English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nasıl yani

Nasıl yani tradutor Português

8,467 parallel translation
- Nasıl yani?
- O que queres dizer?
Nasıl yani?
O que quer dizer?
- Nasıl yani?
- Como?
- Nasıl yani, genel olarak mı?
- O que, tipo em geral?
Nasıl yani?
Como assim?
- Nasıl yani?
Transformas uma simples discussão de dez segundos numa hora de problemas. - Como assim?
Belki de bunun dün öğle yemeğinde olanlarla bir ilgisi vardır. - Nasıl yani?
Talvez isto tenha algo a ver com... o que aconteceu ontem na hora do almoço.
Nasıl yani?
- O que queres dizer?
Nasıl yani?
O que é que queres dizer?
- Nasıl yani?
De que maneira?
Nasıl yani?
- Como assim?
Nasıl yani?
O que queres dizer?
- Nasıl yani?
O que queres dizer?
- Nasıl yani?
Que queres dizer?
Nasıl yani?
Como sabes?
Bilgisayar yeteneği. Nasıl yani? Hack falan mı yapardı?
Conhecimentos de informática.
- Nasıl yani?
O que é que queres dizer?
Nasıl yani?
Isso quer dizer o quê?
Nasıl yani?
Porquê?
- Nasıl yani?
Como assim?
- Nasıl yani?
Com o quê...
- Nasıl yani? - Şu anda 28 bin oldu.
Por isso agora está, em 28.000.
- Özel bir oda mı, nasıl yani?
- Quarto de penitência, o que é isso?
Ne zaman? - Nasıl yani?
- De que está a falar?
- Nasıl yani?
- De que estás a falar?
Nasıl yani parçalanmışlar?
Esmagar?
Ya da biri öyle görünmesini istemiş. - Nasıl yani?
Ou alguém fez parecer que foi assim.
- Nasıl yani?
- Não falamos?
- Nasıl yani?
- O que quer dizer?
Bu nasıl oldu yani?
Que significa o quê?
- Nasıl yani?
O que quer dizer?
Vallahi, bassavcıya gittiler, yani yaptıgını dusunuyorlar, yani sana bir kez daha soruyorum, dosya odalarına nasıl girdin?
Eles procuraram o procurador, então pensam que fizeste, vou perguntar outra vez, como entraste no arquivo deles?
- Nasıl yani?
- O que quer dizer? - Não confio nela.
Yani, onu her gün nasıl öldürmüyorsun?
Quer dizer, como é que não a matas todos os dias?
- Nasıl yani?
- Como assim?
Nasıl yani? O zaman Sinan gey.
- Como assim?
Yani nasıl bir ayak bu ayakkabılara sığabilir?
Que pés conseguem caber nestes sapatos?
İzlenmediklerini düşünürken nasıl davrandıklarını mı yani?
Queres dizer, como agem quando pensam que não estão a ser vigiadas?
Ne yaptınız böyle? - Nasıl yani?
Quem é que fez o quê?
Alex'in bunca şeyi başarmış olmasından biz de çok etkilendik. Nasıl yetiştirildiği düşünülürse yani.
Sim, estamos muito impressionados com os feitos alcançados pela Alex, tendo em conta os antecedentes dela.
Tabii asıl mesele vücudunun bunu nasıl yaptığını bulmakta. Ciğerlerindeki virüs ile virüsün ilk halinin DNA sekans değişikliklerini karşılaştırabilmekte yani.
É claro que o truque seria entender como é que o seu corpo o faz, para podermos comparar a mudança de sequência do DNA entre o seu e a amostra primordial.
Yani konu söylediğim değil, nasıl söylediğim.
Quer dizer, você sabe, é uma questão não do que eu digo, mas de como eu digo.
Üzerine nasıl geldi yani?
Como é que ele mexeu consigo?
Nasıl yani?
- Você o quê?
Yani Stefan ve ben, birinin ölümüyle nasıl başa çıkılacağını senden duymayı biraz ironik buluyoruz.
O Stefan e eu achámos um pouco irónico que te aches qualificada para nos dizeres como lidar com a morte de um ente querido.
Ne yani, güzel bir elbise ve yeni saç modeliyle içeri girdi diye nasıl davrandığını unutacak mıydım?
Porque ela anda aqui com um vestido bonito e um novo corte de cabelo, Eu tenho que esquecer como ela agiu? Não.
Nasıl yani?
Deixo-te sair,
Yani evet, Bill evlat edinildiğini biliyordu, ama gizliydi. Kurbanlar arasında nasıl bu kadar çabuk bağlantı kuruyor?
Como é que ele se está a ligar a estas vítimas tão rapidamente?
Nasıl yani?
A sério?
Yani nasıl yapacağımı biliyordum ama daha çok şey gibi hissettim korktum gibi böyle ama iyi anlamda korktum.
Bem, não tanto "como", mas mais... mais como me sentiria, tipo... com medo, mas, um bom medo.
Sonraysa, yani seninle nasıl rekabet edebilirdim?
E depois, quer dizer... Como é que eu podia competir... contigo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]