Ama olsun tradutor Português
3,470 parallel translation
Komşularım bana kızacak ama olsun bütün hepsini kopardım.
Bem, os meus vizinhos não vão gostar, mas, arranquei a planta inteira.
Üstelik biz iki ayda bir sadece 5 dakika beraber olabiliriz ama olsun, bu sürede her saniyenin tadını çıkaracağız.
Só vamos estar juntos durante cinco minutos a cada dois meses. Mas quando estivermos juntos, vamos fazer cada segundo valer a pena.
Ama olsun.
Mas não me importo.
Her şeye çok kızacaklar ama olsun.
Vão ficar furiosos com tudo, mas não interessa.
Neden bilmiyorum kızılcık ama koca şehri aşıp seni böyle tavuk malzemelerinin önünde eğilmiş olarak bulabileceğim düşüncesi şu yapayalnız dünyama biraz olsun neşe katıyor.
Não sei o que é, vermelho, mas, sinto-me menos só no mundo ao saber que posso passar pela cidade e encontrar-te aqui, debruçado nas latas de caldo de galinha.
- Örnek müziğim var ama başka bir şeyim yok. Fagot veya davul olsun istiyorum.
Tenho o clip que a acompanha, mas queria juntar fagote, talvez bateria.
Pekala, sen ya çok aptalsın ya da tamamen delisin ama ne olursa olsun, benim teknolojimi alamazsın.
Ou você é muito idiota, ou incrivelmente maluco, mas de qualquer modo, nunca terá a minha tecnologia.
Öyle olsun... ama şimdi ne olacak?
Já a tens... e agora?
Bu bizim Lacey'i geri almamız için en iyi ve tek şansımız ve tabi şüphelileri yakalamak için de, ama bilgin olsun ters gidebilecek çok şey var bundan sonra ikiniz için.
Esta é a nossa melhor e única oportunidade de recuperar a Lacey e encurralar os suspeitos, mas há muita coisa que pode correr mal para ti e para a tua filha.
Daha genç ve saf olsun ama.
Mais jovem e estúpido, da próxima vez.
Başın sağ olsun ciddiyim de ama ikimizin aynı durumda olduğunu sanıyorsun ama değiliz.
As minhas condolências, sinceras, mas está a fazer uma assunção gigante quando acha que somos iguais. Não somos.
Ama şükürler olsun ki bir daha asla korkmadım.
Mas graças a isso... nunca mais tive medo.
Okuyacağın kitap kalın olsun ama.
Sim, lê um livro grande e grosso.
Madem ki, bu insanlar burada yaşamaktan mutlu, onlara hayırlı olsun, ama, ben daha fazla karışmak istemiyorum.
Esta gente é feliz aqui. Bom para eles, mas eu não me quero envolver mais.
Şükürler olsun, gırtlağında sorun yok. Ama yine de emin olmak için seni muayenehaneme götüreceğim. - Sakın!
A laringe não parece estar fracturaca, mas temos de ir ao consultório para ter a certeza.
Ama neye mal olursa olsun, teşekkürler.
Mas se é que vale de alguma coisa, obrigado.
Bir süredir internette tanıştığım bir kızla mesajlaşıyorum. Komik, zeki ve beni kesinlikle anlıyor. Ama ülkenin diğer ucunda filan yaşadığını ve bahar tatilinde nerede olursa olsun onunla tanışmaya gitmek için annemin Volvo'sunu çalmayı düşünüyordum.
Ela é engraçada, inteligente, compreende-me super bem, mas deduzi que ela vivesse do outro lado do país ou algo do género, e que teria que roubar o Volvo da minha mãe para uma viagem de férias da Páscoa até sabe Deus onde, só para a ver.
... ama ne olursa olsun,... düşünebildiğim en yüksek şey seninle birlikte olmak. "
"mas ainda assim..." "a coisa mais alta a que posso almejar..." "... é estar contigo. "
Ama haberiniz olsun, Waldo ile görüşene kadar... -... maluliyet çeklerini kesmek zorundayız. - Bok kesersin.
Mas só para que percebam, até encontrarmos o Waldo, vamos suspender os cheques por invalidez.
Tamam ama sence de beni aramaması biraz olsun tuhaf değil miydi?
Mas não acham que é um pouco estranho ele não ter ligado?
Ama Bizim John'un ve güzel yeni eşi Esme'nin çabaları sağ olsun, Leeler artık akrabamız.
Mas graças aos esforços do nosso John e da sua amada nova esposa, Esme, os Lee são agora nossos parentes.
Pek ipucu yok ama Maceracı'nın heyecan olsun diye girip, hatıra çaldığını düşünüyorlar.
Não tem quaisquer pistas, mas acreditam que os "Creepers" apenas invadem pela emoção, para roubar bugigangas.
Ama Jude, ne olursa olsun bizim gibi, o da orada kalmayı hak etmiyordu.
Mas a Jude, quem quer que fosse, ela também não merecia ficar lá.
Sanki kendi kızımı geneleve gönderiyormuşum gibi üzülüyorum ama ona yakınlaşabilmek ve silahların saklandığı yeri bulmak için, ne kadar iğrenç olursa olsun her şeyi yapmalısın.
Dói-me tanto quanto um pai mandar a sua própria filha para um bordel, mas... não importa o quão repugnante seja... deves fazer tudo o que puderes para te aproximares dele... e descobrir onde as armas estão escondidas.
Ona ihtiyacı olanı verebilirim, ama nolursa olsun yine de altından kalkması zor belaya girecek.
Posso dar-lhe o que ele precisa, mas, seja como for, vai ser horrível para ele.
Ty Wilson kalkıp gama bıçağı gerekli dese, bir saniye olsun şüphe duymazdın ama ben -
Se o Ty Wilson falasse e recomendasse a faca gama, não duvidavas dele por um segundo, mas eu...
Ama böyle düşünmek seni rahatlatacaksa öyle olsun.
Não, mas se isso lhe agrada, pode pensar isso.
Carol, "Ama, ama, ama" dedi. Ben de "Bu da sana kapak olsun" dedim.
E a Carol ficou assim : "Mas..." E eu : "Toma e vai-te catar!"
Umurundaki tek şeyin TV'de ne izleyeceğin olduğunu biliyorum ama ben ve buradaki pırlanta kedim buradaki mevzulara öncelik vermeyi istiyor. Dinle, tatlım. Sağlık hizmeti olsun, temel insan hakları olsun.
Ouve, querida, eu sei que tudo aquilo que te preocupa é o que poderás ver na TV, mas eu e aqui a minha crica de diamantes queremos dar prioridade a certas coisas por aqui, como cuidados de saúde, direitos humanos básicos...
Hangisi olursa olsun ıslanacaksın ama seçimin sende olduğunu düşünürsün.
Tu ainda irias chegar aqui molhado, mas pensaste que tinhas escolha.
Öyle olsun da istemiyorum ama şu an öyle.
Nem quero que seja, mas neste momento é.
Ama biz olaylarla ne olursa olsun bir aile olarak başa çıktık.
Uma dedicada um ao outro, venha o que vier.
Şerif, başınız sağ olsun ama şunu anlamalısınız haberim yoktu.
Delegado, lamento a sua perda, mas tem de compreender, que eu não fazia ideia.
Kim olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil zaten ama seninle bir alâkam olsun istemiyorum artık.
Ouça, não sei quem você é, nem quero saber, mas não quero ter nada a ver consigo.
Bana istediğini söyleyebilirsin ama ne olursa olsun ben bir kazananım.
Posso ser mesquinho ou qualquer outra coisa, mas sou um vencedor.
Bilmiyorum ama nedeni ne olursa olsun hoşlanmayacağımı biliyorum.
- Não sei, mas seja qual for a razão, sei que não vou gostar.
Benim planım, Arlo, ne olursa olsun, anlaşmanın olmamasını sağlamaktı. Ama değiştiriyorum.
O meu plano, Arlo, era fazer com que não recebesses um acordo de maneira nenhuma.
Yani Almanlar onlar mutlu olsun diye onlara ne istedilerse verdik ama bu yalnızca daha fazlasını istemelerine neden oldu.
Demos aos alemães o que eles queriam para os agradar, mas só os fez querer mais.
Ama Tanrı yardımcım olsun bir vıdı, azıcık bir vıdı bile duyarsam sana zorla ağda yaparım.
Mas Deus me ajude, se ouvir mais alguma palavra, depilo-te à força.
Geleceği kontrol edemeyeceğimizi, ama her ne olursa olsun önemli olan beraber yüzleşecek olmamız demiştin.
Disseste que não podemos controlar o futuro, mas não interessa o que acontecesse, a única coisa que interessava... É que íamos enfrentar tudo juntos.
Herkes sakin olsun. Buraya son geldiğimde kafam iyiydi ve benim olmayan şeyler aldım ama bu yüzden şimdi geldim... -... aramızı düzeltmek için.
Da última vez que aqui estive, estava pedrado e levei coisas que não era minhas, mas é por isso que vim.
Oğlumu koruyacağım, ama sadece gösteriş olsun diye hayatımdan vazgeçmekten bıktım.
E protegerei o meu rapaz, mas fartei-me de abdicar da minha vida por aparências.
Aynı çiftten 14 tane daha istiyorum ama güneş gözlüğünün içinde olsun.
Eu quero mais 14 do mesmo par, mas em óculos de sol. Obrigada.
Ama söyleseydik Hannah'a haksızlık olmamış olurdu ve aramızda sır olsun istemiyorum.
Mas eu pensei que não é justo para a Hannah e não quero que um segredo como este exista entre nós.
Hiç birşeye zarar verme ama son derece kapsamlı olsun.
Não danifiquem nada, mas sejam meticulosos.
Ama durum ne olursa olsun, Shiv'e adaleti sağlamamız lazım.
Butwe've obter Shiv justiça underany condição.
Doktor Vogel senelerdir Miami'den uzaktaydı ama artık döndü ve sağ olsun bulduğumuz son cesetle ilgili uzman görüşlerini sunmayı tekliif etti.
A Dr.ª Vogel tem estado fora de Miami há vários anos, mas agora regressou... e ofereceu graciosamente a sua experiência no caso recente do despejo do corpo.
Ama kızın çok çekici olduğunu ve erkeklerin onu beğendiğini biliyorum. Bir şansın olsun istiyorsan acele et bence.
O que sei é que ela é muito atraente e os homens gostam dela, por isso... se queres ter hipótese, tens de ser rápido.
Ama bazıları kendisi için parti düzenlememe izin vermediğinden böyle olsun artık.
Mas já que uma pessoa não me deixou fazer-lhe uma festa, usemos esta oportunidade.
Hangi cehennemdesin bilmiyorum ama McKay hâlâ şehirde, haberin olsun.
Mas garanto-lhe que a McKay ainda está na cidade.
Ama şükürler olsun ki 103 yaprak çıktı.
Mas fui abençoada em receber 103.
olsun 342
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18