English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Konuştuğumuz gibi

Konuştuğumuz gibi tradutor Português

592 parallel translation
- Elbette koleksiyonunun, konuştuğumuz gibi.
- Da tua colecção.
ben de son gece konuştuğumuz gibi hemen dönerim.
Quando eu voltar, será como conversamos a noite passada.
Konuştuğumuz gibi. Doğal insan.
Aquilo de que falamos, uma vida natural.
Daha önce Guillaume'la konuştuğumuz gibi yapacaksın.
Fazes como dissemos ao Guillaume.
Konuştuğumuz gibi eğeri de alıyorum.
E a sela, falamos dela também.
Konuştuğumuz gibi davranmazsanız gücenmem.
Se me vais abandonar agora, não irei guardar rancor.
Konuştuğumuz gibi parayı sakla ve bekle.
Esconde aquele dinheiro tal como combinámos, e espera quieto.
Neden oraya gidip kapıları onarmıyorsun, önceden konuştuğumuz gibi.
Por que é que não vais até ali... reparar as portas, tal como combinámos?
Ayın 25'i, konuştuğumuz gibi.
No dia 25, conforme combinado.
Ama buradayım. Konuştuğumuz gibi seninle geliyorum.
Mas aqui estou eu, neste preciso momento, a acompanhá-lo.
Konuştuğumuz gibi, yarı yarıya.
50 por cento, como eu tinha te dito.
Unutma, konuştuğumuz gibi yanıtların kısa ve öz olsun.
Lembre-se do que falámos. Mantenha as respostas curtas e sucintas.
Böylece eğlenebiliriz. Sonra sen, konuştuğumuz gibi Londra'ya gideceksin.
E depois tu vais para Londres, tal como conversámos.
Konuştuğumuz gibi.
O que nós combinámos.
Ve konuştuğumuz gibi kaderime karar veriyorlar.
Quanto a mim, está a ser decidido agora.
Konuştuğumuz gibi, KITT ve ben doğruca takım elbise mağazasına gidiyoruz.
Neste momento, o KITT e eu estamos o ver o trajecto mais directo para uma loja de roupa de festa.
- Sana söylemiştim, Alan. - Ziyaret hakları konuştuğumuz gibi kalacak.
Alan, já lhe disse que as visitas ficam como estão.
Daha önce konuştuğumuz gibi.
Eu não gosto de falar sobre isso.
Peki beyler konuştuğumuz gibi.
Muito bem, tal como combinámos.
Konuştuğumuz gibi.
Conforme combinado.
Konuştuğumuz gibi, seninle iş yapmaya can atıyoruz.
E como discutimos, estamos ansiosos para fazer negócios contigo.
"Miktar konuştuğumuz gibi mi?"
O acordo tal como combinámos?
- Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
Não consegui.
- Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
- Como combinado?
Şimdi iş sahaları orada listelenmiş, konuştuğumuz gibi.
Agora... A área de trabalho está listada ali, tal e qual como falamos.
Konuştuğumuz gibi.
Ganhas 10 %, como combinámos.
- Konuştuğumuz gibi... ama bizi gördü mü ya da orada mıydı bilmiyoruz.
- Fizemos tudo como planeado. Não sabemos se eles nos viu ou se estava lá.
Tıpkı konuştuğumuz gibi.
Além do que é costume.
Konuştuğumuz gibi yapacağız. Sheronda'yı takip edecekler.
Digo que fazemos como da outra vez e eles seguem a Sheronda.
Hey sakın sorun çıkarma. Hiçbir şeyin değişmediğini söylüyorum. Her şey konuştuğumuz gibi olacak.
Pára com a gritaria, já disse que continua tudo na mesma, tal como combinámos.
Her şey konuştuğumuz gibi kalacak.
Tudo fica como deixámos.
- Konuştuğumuz gibi saat 3'te buluşuruz.
- Encontramo-nos às 3 horas.
Konuştuğumuz gibi, dikkat çekmemeye çalışın ve kalabalığa karışın.
Já sabem, tentem passar despercebidos e misturem-se com os convidados.
- Konuştuğumuz gibi, efendim.
- Enquanto falamos, senhor.
Konuştuğumuz gibi, şu anda burada oynanan bir oyun var, değil mi.
- São as regras de um jogo.
- Biliyorsun, konuştuğumuz gibi.
- Você sabe, como nós combinamos.
Az önce konuştuğumuz gibi olmayacağından emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza que não será como acabámos de falar.
Konuştuğumuz gibi trende şu anda.
Está neste momento no comboio.
- Konuştuğumuz gibi.
- É para já.
Konuştuğumuz gibi plastik cerrahi yaptırırsın.
Fazes a operação plástica de que falámos.
- Konuştuğumuz gibi.
Portanto, ficamos quites?
İzler konuştuğumuz gibi Ulusal Suç Bilgi Merkezi'ne gidiyor.
- É melhor verificarmos isso. - Estão a compará-las com a base de dados.
Ayrıca konuştuğumuz gibi, arada sırada iç çamaşırı giymek çok rahatmış.
Tirando o facto de às vezes usar a tua roupa interior que, como já discotimos é por uma questão de conforto.
Burada Savunma Bakanlığı'ndan birkaç adam var. Konuştuğumuz gibi eşyalarımızı inceliyorlar.
Há uns tipos do Departamento de Defesa a remexer por aqui.
Tüm düzenlemeler konuştuğumuz gibi, yapıldı.
O acordo foi feito como acordamos.
Konuştuğumuz gibi, geldi Bay Poirot.
Ela veio tal como o senhor previu, Sr. Poirot.
Bir mucize hariç. Tıpkı az önce konuştuğumuz diğeri gibi.
A menos que houvesse um milagre, como aquele de que falávamos.
Daha önce konuştuğumuz rüyalar gibi.
É como os sonhos de que falamos.
Konuştuğumuz gibi.
- Neste momento.
Konuştuğumuz bazı şeyler hakkında bir hayli düşündüm Evie'nin kim olduğumuzu bilmediğimizi söyleyişi gibi şeyleri.
Estive a pensar naquelas coisas de que falámos, no que a Evie disse, que às vezes não sabemos quem somos.
Konuştuğumuz gibi taşınıyorum.
Vou mudar-me, como disse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]