mal...
Haydi, gayet iyi gidiyorsun.
Vá lá, estás a ir bem.
Şimdi, Bill, biz pilotların iniş düzeni dediğimiz bir şey var ve sen gayet iyi gidiyorsun.
Bill, está naquilo a que os pilotos chamam "padrão de pista de corrida".
Dayan Nick, gayet iyi gidiyorsun.
Não se vá abaixo, Nick. Está a sair-se bem.
Güzel, gayet iyi gidiyorsun.
Óptimo. Isto é agradável. O que estás a fazer é correcto.
Gergin olduğunu biliyorum. Ama gayet iyi gidiyorsun.
Sei que estás nervoso, mas estás a fazer um excelente trabalho.
Yağ yapmaktan da hiç çekinmiyorsun.. gayet iyi gidiyorsun. Harika.
Sem medo de puxar o saco descaradamente, está indo muito bem.
- Hayır, hayır, gayet iyi gidiyorsun.
Adoro aonde isto vai chegar.
Gayet iyi gidiyorsun.
- Está a brincar? Está a portar-se lindamente.
Gayet iyi gidiyorsun, tatlım.
Estás a ir muito bem, querido.
Bence gayet iyi gidiyorsun.
Parece que estás a fazer um bom trabalho.
Gayet iyi gidiyorsun.
Oh, você está indo muito bem.
Tamam, gayet iyi gidiyorsun.
Está tudo bem, estás a ir muito bem.
Eğer seni rahatlatacaksa, şu ana kadar gayet iyi gidiyorsun.
Se isso te faz sentir melhor, estás a ir muito bem, até agora.
Gayet iyi gidiyorsun, June.
Vai muito bem, June.
Gayet iyi gidiyorsun.
Está bem.
Gayet iyi gidiyorsun gördün mü?
Estás a sair-te bem. Vês?
Bob, gayet iyi gidiyorsun.
Bob, estás a ir bem.
Gayet iyi gidiyorsun demek ki.
Significa que estás bem.
Gayet iyi gidiyorsun!
Estás a ir bem!
Gayet iyi gidiyorsun.
Está a sair-se muito bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
Estás a safar-te bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
- Calma!
- Bence gayet iyi gidiyorsun.
- Não, estás a sair-te bem.
Gayet iyi gidiyorsun.
Está a ir bem.
İlk ile gayet iyi gidiyorsun.
Estás a sair-te muito bem com a primeira.
Tamam, iyi gidiyorsun, gayet iyisin.
Está a ir bem.