Çok uzun zamandır tradutor Português
1,347 parallel translation
Çok uzun zamandır.
Muito mais do que eu gostaria.
Yani çok uzun zamandır sen...
Quero dizer, há muito tempo que tu...
Çok uzun zamandır mutsuzum.
Mas sou infeliz há tanto tempo...
Sana bunu söylemekte bir sakınca görmüyorum George. Yalnızım. Çok uzun zamandır yalnızım.
Não me importo de te dizer que me sinto só e que estive só durante muito tempo e...
Muhtemelen çok uzun zamandır savaştığı bir şey olabilir bu.
Provavelmente é algo com que se tem debatido há muito tempo.
O çiftin çok uzun zamandır denediğini söylemiştiniz.
Disse que esse casal estava há muito tempo à procura.
Kam Li, çok uzun zamandır aklıma gelmemişti.
Há muito tempo que não pensava em Kam Li.
Çok uzun zamandır beklemiyorduk Sayın Kardinal.
Não esperámos muito tempo, Vossa Eminência.
Mulan, seni çok uzun zamandır tanıyorum. Ama bence bunun pek bir önemi yok, yani bir erkek
Mulan, não a vejo há muito tempo, mas acho que isso não importa quando um homem está...
Sen ve ben, çok ama çok uzun zamandır birlikte iş yapıyoruz.
Já trabalhamos juntos há muito, muito tempo.
Çok uzun zamandır evimden çok uzaktayım efendim.
Estive longe de casa durante muito tempo.
İlk defa çok uzun zamandır vücuduma ilaç girmiyor.
É a primeira vez que o meu corpo está tanto tempo sem remédios.
Seni çok uzun zamandır seviyorum.
Há imenso tempo que o amo.
Bunu sana söylemek için çok uzun zamandır bekliyordum.
Faz tempo que estou a querer dizer-lhe isto.
Çok uzun zamandır ilk kez bir konuda bu kadar heyecanlıyım.
Você parece emocionado com algo como há muito tempo não ficava.
" Ve şimdi... çok uzun zamandır ilk kez, tekrar dans etmek istiyorum.
"E agora, pela primeira vez em muito tempo, quero dançar novamente."
"Maalesef çok uzun zamandır değil".
"infelizmente, não por muito tempo."
Orada çok uzun zamandır kilitli kaldın. Kapıyı açmazsan kırmak zorunda kalacağım.
Querida, estás trancada aí à muito tempo e receio que se não abrires a porta, vou ter de arrombá-la.
Demek istediğim şu... çok uzun zamandır beraber bir gün bile geçirmemiştik Seni gerçekten özlemişim.
O importante é que nunca estamos um dia juntas e preocupa-me muito o tempo e... sinto muitas saudades tuas.
Çok uzun zamandır dostuz. Böyle bitemez.
Somos amigos há muito tempo para isto acabar deste modo.
Çok uzun zamandır tüm günü seninle birlikte geçirmemiştik.
Há muito que não passava um dia inteiro contigo fora de casa.
Seni arıyordum çok uzun zamandır. Seni arıyordum.
Tenho andado a saber de ti à tua procura desde há muito tempo.
Çok uzun zamandır.
Desde que se pescava tartarugas.
İnsanlar kılavuz köpekleri çok uzun zamandır kullanıyorlar.
As Pessoas começaram a usar cães como guias de cegos... á muito, muito tempo.
Bayım Toom çok uzun zamandır bekliyor.
Senhor, o Toom esperou muito tempo. Esta cirurgia pode libertar-lhe o corpo e a alma.
Çok uzun zamandır böyle bir güç tatmamıştım.
Não provava uma força assim... há tanto.
Çok uzun zamandır arkadaşız.
Somos amigos há imenso tempo.
Aman Tanrım. Çok uzun zamandır bunu istiyordum.
Meu Deus, esperei tanto tempo para fazer aquilo.
Çok uzun zamandır ikimiz birlikteyiz.
Durante muito tempo, fomos só nós os dois.
O da sürekli yazıyor, keza çok uzun zamandır yazmıyordu.
Ela tem estado a escrever. Ela não tem cá vindo?
Ama çok uzun zamandır, iyi bir insan olmaktan çok uzak.
Mas ele não tem sido essa pessoa há muito tempo.
Çok uzun zamandır bir fikrin vardı zaten.
Há já algum tempo que tens opinião.
Annesi konserveleri burada saklıyormuş. Ama buraya çok uzun zamandır inmemiştim.
A mãe dele costumava guardar os enlatados aqui, mas eu não venho aqui há anos.
Birkaç kilometre ileride oturuyor ve onu çok uzun zamandır görmedim.
Ela vive aqui perto, e eu não a vejo há imenso tempo.
Çok uzun zamandır dostuz ve senin inatçı bir adam olduğunu biliyorum.
Somos amigos há muito tempo e sei que sabe ser teimoso.
Çok, çok uzun zamandır yapmak istediğim şeyi.
O que queria fazer há muito muito tempo.
Pete'le çok uzun zamandır arkadaşsınız oğlum.
Tu e o Pete são amigos desde bebés, filho.
Hayır, ama çok uzun zamandır tanışırız.
Não, mas já nos conhecemos desde que Moisés usava calções
Bu hareket bu törenin çok uzun zamandır...
Este gesto faz parte da cerimónia há milhares...
Çok uzun zamandır anlatmayı beklediğim öyküyü anlatmak için ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum.
Não sei quanto tempo me resta para contar a história que tanto tempo esperei para contar...
Çok uzun zamandır burada.
Está aqui há muito tempo.
İşler çok ama çok uzun zamandır yolunda değil.
O meu casamento já não estava bem há muito tempo.
- Çok uzun zamandır uzaktaydım.
- Estive longe tanto tempo.
Çok uzun zamandır bana öyle bakmadı.
Há muito tempo que ela não me olha assim.
Çok uzun zamandır onu arıyorum.
Há algum tempo que ando à procura dele.
Ve buna ek olarak, çok uzun zamandır banyo yapamıyorum.
E mais, já não tomo um banho há anos.
Uzun zamandır kimseyle olmuyorum. Bana çok iyi geldi.
É que sou celibatária há muito tempo e tem sido bom para mim.
Çok uzun zamandır uzaklardayım...
Estive fora muito tempo.
Bunu çok uzun zamandır bekliyordum.
Esperei muito tempo.
Şey, um... bu şey birşey... çok uzun bir zamandır yapmaya çalıştığımız birşey.
Isto é algo que temos tentado fazer há muito tempo.
Uzun zamandır beklediğim buydu. Bir şeyler yaklaştığında ya da çok... ciddileştiğinde kaçardım.
Eu agi assim por muito tempo quando... um relacionamento ficava muito intimo ou sério...
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun bir süre 23
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürdü 28
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun değil 30
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok uzak 78
çok üzgünüm efendim 30
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok uzak 78
çok üzgünüm efendim 30
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok üzgündü 22
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok üzgündü 22