Içeri girip tradutor Português
1,758 parallel translation
Ee.. içeri girip bir kahve içmek ister misin?
Bem... quer entrar para beber um café?
Yani, gerçekten yeni bir yer bulmak istiyorsan, bilirsin... içeri girip bakman gerekir, Sam.
Se queres mesmo encontrar um lugar para morar, vais ter de acabar por entrar num, Sam.
Resim dükkanına gideceğim, sonrasında da seninle ikimiz, içeri girip kıyamet koparabiliriz.
Vou à loja de fotografias e tu podes ir arranjar sarilhos lá dentro.
Yani avukatı içeri girip onu vurmuş olabilir.
Isso significa que o advogado podia ter ido direito a ele e disparado.
Omuriliğe çok yakın ve içeri girip o kurşunu almak çok tehlikeli olur.
Certo? Está muito perto da coluna cervical. Seria muito perigoso abrir e tirar aquela bala.
Bu kasvetli, yazgıcı ve korkutucuysa, üzgünüm, ama öyle. Birilerinin içeri girip günü kurtaracağına ne kadar inanmak istesem de, bunu şu ana kadar kimsenin yapmamış olması bana bunun hiç olmayacağını düşündürüyor.
Olhe, por mais que eu queira acreditar que alguém aparecerá e salvará o dia, o facto é que ninguém precisa dizer-me que isso provavelmente não acontecerá.
Leland, niçin içeri girip onunla konuşmuyorsun.
Leland, porque não vai falar com ele?
Neden içeri girip ne istediğini söylemiyorsun?
Vamos e dizes-me o que queres.
Bir insan kimseye görünmeden nasıl içeri girip çıkabilir.
Como é que alguém pode entrar e sair, e ninguém notar nada?
Ben içeri girip parayı alacağım. Sonra da buradan tüyeceğiz.
Eu entro, eles dão-me o dinheiro, e depois nós dividimos.
Yani içeri girip merhaba, ben geldim arabayı bana verin mi diyeceğim?
Eu entro e digo : "Olá, preciso da chave do carro". Só isso?
Hadi içeri girip ısınalım.
Mataste? - Não sei. Vamos entrar e aquecer-nos.
Eğer kimse içeri girip çıkmıyorsa... ne Will, ne de Perry o poşeti içeri sokmuş olamaz.
Mas, se não havia ninguém a entrar e a sair daqui, nem o Will ou o Perry poderiam ter trazido o saco.
Bu süre içinde, bir katil içeri girip işimi bitirebilir ve sonra da çekip gidebilirdi.
Nesse tempo podia ter entrado um assassino, matava-me e saía sem problemas.
Evet, içeri girip şöyle de : "Bayım vaktiniz varsa, saç tıraşı olmak istiyorum."
Sim, entra e diz, "Senhor, gostaria de cortar o cabelo, se tiver tempo."
Kapıyı gerçekten çok sessiz çaldım, o da yanıt vermeyince, içeri girip, torbayı aldım ve parmak uçlarıma basa basa odadan çıktım.
Bati à porta baixinho e, quando ela não respondeu, entrei, peguei no porta-fatos, e sai em bicos de pés.
Ben içeri girip Bütün bu esyaları alayım ve sen de burada bekle?
I Eu vou entrar e vou buscar todo o material para ti e tu ficas aqui, ok?
Tamam. Yani, 10 insan 11 yıldır orada ve onca zamandır içeri girip çıkan hiç kimse olmadı mı?
Tá bem, então, 10 pessoas estão lá por 11 anos... e ninguém saiu nesse tempo todo?
Uzay-zaman sürekliliğinin tam senkronizasyonu sağlandığı anda içeri girip iki cihazı da birbirlerine elle bağlayacağım.
Vou lá e conecto manualmente ambos aparelhos... no momento preciso de sincronicidade... com o contínuo espaço-temporal!
Üniformalılar içeri girip ağzından laf almaya çalışacaklar.
Os polícias vão entrar lá dentro e arrastá-lo para fora.
Kurşun bu pencereden içeri girip, havada yuvarlandı ve bana çarptı.
A bala deve ter trespassado essa janela, bateu e atingiu-me aqui.
Bildiğim kadarıyla, hediye olarak verilen yiyecekler içeri girip sohbet etmenin plansız bir davetçisi olabiliyor.
Pelo que soube, uma oferta de comida não solicitada pode ser precursora de um convite improvisado para entrar e conversar.
Ve şimdi içeri girip herkese, birkaç adamı nasıl dövdüğümüzün efsanevi öyküsünü anlatacağız.
Vamos entrar ali e contar a todos a história lendária de como demos uma coça a uns tipos.
Yani tek yapman gereken içeri girip tasarımını sergilemek. Ben de yönetim kuruluna onaylatacağım ve iş senin olacak.
Portanto, tudo o que tens de fazer é ires lá, mostrares o desenho, faço o conselho aprovar e o trabalho é teu.
İki kızımızın içeri girip seni bu halde görmesini mi istiyorsun?
Queres que as nossas duas filhas venham aqui e te vejam assim?
O içeri girip, garajdaki servis kapısını açardı. Bodrumdaki boya dolabını kullanırdık.
Ela liogava-se, e depois... abria a... porta de serviço do parqueamento, e usavamos a arrecadação de pintura na cave.
Yani, istediğiniz zaman içeri girip, istediğiniz gibi kırıp biçebilirsiniz, buna hazır.
Então quando quiser arrancar isso dele, ele está pronto.
Tamam. Hadi içeri girip, içerde bekleyel...
Muito bem, vamos voltar lá para dentro...
Beklerken içeri girip, kamyoncularla birlikte "Şu kokuyu tahmin et" oyununu oynarız.
Jogamos ao "adivinha que cheiro é" com os camionistas, até ele vir.
Ben nasıl içeri girip çıkarım diye düşünüyorum.
Estou a pensar poder entrar por lá.
Geçen Çarşamba sen banyodayken, içeri girip seni bayılttım.
Na passada quarta-feira quando estavas no banho, entrei sem saberes e droguei-te.
Ve bu sana içeri girip ortalığı karıştırma izni verdi, öyle mi?
E achaste que podias entrar aqui e usar o que quisesses?
Haydi içeri girip merhaba diyelim.
Vamos entrar e dizer olá.
Az önce "İsa'nın Kamçılanması" nı gördüm. Kesinlikle enfes bir resim... fakat ne yazık ki İtalyanlara özgü çeşitli sebepler yüzünden... içeri girip video çekmemize izin verilmedi. Ama neticede bu bir sanat programı değil, matematik programı.
Acabei de ver "A Flagelação" e é um quadro absolutamente deslumbrante, mas infelizmente, por várias razões "italianas", não podemos filmar lá dentro, mas afinal este é um programa sobre matemática e não um programa sobre artes,
Hadi içeri girip bir şeyler içelim. Sadece ikimiz.
Vamos entrar e tomar um copo.
Hayatın tamamı kumardır top ya direkten döner, ya da içeri girip gol olur.
Tudo na vida é uma aposta. A bola bate no poste ou entra baliza dentro.
İçeri girip ne kadar çıkabileceğimize bakacağız.
Nós vamos entrar e ver o quão alto conseguimos subir.
İçeri girip, çalışman gerek.
É preciso fazer introspecção, analisar o que se sente...
İçeri girip biraz yiyecek almalısın.
- Devias ir lá dentro buscar alguma comida.
İçeri girip silahı doğrultacağım. Ödleri boklarına karışacak, ben parayı alıp çıkacağım.
Eu entro, mostro-lhes a arma, eles mijam nas calças, eu pego no o dinheiro e piro-me.
İçeri girip açıklayabilir miyiz?
Podemos entrar para nos explicarmos?
İçeri girip onu teselli etmeliyim.
Talvez deva ir lá para dentro e consolá-la.
İçeri girip, size birkaç soru sorabilir miyiz?
Podemos entrar, fazer-lhe umas perguntas?
Sarah'a daha önce de söylediğim gibi, her kimseler, içeri görülmeden girip çıkma konusunda çok iyiler.
Tal como disse à Sarah na altura, quem quer que fossem, foram muito bons a entrar e sair sem serem vistos.
İçeri girip konuşmaya çalışalım.
Vamos entrar e tentar demovê-lo.
İçeri girip o salağa şöyle bir bakacak ve aynen paketleyecek.
Ela vai entrar, olhar para aquele idiota e mandá-lo embora.
Kulüpten çıktıktan sonra, onun evine gittim. İçeri girip, silahını alacaktım.
Quando saí do clube, fui à casa dela, mas só queria entrar e roubar-lhe a arma.
Aslında, içeri mutfaktan girip çıkarlardı.
Na verdade, entravam e saíam pela cozinha.
- İçeri çabucak girip çıkacağız
- Temos que entrar e sair rápidamente.
Evet, çocuğu kim öldürdüyse aileyi uyandırmadan içeri nasıl girip çıkacağını biliyormuş.
Bem, quem quer que tenha matado o miúdo sabia como entrar e sair desta casa sem acordar a família.
İçeri girip, öğreniriz.
Nós entramos e descobrimos.
içeri 231
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeride kim var 18
içeri buyrun 59
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeride kim var 18
içeri buyrun 59