English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hatırlarsan

Hatırlarsan tradutor Português

671 parallel translation
- Lütfen yapma. Bunu unuturuz... eğer hayatta önem verdiğim tek bir erkek olduğunu hatırlarsan.
Esquecer-nos-emos disto,... mas recorda que só há um homem importante para mim.
Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
Mas não esqueça que ele chegou aqui... um dia depois do assalto ao banco em Toulon! Lembra?
- Hatırlarsanız, ben...
- Lembra-se, eu...
Eğer hatırlarsan, ben de vadimin bugünkü haline gözlerimi kapatıp ben çocukken olduğu haliyle vadimi görüyorum.
Por isso posso fechar os olhos ao que o meu vale é agora e que já se foi, e vê-lo tal como ele era quando eu era menino.
Hatırlarsan ordu dedi ki :
O Exército disse :
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım. Evet.
Sou mais do que um estranho, se se lembrar dos artigos sobre mim.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
Lembrem-se que eu sempre soube ser desagradável.
Toplantıdan hatırlarsan... bunun büyük bir harekat olacağını söylememişler miydi?
Lembra-te, na reunião... quando nos estavam a dizer que isto ia ser uma grande operação?
Eğer küçücük bir şeyi bile hatırlarsan diğerlerini çözmemize yardımcı olacaktır.
Se podermos destrancar a mais pequena memória essa dar-nos-á a chave para outras.
Hatırlarsanız sizinle anlaşmıştık.
Lembra-se do que combinámos.
Hatırlarsan, gazeteyi yasaklamıştım Lulu.
Nada de mais jornais, Lulu.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
Se bem se lembra, o McIvers deu-me 24 horas para fechar.
Hatırlarsan biz de aşık olmadan nişanlanmıştık.
Também nós ficámos noivos e eu mal te conhecia.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Se bem se lembra, a nave deles foi vaporizada ao tentar descolar.
"Nawyeki" nin ne demek olduğunu hatırlarsan o kadar tuhaf gelmez.
Não é estranho, se souberes o que significa "Nawyecky".
Hatırlarsan kasabayı aceleyle terk etmiştim.
Se bem se lembra, tive de sair da cidade à pressa.
Hatırlarsan, iskelede beklediğin hava-deniz kurtarma motoru... bir mayına çarpmıştı.
Lembra quando me esperava na doca para a chegada de uma lancha... que bateu numa mina?
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
Se bem se lembram também houve uma execução em Golgotá.
Eğer hatırlarsan, Bunu kullanmakta oldukça iyiyimdir.
Lembre-se que sou muito bom com uma destas.
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
No Novembro passado, você passou a maior parte dos dias a ler os pins de campanha nas lapelas dos clientes.
Hatırlarsan, gemideki eksiklikleri belirtmiştim.
Apontei para várias falhas nela.
Evet, hatırlarsan heykeli o bize tanıştırmıştı.
Exactamente, foi ele que no-la apresentou.
Hatırlarsanız, siz...
- Lembra-se que...?
Hatırlarsan yaralı ellerim için dua edecektik. Ama hoşnutsuzluğundan nutkun tutulmuştu, daha sonraya ertelemiştin.
Você ia rezar pelas minhas mãos... mas as feridas lhe causaram repulsão... algo que depois você negou.
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton,
Como se lembram, foi neste palco que Richard Burton,
İspanya Sivil Savaşında, Malaga'daki korkunç tecrübeyi hatırlarsan...
Se lembrar da minha terrível experiência em Malaga, na guerra civil esapanhola.
Bu günleri hayatının en güzel günleri olarak hatırlarsan şaşmam.
Não me admirava se considerassem este o melhor tempo da vossa vida.
Son birlik gönderildiğinde eve dönebilirdin. Ancak, iyi hatırlarsanız, biz biraz genç bayanlarla ilgilendik.
Poderíamos ter zarpado no último barco,... mas se me recordo bem, algumas donzelas nos entreteram.
Sadece kötüyü hatırlarsan hiçbir zaman Tanrı önünde mutlu olamazsın.
Se apenas se apelar para o mal, nunca haverá felicidade perante Deus.
- Hatırlarsanız eğer...
Se o senhor se lembrar do boletim...
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
Se se lembrar do que disse, Capitão...
Eğer birşeyler hatırlarsanız, herhangi bir detay, lütfen bana haber verin.
Se se lembrarem de alguma coisa, um pormenor, por favor, avisem-me. - Que pormenor?
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz.
Lembra-se de que eu queria vê-las e o senhor não me deixou?
Hatırlarsan Maddox daha önce de sana haddini bildirdi. Bakarsın bu kez farklı bir şeyler dener.
Mas Maddox pôs água entre suas pernas antes... e acho que o mofo cresce assim.
Hatırlarsan, biz epey yakındık.
- Obviamente. Éramos bastante íntimos, se bem te lembras.
Hatırlarsan, boşanmıştık. İki yıl oluyor.
Há dois anos.
Eğer hatırlarsanız yeni bir şövalyeye ek bir isim bahşetmek adettendir.
Se Sua Senhoria se recordar é costume conceder ao novo cavaleiro um nome adicional.
Hatırlarsan, kadınlar ilk başlarda gevşek davranıyordu.
Se lembrar, as mulheres pareciam apáticas a princípio.
Normalde bu tür sorunlarla sizleri rahatsız etmezdim ama, hatırlarsanız şayet, geçen fırtınada savunma devrelerim harap olmuştu bu yüzden, tüm savunma sistemlerini elle aktif hale getirmeniz için 35 saniyeniz var.
Normalmente eu não os perturbaria com estes problemas, rapazes, mas lembrem-se, da outra vez os meus circuitos ficaram destruidos. Como não posso ser eu a fazê-lo, têm 35 segundos para passar a controlo manual.
Hatırlarsanız Bay Scanlon, pek çok kez bunu tartıştık. Başkalarıyla birlikte geçirilen zaman çok iyileştiricidir.
Sr. Scanlon, já discutimos muitas vezes que o tempo passado em convivio, é muito terapêutico.
Hatırlarsanız, "penis kıskançlığı" kavramı erkeklerin egemen olduğu bir ortamda ortaya atılmıştı...
Temos de nos lembrar que a expressão "Inveja do Pénis", foi criada num ambiente predominantemente masculino.
Ama hatırlarsan o ev perili diye ün salmıştı.
Mas lembra-se de que a casa naquela época tinha fama de estar assombrada.
Bak, eğer herhangi bir şey hatırlarsan, beni bu numaradan ara, tamam mı?
Ouça, se se lembrar dalguma coisa, ligue-me para esse número, está bem?
Bu arada, bir şey hatırlarsanız, herhangi bir şey...
A propósito, se souber de alguma coisa, seja o que for...
Hatırlarsanız beni buna içinizden biri bulaştırdı.
Lembrem-se, que foram vocês que me meteram nisto.
Pekala şarabı hatırladığın gibi Kızıl Boğa'nın ininin yolunu hatırlarsan...
Bem, se te lembrares da entrada para o covil do Touro Vermelho tal como te lembras de vinho...
Hatırlarsan, bugün bir kurşun yedim.
Hoje levei um tiro.
Birkaç kuruşa çalışmadığınızı hatırlarsanız, üstesinden kolaylıkla gelebileceğimiz bir yorum sorunumuz var.
Há aqui um problema conceptual, que se resolve facilmente se esquecerem que dançam para ganhar uns cobres.
Hatırlarsan önce sen bana geldin?
Tu é que foste ter comigo.
Hatırlarsanız yardımı olabilir.
Poderia ajudar, se tentasse recordar-se.
Hatırlarsanız o zaman Sussex torpidolanmıştı [3].
Um incidente após outro...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]