English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Içeri

Içeri tradutor Português

50,820 parallel translation
San Francisco'da Brew Pub'a gittik içeri girdik ve onu gördüm. Restoranın öbür ucunda oturmuş deli arkadaşlarıyla konuşuyordu.
Vamos ao "Brew Pub", em São Francisco, entramos e eu, apenas, a vejo sentada do outro lado do restaurante, a falar com a amiga louca dela...
Sonra camdan içeri baktım ve biraz telaşlandım.
Aproximei-me da janela olhei e assustei-me.
Hadi içeri geçelim.
Vamos, entremos.
Hadi içeri geçelim.
Vamos entrar.
Montclair'in, içeri girdiğiniz yer, bu bölge A'dır.
Montclair's, o sítio por onde vieste isso é a zona A.
Hayır, hayır, o adamlar içeri giriyor.
Não, não, aqueles homens vão entrar.
Adamları içeri girsin.
Nem sei como é que eles ainda não entraram.
Sonra Tiflis olayı oldu. AGRA içeri girdi.
- Ocorreu o incidente e enviaram os AGRA.
Evet, buradan içeri girebilirsiniz, bu koridordan aşağı inip, arka merdivenlerden çıkabilirsiniz.
Sim, tu entras por aqui, depois, desces este corredor, até às escadas traseiras.
Tamam, şimdi buradan içeri giriyor, sonra güç istasyonuna ulaşıyoruz.. oradanda yönetim binasına geçiyoruz.
Ok, vamos entrar por aqui e a partir daqui, nós vamos passar pela central eléctrica e de lá vamos para o edifício da administração.
- Ben araba süremem. - Ciddiyim bak. - Ben onları içeri çekeceğim.
- Conduz como sabes para eu as puxar.
- Sürmeye devam et, ben onu içeri çekerim.
- Continua, eu puxo-o.
Faith, kapıda oyalanmayı bırak da içeri gel.
Faith, não perca mais tempo e entre.
ABD'deki güvenliğimiz o kadar deliksiz ki içeri girmeyi düşünemezler bile.
Significa que a nossa segurança aqui nos EUA é tão impenetrável que nem pensariam em forçar a entrada.
Içeri geçin siz.
Vão entrando.
Roger, içeri gel.
Roger, chega qui.
Tracey, üzgünüm ama içeri kimse giremez.
Tracey, desculpa, ninguém pode entrar aqui.
Bu sayede seninle içeri girme şansım olur mu peki?
Será que posso entrar contigo?
Bu sayede seninle içeri girme şansım olur mu peki?
Isto por acaso significa que eu posso entrar aí contigo?
Roger, içeri gel.
Roger, venha cá.
Ayrıca, kazandan içeri girildiğinde Asit Hendeği, Napalm Çemberi ve Ölüm Pençesi dahil birçok Kriptonlu savunma sistemi devreye giriyor.
Além disso, uma vez dentro do caldeirão, vários sistemas de defesa kritptonianos são ativados, incluindo o Fosso Ácido, o Anel de Napalm e as Garras da Morte.
- Zorla içeri girerek mi?
- Forçando a entrada?
Biri zorla içeri girmeye çalıştığında öyle yaparsın.
É o que se faz quando alguém tenta forçar a entrada.
Rand'in başına gelen en güzel şey, Danny'nin kapıdan içeri girdiği gündü.
O melhor que aconteceu à Rand foi o Danny ter voltado a entrar por aquela porta.
Olduğun gibi devam etmek istiyorsan içeri girme.
Se desejas continuar como és, não entres.
İçeri sok onları.
Entreguem-nos.
İçeri al.
Mande-o entrar.
İçeri girdiğim iş ne oldu?
E o trabalho a que eu me candidatei?
İçeri girip onları çıkarmamız söylendi.
Chamaram-nos para os libertarmos.
İçeri girdik, fakat bir şeyler yanlış gitti.
Conseguimos entrar, mas correu mal.
- Karim beni içeri aldı.
- O Karim deixou-me entrar.
İçeri gel.
Entre.
İçeri gireceğiz, dosyayı alacağız ve siktir olup gideceğiz.
Nós entramos, obtemos o arquivo e saímos.
İçeri girmene gerek yoktu.
Não precisavas de cá vir.
İçeri gel.
- Entre.
İçeri nasıl girdin?
Como é que entrou aqui?
İçeri girelim diye adeta yalvarıyor.
Está a pedir para entrarmos.
İçeri girme!
Não vás lá para dentro!
İçeri gelmek ister misin?
Queres entrar?
İçeri giremez miyim yani?
Não posso entrar?
İçeri giriyoruz.
Vamos entrar.
İçeri gir.
Entra.
İçeri gir hadi Dougie.
Vai lá dentro, Dougie.
İçeri girebilirsin.
Pode entrar agora.
- İçeri gir hadi.
Vem para dentro.
- İçeri gir hadi.
Entra.
İçeri geçin siz.
Vão entrando.
İçeri nasıl girdin?
Como entrou aqui?
- İçeri kamera mı yerleştirdin?
Puseste câmaras lá dentro?
İçeri al.
Mande-a entrar.
İçeri girsek olur mu?
Podemos ir lá para dentro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]