Ne yapacaksın ki tradutor Português
310 parallel translation
İhtiyacın yoksa ne yapacaksın ki?
E se não precisar deles?
- Onun parasını ne yapacaksın ki?
- Que interessa o dinheiro dele?
Ne yapacaksın ki?
Fazer o quê?
- Ne yapacaksın ki?
- Fazendo o quê?
Bunu bana bırakın. Ne yapacaksın ki?
- É inútil.
Burada ne yapacaksın ki?
Quero dizer, o que vai fazer aqui?
Bundan başka bir şey yok değil mi senin için? Zaten yeterince oğlun var. Daha fazlasını ne yapacaksın ki?
Aí está a única coisa que eu julgava que tinhas que chegasse.
Ne yapacaksın ki?
O que farias contigo?
Ne yapacaksın ki 10 dolarla?
O que você faria com 10 dólares?
Ne yapacaksın ki onunla?
E que raio farias tu com isso?
- Onunla ne yapacaksın ki?
Que diabos vai fazer com ele?
Ne yapacaksın ki?
O que é que vais fazer?
İşi ne yapacaksın ki?
Para que queres um emprego?
- Ne yapacaksın ki?
- E você com isso?
Clark, çekiçle ne yapacaksın ki?
Para que é que precisas da marreta?
Ne yapacaksın ki?
Que tencionas fazer?
" Bununla ilgili, ne yapacaksın ki?
"E que pensa fazer?"
Ne yapacaksın ki onu?
Por que precisas dele?
Ne yapacaksın ki onu?
Porque precisas dele?
Ne yapacaksın ki?
Que podes fazer?
- Onu ne yapacaksın ki?
- Para que queres uma cadeira?
- Yeni ayakkabıyı ne yapacaksın ki?
- Para que querias mais uns ténis?
Ne yapacaksın ki?
Que vais fazer?
Onu ne yapacaksın ki?
Porque quer saber?
Kira'yla sanal odada ne yapacaksın ki?
O que vai fazer com ela, numa câmara holográfica?
Ne yapacaksın ki?
Aonde vai? Fazer o quê?
Bilirsin işte, ne yapacaksın ki?
Mas o que fazer? Sabe como é...
Ne yapacaksın ki sanki?
O que é que vai fazer?
- Yok ya! Ne yapacaksın ki?
- Ai sim, e o que vais fazer?
- Sen ne yapacaksın ki?
Que pensas fazer?
Ne yapacaksın ki?
Que pretende fazer?
- Fişek tabancası ile ne yapacaksın ki?
- Que vais fazer com o foguete luminoso? !
Ne yapacaksın ki?
Hidratante para quê?
Köyde ne yapacaksın ki?
O que é que vocês vão fazer na aldeia?
Hayır mı? Grace, sen öyle bir vücudu ne yapacaksın ki.
Grace, tu não queres aquele tipo de corpo.
Bir matbaayı ne yapacaksın ki?
- O que vai fazer com ela?
Çiçekçiyi ne yapacaksın ki?
- O que vais tu fazer com uma florista?
- Latince'yi ne yapacaksın ki?
- Porque não? - Onde é que vais usar isso?
Bununla ne yapacaksın ki?
O que vai fazer com isso?
Fakat ben sanıyorum ki ne yapmak zorundaysan, onu yapacaksın.
Mas farás o que tiveres que fazer.
Pekala, diyelim ki öldüreni biliyorum, ne yapacaksınız.
Imagine-se que lhe digo que sei quem o matou, o que faria?
Adını da değiştirmeyeceksin, sinema yıldızı da olmayacaksın sadece ben sana ne diyorsam onu yapacaksın ve ben de sana diyorum ki :
Você não vai mudar seu nome, ou se tornar uma estrela de cinema você vai fazer como eu lhe disse e eu lhe direi isso :
Bunlarla ne yapacaksınız ki?
Para quê quer tudo isso?
Ne yazık ki canlı kümes hayvanlarıyla yolculuk yapacaksınız.
Vão num avião de carga, com um carregamento de galinhas.
Ve bu da demek oluyor ki ne söylersem, ne zaman söylersem, nasıl söylersem, onu yapacaksın.
Ou seja, você vai ter que fazer o que eu disser... quando eu disser e como eu disser.
Yatağı ne yapacaksınız ki!
Não precisam delas.
Evet bu kötü bir sistem, ama ne yapacaksınız ki?
É um mau sistema, o que se pode fazer?
Raul'la ne yapacaksınız ki?
E que será a tua vida com esse Raul?
Ne yapacaksınız ki?
Que é que vai fazer?
- Diyelim ki öyle, ne yapacaksın?
- E se for? Que vai fazer?
Ne yapacaksın ki?
O que vais fazer?
ne yapacaksın 1355
ne yapacaksın şimdi 37
ne yapacaksınız 234
ne yapacaksın peki 45
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527
ne yapacaksın şimdi 37
ne yapacaksınız 234
ne yapacaksın peki 45
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527