English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nefes ver

Nefes ver tradutor Português

495 parallel translation
Güzel. Yüzüme doğru nefes ver.
Agora respire no meu rosto.
Nefes ver.
Expira.
Derin nefes ver.
Expirar profundamente.
Beyinden nefes ver.
Expirar pela mente.
Ruhundan nefes ver.
Expirar pela alma.
- Nefes ver.
Expirar.
Nefes ver. Güzel.
Segure e expire.
Nefes ver.
Dá-lhe respiração.
Nefes al, nefes ver.
Inspira, expira.
Nefes ver.
Expiras.
Yanlış yere dokun, üstüne nefes ver, herhangi bir hareket yap, ve duvar kağıdı oluruz.
Se lhe tocarmos da maneira errada, se lhe respirarmos para cima ou fizermos quase qualquer espécie de movimento, vamos todos servir de papel de parede.
Ağızdan nefes ver, burundan nefes al.
Expira. Inspira pelo nariz.
Ağızdan nefes ver.
Expira pela boca.
Unutma... nefes al, nefes ver.
Lembra-te : inspira, expira.
Yavaşça nefes ver.
Tenta respirar devagar.
Hey şu sigaradan bir nefes ver.
Dá-me uma passa desse cigarro.
Hadi bana da bir nefes ver.
Deixe-me dar uma passa.
Derin nefes ver...?
Usa a tua língua. O teu hálito. Quando se estiver quase a vir, vai-se agarrar a ti.
Nefes al, nefes ver.
Inspira, expira. Outra vez.
Nefes ver lütfen.
E expire, por favor.
İzin ver de bi nefes alayım. Hiçbir şey yapmadım.
Deixe-me respirar, eu não lhe fiz nada.
Bu güzel bakireyi tek başına görmenin yegane, eşsiz, nefes kesen ayrıcalığı sizin için bir şey ifade etmiyor mu?
Não basta ter o único e exclusivo... privilégio de ver essa bela donzela a sós?
Nefes ver.
Fora.
Nefes ver!
Sopre.
Hala nefes aldıkları halde köpeklerin onlar parçalamasını seyretmekten hoşlanırdı.
Ele gostava de ver os cães a comerem-nos enquanto ainda respiravam.
Bir gece konserim vardı ve birden nefes alamadım, anlıyor musunuz?
Numa noite, estava num concerto e, de repente, não conseguia respirar, está a ver?
Nefes al... şimdi ver.
Inspire... expire.
Normal nefes alıp ver.
Respire normalmente.
Nefes al, ver.
Inspira, expira.
Biraz nefes almama izin ver.
Deixa-me em paz.
Nefes ver.
Respira.
Seita... su... Nefes al. Ve ver.
Seita... água... inspira... expira...
- Bir nefes alayım, izin ver.
Dá-me um tempo, pá!
Sen bir dakika kadar kesekağıdına nefes alıp ver. Ben kapıya bakacağım.
Respira para um saco por um bocado.
Lütfen müvekkilimi suçladığınız performansınızı bir kere daha izleyelim Pekala, Burda rahatlamış bir konumdayım, ve iyi nefes alıyorum.
Como expliquei na parte de como usar a TV Guide, quando dobram as páginas do que querem ver, procurem os programas desportivos maus que podem estragar a noite.
Burnundan yavaş nefes al. Ve ağzından ver.
Então inspira lentamente e através do nariz... e expira pela boca.
- Benim nefes almamı boş ver!
- Que se lixe a respiração!
Nefes alıp ver.
Continua a respirar.
Derin bir nefes ver.
Como está seu pai?
Ve bağırırdım, "Birbirimizi anlıyor muyuz yoksa popondan nefes alıp alamadığını mı görmek istersin?" Ama sana bunu yapmama gerek yok Kane, çünkü biz dostuz, değil mi?
E depois, se ele não o fizesse suficientemente rápido, eu tirava minha arma fora do seu coldre assim mesmo e gritaria, "Nós temos um entendimento ou quer ver se consegue respirar pela parte de trás da sua testa?"
Şimdi derin bir nefes al ve ver.
Respira o máximo que puderes. Isso...!
Gaz odasının üstesinden gelmiş olabilirsin Kramer. Ama ben nefes aldığım sürece bir daha gün ışığını asla göremeyeceksin.
Talvez não vás para a câmara de gás, Kramer, mas, enquanto eu for vivo, nunca mais voltas a ver a luz do dia!
Sana zarar vermeye çalışmadı, yalnızca nefes alıp almadığını görmek istedi. - Nasıl?
Ele não quis aleijar-te, ele só estava a tentar ver se respiravas ou não.
Bunu inceleyen kişi bir bir yüz görebilir... gözleri görür, nefes alışını duyar.
Quem o observar pode ver um rosto... pode ver olhos, pode ouvir a respiração.
Sadece nefes alıp ver, tamam mı?
Lembra-te de respirar e fazer força.
Bir gün 15 metre önümüzü göremez olacağımızı... şöyle derin derin nefes alamayacağımızı... havanın zehirli bir gaz kütlesine dönüşeceğini... 20 yıl önce söyleselerdi buna kaçımız inanırdı ki?
Quem acreditaria se dissessem há 20 anos que um dia não conseguiríamos ver 18 metros à nossa frente, que não conseguiríamos respirar devido aos gases venenosos no ar, ou beber água, sendo obrigados a comprar água engarrafada?
Bakalım nefes almıyorken ne kadar zekisin!
Deixa lá ver se és muito esperto quando deixares de respirar!
Nefes al... ver.
Inspirem... e deitem fora.
Şöyle kuvvetli derin bir nefes al bakalım şimdi yavaşça ver bakalım.
Inspiras profundamente... e expiras devagar.
Nefes al ver, nefes al ver. İşte böyle.
Respira. isso.
Nefes al ve ver.
Inspire e expire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]