Ne zaman olursa tradutor Português
739 parallel translation
Ne zaman olursa.
A todos as horas estranhas.
- Ne zaman olursa.
- Qualquer altura.
Ne zaman olursa, gece gündüz.
- A qualquer hora, de noite ou de dia.
Ne zaman olursa, evet.
Quando quiser, sim.
Ne zaman olursa.
Sempre que for preciso.
Maaşı unut. Paran ne zaman olursa o zaman ödersin ve bence kesin olacak.
Pagas-me quando o teu invento for um sucesso, e tenho a certeza que será.
Ama kendi güvenliği için, ona, ne zaman olursa olsun,.. ... olay yerinde onu gören kişilerin de öldürülmesi gerektiği talimatını vermeliyiz. Pekala.
Mas para protecção própria, ele tem de ser instruído que, se alguma vez for descoberto, em qualquer altura, no local de uma missão, essa outra pessoa, ou pessoas, têm também de ser mortas.
Nerede ve ne zaman olursa olsun Lord Antony'nin yanında savaşmak benim için bir onurdur.
Considero uma honra lutar ao lado de Lorde António em qualquer altura, em qualquer lugar.
- Ne zaman olursa.
- A qualquer hora.
"John ile beraber gerçekleştirmek istediklerinizi..." "... her ne zaman olursa olsun, mutlaka yapın. "
"Tu e o John façam o que quiserem, quando quiserem".
Hayır ama ona ne zaman olursa her türlü mesajı iletebilirim.
Não, mas me alegraria dar-lhe qualquer mensagem... Quando quiser.
Başlamanızı istiyoruz. Ne zaman olursa.
Gostaríamos que avançasse a qualquer momento.
Ne zaman olursa.
Quando quiser.
acemi çocuk yere düşerken ihtiyara seslenmiş ne isterse istesin, ne zaman olursa, nerede olursa olsun, sadece bağır.
O miúdo verde fica aflito e diz ao velho que tudo o que quiser, seja o que for, quando for, basta pedir.
Nerede ve ne zaman olursa olsun.
Em qualquer lugar, a qualquer hora.
- Ne zaman olursa.
- De nada.
Ne zaman olursa.
Sempre que posso.
Ne olursa olsun, nerede olursan ol... her zaman yanında olduğumu bil.
Mas aconteça o que acontecer, estejas onde estiveres, fica sabendo que estarei por perto.
Kazanmaz en iyiler her zaman Ne olursa olsun şartlar
A favorita nem sempre ganha Por mais hipóteses que tenha
Hiçbir zaman, davranışlarım ne kadar garip olursa olsun, çünkü olur ya, bundan sonra, kendimi deli göstermek isteyebilirim, beni bir başka türlü görünce, sakın kuşku uyandıracak laflar etmeyin : "Ha, ha, anlıyorum." gibi.
Necessito da vossa ajuda por estranho que vos pareça, já que daqui em diante, talvez me convenha parecer louco,
Bay Salvatore her zaman için arkadaşınız olacak ne olursa olsun.
Gosto de vocês todos. Serei sempre vosso amigo, aconteça o que acontecer.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
Não sei onde irá quando nos deixar, Jesse, ou o que pensa fazer, mas não importa porque não será melhor que agora.
Ne kadar uzun zamanımız olursa bizim için okadar iyi olur
Quanto mais viajarmos, mais coisas podem acontecer.
Biz her zaman birbirimizi kelimelerle anladık, her ne olursa olsun.
Entendemo-nos sempre um ao outro, quaisquer que fossem as palavras.
Yani, ne zaman, sanki ve şayet olursa.
É quando, como, e se.
Her ne olursa olsun, insan davranışının karanlık sokaklarını daha fazla patlatmak için bir başka zaman geri döneceğiz.
De qualquer forma, Voltaremos novamente para explorar ainda mais os becos escuros do comportamento humano.
Yüzbaşı ne zaman hazır olursa.
Quando o meu Capitão quiser.
- Ne olursa, henüz zaman varken.
- Qualquer coisa, enquanto isso.
İkinciside, ne zaman O bir kaç dakikalığına beyefendi gibi davranmaya istekli olursa.
Segundo... quando está disposto a actuar como um cavalheiro... por uns minutos.
Seni her zaman seveceğim... Ne yaparsan yap ; ne olursa olsun.
amar-te-ei sempre, faças o que fizeres aconteça o que acontecer.
sunu bilmeni isterim ki, ne olursa olsun ben sana her zaman minnettar kalacagim.
Só quero que saibas que, aconteça o que acontecer, estou-te muito grata. Não, não. E eu a ti.
Ne zaman ihtiyacınız olursa hayatımın yarısı burada ona dikkat et.
Estou sempre á disposição. Metade da minha vida está aqui, Bergmann, cuide bem delas.
Ne zaman ve nasıl olursa olsun bana saldırmanı istiyorum. Ve mazeret tanıma.
Tens de me atacar quando menos o espere e não me podes dar tréguas.
Bu gibi bir zamanda, ne nazik bir zaman olursa, daima paranın ağrıyı hafifletmek için hizmet ettiğini söylerler.
Nesta altura, seja em que altura for, eu digo sempre que o dinheiro ajuda a aliviar a dor.
Ne zaman mümkün olursa o zaman mümkün olacak, Bay Brent.
Sempre que desejar, Sr. Brent.
"Ne zaman mümkün olursa gel ama çabuk mümkün olsun."
Vem quando puder, mas vem depressa.
Ne zaman mı geliyorum? Mümkün olursa, yarın.
era já amanhã.
Ne zaman yardımıma ihtiyacınız olursa, sormaktan çekinmeyin.
Sempre que precisar de ajuda, não hesite em pedir.
Dinle. Ne zaman bir şeye ihtiyacın olursa gelip beni bul.
Sempre que precisar de alguma coisa, venha ter comigo.
"Ne zaman ihtiyacın olursa gel" demeseydin, inan...
Disseste que se alguma vez precisasse de alguma coisa...
Bir an zamanı durdurup dedim ki " Ne olursa olsun, mutluluk buna denir.
Quis reter esse momento e pensei : Que aquilo era a felicidade... e que não havia nada melhor.
Sebebi ne olursa olsun,... Chih-hao zamanında gelmedi.
Seja qual for o motivo, visto... que Chih-hao não chegou a tempo.
Ne zaman vaktin olursa.
Quando tiver tempo.
Cosmo ne zaman ihtiyacın olursa gelip beni bul.
Cosmo... Se precisares de ajuda vem ter comigo.
Albay'ı bulduğun zaman, takımına sızarak ne pahasına olursa olsun Albay'ın komutasını yoketmek.
Quando encontrar o Coronel, deverá infiltrar-se na sua equipa a todo o custo, e pôr termo ao comando do Coronel.
Ne olursa olsun bu zaman içerisinde.. .. Bakan Solihull Projesi'nden yayında bahsetmemeli.
Entretanto, aconteça o que acontecer, o Ministro deve ser dissuadido de falar do Projecto Solihull no ar.
Ne zaman şartlar eşit olursa, adalet o zaman çalışır.
Quanto o acerto é equitativo a Justiça deve prevalecer.
Ama ne zaman Noogman'e ihtiyacınız olursa, nerede olacağımı biliyorsunuz. Biliyor musunuz?
Quando precisarem do Noogman, sabem onde me encontrar.
Jimmy, ne olursa olsun ben her zaman senin baban olacağım.
- Jimmy, aconteça o que acontecer, o teu pai serei sempre eu.
Ama bana ne zaman ihtiyacın olursa, orada olacağım.
Mas se um dia precisares de mim, podes contar comigo.
Ne olursa olsun şunu her zaman hatırlamanı istiyorum.
Aconteça o que acontecer, quero que te lembres sempre disto.
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zaman istersen 196
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman döneceksin 75
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zaman istersen 196
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman döneceksin 75