Vaktimiz var tradutor Português
1,077 parallel translation
Yarın sabah saat dokuza kadar vaktimiz var.
Só temos até às 9 : 00 de amanhã.
- Hayır, randevuya kadar vaktimiz var. - Öyle mi?
Não, temos tempo.
Etini öğrenmek için sonsuz vaktimiz var.
Nós temos a eternidade para conhecer a tua carne.
Ne kadar vaktimiz var?
Quanto tempo temos?
Bunun için bol bol vaktimiz var tatlım.
Sim, temos tempo para isso, querida.
- Vaktimiz var.
- Teremos tempo.
Tamam. Vaktimiz var.
Tudo bem, temos tempo.
Ne kadar vaktimiz var, Bay Worf?
- Quanto tempo nos fica, Sr. Worf?
Hâlâ vaktimiz var.
Então ainda temos tempo.
Bir rapor için daha vaktimiz var.
Acho que temos tempo para mais uma apresentação. Bart Simpson?
Sana söylemek istediğim o kadar çok şey ve o kadar az vaktimiz var ki.
Há tantas coisas que te quero dizer. - E não tenho tempo para te dizer.
Daha vaktimiz var.
Temos tempo.
- Ne kadar vaktimiz var?
- Quanto tempo temos?
- Hayatım, çok vaktimiz var.
- Querida, temos muito tempo.
Sadece 10 : 30'a kadar vaktimiz var.
Só tenho até as 10 e meia.
Vaktimiz var. Niye kızdın? Bunu hep yapıyoruz.
porque ta sempre procupado com isso?
Bu planı engellemek için 1 haftadan daha az vaktimiz var.
Temos menos de uma semana para impedi-lo.
- Daha vaktimiz var.
- Temos imenso tempo.
Öyleyse vaktimiz var ama rüzgar gibi gitmelisin.
Então temos tempo, mas tem de fazer o carro voar.
Sultanla görüşmeden önce biraz boş vaktimiz var.
Temos tempo para um passeio, antes da audiência com o Sultão.
Dönüşüne hazırlık yapmak için yeterince vaktimiz var.
Acho que temos muito tempo para preparar a chegada dele.
Madem vaktimiz var, değerlendirelim bari.
Se temos tempo, vamos usá-lo bem.
- New York'a dönmeden önce bir içki içmeye vaktimiz var.
Ainda há tempo para um copo antes de voltar para Nova Iorque.
Vaktimiz var.
Temos tempo.
Profesör Bondo'ya uğrayacak vaktimiz var mı?
Há tempo para passarmos primeiro pelo Prof. Bondo?
Birlikte takılmak için bol vaktimiz var.
Vou bazar.
Çok vaktimiz var. - Çok teşekkürler.
- Não, temos muito tempo.
Hayır, hayır. Aslında vaktimiz var.
Não, temos tempo.
- Vaktimiz var.
- Temos tempo.
Sabah baskısına yetişmesi için hala vaktimiz var.
Ainda vamos a tempo dos jornais da manhã.
Yani bolca vaktimiz var.
Temos algum tempo.
Seni öldürmek için yarın sabaha kadar vaktimiz var.
Temos até amanhã para o fazer.
Patlamadan önce ne kadar vaktimiz var?
Quanto tempo temos até não termos mais acumulação?
Jonno, hadi gidelim. - Ne kadar vaktimiz var?
Jonno, vamos.
Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var.
Ashley, há tempo de parar a fuga antes que chegue muito acima para nos preocuparmos em nos afogarmos.
- Yemeğe vaktimiz var mı?
- Dá tempo de comer?
Hâlâ vaktimiz var.
Temos tempo.
- Pekala, vaktimiz var sonra yaparsınız, asker.
Tirem-no daqui! - Vá, mais depressa, soldado!
Önüne geçecek vaktimiz var mı?
Há tempo para nos pormos á frente dele?
Gitmeden önce biraz vaktimiz var.
Temos algum tempo antes de partires.
- Güzel, havaalanına gidecek vaktimiz var.
- Sim, e depois? Vais lembrar-te de qualquer coisa.
Havaalanına yetişmek için hâlâ vaktimiz var.
- Sim, e depois? - E depois paramos o avião
Henüz ısınmamış. Daha vaktimiz var.
Ainda não está quente.
Eğer isterseniz, hızlı bir tur için vaktimiz var.
Podemos fazer uma visita rápida...
- İstediğimiz kadar vaktimiz var.
Temos todo o tempo que queremos.
Yemeğe vaktimiz var mı?
Temos tempo para comer?
- Ne kadar vaktimiz var?
! - Quanto tempo temos?
Sizleri geri götürmeden önce biraz vaktimiz var.
Ainda temos mais uns minutos antes de ter de vos levar.
- Merak ediyorumda oyuna başlamadan once duş için vaktimiz var mı?
Tenho tempo para tomar um duche?
Yapıcak çok şeyimiz var ama fazla vaktimiz yok.
Temos muito que fazer e pouco tempo para o fazer.
Bunu yapacak ne vaktimiz, ne de enerjimiz var.
Não temos tempo para nos ocuparmos disso agora.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19