Tem tradutor Português
419,190 parallel translation
Aksi hâlde röportaj yapamazsınız.
Ou nсo tem entrevista.
Başkan ne demiş ya da dememiş olursa olsun arkanda büyük bir destek var.
VocЖ tem muito apoio, diga o que o presidente disser.
Dişinde bir şey kalmış.
Tem alguma coisa no dente.
İkinci katta bir koruma var.
Tem um guarda no segundo andar.
Bizi parmağında oynatır.
Ele tem-nos nas mãos.
Emin misiniz?
Tem a certeza?
- lehimize işleyecek olsa da... - Burada mesele seçim değil.
Isto não tem que ver com a eleição, Cathy.
Ağrı kesicin var mı?
Tem ibuprofeno?
- Başkan haklı.
- A Presidente tem razão.
Son zamanlarda ICO'nun iletişim faaliyetleri artmıştı ama artık bu normal bir durum.
Nos últimos dias, tem havido mais comunicações da ICO. Mas isso é a nova normalidade.
Kongre'nin bilgilendirilmesi...
Se vamos evacuar, o Congresso tem de ser informado...
Bayan Davis bu yetki seviyesine nasıl sahip olabiliyor?
Como é que a menina Davis tem este nível de autorização?
Cafferty haklı.
A Cafferty tem razão.
Konuştuğumuz Brockhart kaydı elinde mi?
Já tem aquelas imagens do Brockhart de que falámos?
Erişim listesinde olun ya da olmayın, burada bulunmayı seçmeniz gerekir.
Estando na lista de acesso ou não, tem de escolher estar aqui.
- Önceden söyleyecektim ama Cathy, Aidan Macallan meselesiyle çok yakından ilgileniyor.
- E ia mencionar isto antes, mas a Cathy tem estado muito curiosa em relação ao Aidan MacAllan.
Bence söyleyeceklerini dinlemeliyiz.
Acho que devíamos ouvir o que ela tem para dizer.
Kendine has bir kadın, değil mi?
Ela tem qualquer coisa, não tem?
Terör sona ermeli.
Este terror tem de acabar.
Terry Womack bize hep sadık kaldı.
O Terry Womack tem sido muito leal.
Hepsinin kirli çamaşırları, çoğunun da görgü tanıkları var.
Todos eles têm passados e a maioria tem testemunhas.
Ne biliyordu, ne yaptı, bilmiyorum.
Não sei o que ele tem nem o que fez.
- Reddetmene gerek...
- Não tem de rejeitar...
Ne olmuş ona?
O que tem?
Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?
Não tem mesmo nada a dizer?
Anlıyorum, bir sürü işle uğraşıyorsunuz.
Não, eu entendo, com tudo o que tem de resolver.
İzninle Jane.
Tem de me dar licença, Jane.
Yetenekten anlar.
Tem olho para o talento.
Ne haber getirdin?
O que tem para mim?
Bu askerî harekâttan sonra dilersen hükûmetten ayrılmana onay vereceğiz.
Quando esta ação militar estiver ultrapassada, tem a nossa bênção para deixar a administração, se quiser.
Bu da aklıma Tom'u getiriyor. Artık burada olması için bir neden yok, değil mi?
O que me fez pensar no Tom que já não tem nenhuma razão para continuar cá, pois não?
Peki kanıtı var mı?
E ele... Ele tem provas?
Önce Romero'yla ilgili bildiklerini anlat.
Mas antes quero saber o que tem contra o Romero.
Özünde çok sağlamdır.
No seu coração. Ela tem coração, abençoada seja.
- Buna gerek yok.
- Alex, não tem de fazer isso.
Usher durumu kontrol altına aldı.
O Usher tem tudo controlado.
Tom buna karar veremez.
O Tom não tem escolha.
Sizin için kolay olmadı, biliyorum.
Sei que isto não tem sido fácil para si.
Frank Underwood'la birlikte batmak zorunda değilsin.
A queda do Frank Underwood não tem de a arrastar a si.
Malûm mu oldu Eric?
Tem uma visão para mim, Eric?
Böyle düşünüyorsanız bunun Başkan'ın kaybetmesi öngörülen Tennessee sonuçlarını nasıl etkilediğini göz önüne almak lazım.
Se acredita nisso, tem de colocar perguntas sobre o impacto que teve nos resultados do Tennessee, onde se previa que o Presidente Underwood perdesse.
Aklınıza bir şey gelirse cep telefonu numaram kartta yazıyor.
Se se lembrar de alguma coisa, tem o meu número no fundo do cartão.
Bu konuda sezgilerime güvenmelisin.
Tem de confiar no meu instinto neste caso.
Bunu bilmelisin.
Tem de saber isso.
Gerçeği söyleyin yeter.
Só tem de dizer a verdade.
Çünkü kocan desteklenmiyor.
Porque o seu marido não tem apoio.
Bence bu konuda Francis ön planda olmalı.
Acho que o Frank tem de estar à frente disto.
- Zırhını kuşanmalısın.
- Tem de estar preparada, Claire.
- Olması gerekiyor.
- Tem de acontecer.
Bir çıkış yolu olmalı Francis.
Tem de haver uma saída, Francis.
Olmalı mı?
Tem? Há?
tempo 18
temmuz 46
temizlik 36
temas 18
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temel reis 37
temiz mi 32
temmuz 46
temizlik 36
temas 18
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temel reis 37
temiz mi 32
tembel 49
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temizleyin 21
temizim 25
temel 34
temizle şunu 22
tembel çocuk 16
temel olarak 31
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temizleyin 21
temizim 25
temel 34
temizle şunu 22
tembel çocuk 16
temel olarak 31